20

443 51 7
                                    

"İşim yeni bitti, şimdi çıkıyorum. İstediğin bir şey var mı?"

"Sadece senin gelmeni istiyorum. Dikkatli sür."

"Merak etme. Seni seviyorum."

"Bende seni seviyorum." telefonu kapatıp masayı hazırlamaya başladı. Annesinin yaptığı yemeklerden saklama kaplarına koyup Harry'nin evine gelmişti. Yemeklerini birlikte yiyeceklerdi. Sonra Harry, Louis'yi eve bırakacaktı.

Masayı kurduktan sonra yemekleri ısıtmak için mutfak kısmına geçti. Harry gelene kadar her şeyi hazırlamak istiyordu. Böylece yemeklerini hızlıca yiyip birbirlerine vakit ayırabileceklerdi. Harry'nin gelmesinin de çok uzun sürmeyeceğini biliyordu. Annesinin yaptığı enginar yemeğini masaya götürdüğü sırada kapı açıldı. Kapıya yaklaşıp sevgilisinin aceleyle içeri girişini izledi.

"N'oldu, köpek falan mı kovaladı?"

"Komik misin sen? Kurt tarafım olduğunu biliyorsun değil mi? Şimdi gel buraya." deyip onu elinden tutarak kendine çekti. Bir kolunu beline sarıp dudaklarına yöneldi. "Güzel bir karşılama bekliyordum aslında." diye mırıldanıp dudaklarını birleştirdi. Louis kollarını onun boynuna sararak karşılık verdi. Harry onun geri geri yürümesini sağlayıp sırtı salonun kapısının pervazına yaslanana kadar da buna devam etti.

Louis'nin sırtı kapı pervazına yaslanınca dudakları da bir parmak kadar uzaklaştı. "Bizim için şarap aldım."

"Hmm, güzel. Bende annemin enginarlarını çaldım."

"Sevindim." dedikten sonra dudakları tekrar birleşti. Harry'nin eli belinden kalçasına doğru hareket ettiğinde Louis onu durdurdu. Eğer devam ederlerse yemek yiyemeyecekleri belliydi.

"Yemekler soğuyor."

"Evet, haklısın." deyip geri çekildi. Başını hafifçe sağa sola salladı. "Ben ellerimi yıkayıp geleyim. Kadehler bardakların olduğu rafta, arka tarafta." başını sallayarak onun elinden şarap şişesini aldı. Derin nefesler alarak mutfağa geçti. Harry'nin söylediği yerden iki tane kadeh çıkardı. Şarabı açma işini Harry'ye bıraktı. Kadehleri masaya götürüp sandalyelerden birine oturdu.

Harry bu sırada banyoya gidip elini yüzünü yıkadı. Son zamanlarda kendini Louis'ye karşı çok kontrolsüz hissediyordu. Louis'nin yanına geri döndüğünde hemen modunu değiştirerek şarap şişesini açıp kadehleri doldurdu. "Yemekler enfes görünüyor."

"Övünmek gibi olmasın ama annem çok lezzetli yemek yapar."

"Sen kime çektin bu konuda? Çünkü bıçağı bile düzgün-" Louis'nin gözleri korkutucu bir ifade aldı

"Eğer cümleni tamamlarsan seni bıçaklarım." Harry ağzına görünmez bir fermuar çekti. Louis daha önce hiçbir şey söylememiş gibi masumca gülümsedi. "Hadi yemek yiyelim." Harry ona şaşkınca baktı. Louis yemek servisini yapıp yemesi için gözlerinin içine baktım. Harry hemen yemeğin tadına baktı.

"Annenden bunun tarifini almalıyız. Farklı bir şey var bunda."

"Annem her yaptığı yemeğe farklı bir şeyler ekler, kim bilir yine ne koymuştur. Eğer benimle iyi geçinirsen tarifini alıp sana gönderirim."

"Ben seninle ne zaman kötü geçindim ki?"

"Az önce bıçak tutamadığımı söyleyen kimdi acaba?"

"Şakaydı o. Bebeğim sen de şakadan hiç anlamıyorsun ama." diyerek ona doğru eğildi.

"Öyle mi?" deyip Harry'yi taklit ederek masaya doğru eğildi.

"Öyle tabii." Louis'nin büzülmüş dudaklarına bastırdı dudaklarını. "Aksi düşünülemez."

Yemek yemeye geri döndüklerinde günlerinin nasıl geçtiğinden bahsettiler. Louis annesinin onu sürekli bir yerlere koşturmasından şikayet edip durdu. Harry onun tatlı mimiklerini gözlerinden okunan hayranlıkla seyrederek arada bir elini tutup öpüyordu.

Stubborn Omega | LarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin