9

573 57 31
                                    

Yastığının altında iki defa titreyen telefonu yüzünden irkilerek uyandı. Telefon ne ara yastığın altına girmişti ya da kendisi ne ara uykuya dalmıştı hatırlamıyordu bile. Telefonunu yüzünün hizasına getirince alfasından mesaj geldiğini gördü. Louis'nin gecenin bir vakti attığı mesaja cevap vermişti ve günaydın yazmıştı. Louis saati kontrol ettiğinde sekizi kırk beş geçtiğini gördü. Büyük ihtimalle alfası da yeni uyanmıştı. Louis onun sesini duyma istediğini bastıramayarak çağrıyı başlattı. Üçüncü çalışta cevaplanan telefondan yükselen uykulu tını gülümsemesini sağladı.

"Günaydın." dedi anında enerjik çıkan sesiyle.

"Günaydın Louis. Geceki mesajına geç cevap verdiğim için üzgünüm."

"Hiç sorun değil. Epey geç bir saatte mesaj atmış olmak benim hatam. Umm, yeni mi uyandın?" dedikten sonra alt dudağını dişledi.

"Evet. On beş dakika kadar ancak oldu."

"Okula mı gideceksin?"

"Bugün öğleden sonra gideceğim." Louis'nin kaşları çatıldı.

"Neden bu saatte uyandın o zaman?"

"Biraz sonra yürüyüşe çıkacağım. Sonra eve gelip duş alırım, kahvaltı yaparım, öğrencilerden bazılarının raporlarını incelemem gerekiyor ve sonra da okula giderim. Sen ne yapacaksın bugün?"

"Aslında bir planım yok." karşı taraftan kısık bir hmm sesi duyuldu.

"Benimle yürüyüşe gelmek ister misin? Nehir kenarında biraz yürüyeceğim." Louis aldığı teklifle kocaman gülümsedi.

"Olabilir." diyerek yerinden doğruldu. "Ne giymem gerekiyor? Her zamanki eşofmanlarımdan giysem uygun olur mu?"

"Takım elbiseye ne dersin?" sadece konuşmayı uzatmaya çalışıyordu ama alfa onu böyle dalgaya alınca hevesi kaçıyordu.

"Komik değildi. Gelmiyorum işte."

"Hayır, yataktan kalkıp geliyorsun omega." kaşlarını çattı.

"Gelmesem ne yapabilirsin ki?"

"Okulu arayıp ev adresini bulabilir ve evine kadar gelip seni benimle yürümeye ikna edebilirim." Bunları gerçekten yapabileceği düşüncesi omeganın hoşuna gitse de sürü yerleşkesinde dedikodusunun çıkmasını istemiyordu.

"Hazırlanmak için kapatıyorum."

"Görüşürüz." telefonu kapatıp hemen yataktan kalktı. İlk işi yüzünü yıkamak oldu. Dolabından siyah eşofman altını, gri renkli kendisine büyük olan sweatshirt'ünü ve kalın çoraplarını aldı. Dışarısı soğuk görünüyordu. Penceresini açıp içerinin havalanması sağladı. Bu sırada yüzüne vuran sabah rüzgarı ürpermesine neden oldu. Hızlıca üstünü giyinip saçlarını düzene sokmaya çalıştı. Tüm bunları yapması on beş dakikasını almıştı.

Telefonunu kontrol ettiğinde alfanın kalın giyinmesine ve bere takmasına dair attığı mesaja cevap vermedi. Dolabından uzun zamandır giymediği şişme yeleğini de çıkararak üstüne geçirip çekmeceden siyah beresini çıkardı. Cüzdanını ve telefonunu alıp sessizce aşağıya indi. Siyah spor ayakkabılarını giyip beresini kafasına giydikten sonra telefonunu çıkarıp nerede buluşacaklarını soran bir mesaj attı.

Dışarı çıkıp yerleşke çıkışına doğru yürürken alfadan nehrin Louis'nin evine yakın olan tarafında buluşacaklarına dair mesaj geldi. Louis normalde bu saatlerde bu kadar enerjik olamazdı. Hele ki hiçbir işi yokken yataktan bu saatte hayatta çıkmazdı. Konu alfası olunca kendisinden beklemediği performanslar sergiliyordu.

Stubborn Omega | LarryKde žijí příběhy. Začni objevovat