Pür dikkat karşısına bakarken eli üzerinde hareket eden parmak mayışmasına neden oluyordu. Harry ise sık sık onu kontrol ediyordu.
Alfası ile birlikte konsere gelmişlerdi. Sırtı Harry'nin göğsüne yaslı, şakağında onun dudaklarıyla epey rahattı. Yorucu bir hafta geçirmişlerdi ve Cumartesi günü gelen bu teklife asla hayır diyememişti. Tabii babasını ikna etmesi biraz uzun sürmüştü. Sırf gıcıklık olsun diye türlü bahaneler uydurarak Louis'yi engellemeye çalışmıştı.
Çok kalabalığa girmeden sahneyi görebilecekleri bir yerde durmuşlardı. "İstediğin bir şey var mı?"
"Biraz boğazım kurudu, su alabilir miyiz?"
"Sen burada bekle, hemen dönerim."
"Geleyim bende."
"Yorulma, elimden geldiğince çabuk dönmeye çalışacağım." Onu öperek hızlı adımlarla su almak için yanından uzaklaştı.
Louis sahneye bakarak sağa sola sallanıp şarkıyı mırıldanıyordu. Üşüdüğünü hissederek kollarını birbirine doladı. Harry'nin bir an önce dönmesini ve kollarını etrafına sararak kendisini ısıtmasını istiyordu. Gözlerini etrafında gezdirdi. İnsanlar gruplar halinde eğleniyorlardı. Louis o anlarda Harry'nin yokluğunu daha çok hissetti.
Harry birkaç dakika içinde geri döndü. "Başka şeyler de aldım belki içmek istersin diye."
"Teşekkür ederim." deyip onun çene kemiğine öpücük kondurdu. Suyunu içtikten sonra alfasına sokuldu. "Sen yokken üşüdüm biraz."
"Öyle mi?"
"Hm hm." Harry onun yüzüne yerleştirdiği nazlı gülümsemeye bakarak kendisi de gülümsedi.
"O zaman ısıtmak lazım seni." Louis tekrar onaylayan bir mırıltı çıkarırken burunları birbirine değiyordu. Alfa kollarını onun etrafına sararak iyice yakınına çekti. "Çok güzelsin." diye fısıldadı. Louis kıkırdayarak yüzünü onun boynuna gömdü. "Utanınca çok daha güzel oluyorsun. Resmen kalbim titriyor."
"Harry!"
"Bir de böyle seslenince ölüyorum sanıyorum. İlk defa birinden adımı duyunca vücudum tuhaf tepkiler veriyor." gözleri buluştuğunda omegasının resmen ışıldayan gözlerle baktığını görünce iç geçirdi.
"Beni duygulandırıyorsun. Biraz sonra ağlayacağım ve beni susturmakla uğraşacaksın."
"Seninle ilgili olan her şeyle uğraşmak benim için büyük bir mutluluk. Yine de ağlamandan hiç hoşlanmıyorum. Gözlerin maviyken çok güzel kırmızılığa hiç ihtiyacı yok."
"Bugün çok romantiksiniz, neye borçluyuz bunu?"
"Seni seviyor olmama."
"Harry, bende seni seviyorum." çevreden o kadar soyutlanmışlardı ki bu sürede ikinci şarkının bittiğinin farkında bile değillerdi. Dudakları kısa bir öpücükle buluştu. Ardından Louis Harry'nin kolları arasında kalmaya devam etti. Hafifçe sağa sola hareket ederek çalmakta olan yavaş ritimli şarkıya odaklandılar.
Harry birkaç dakikadır izlendikleri hissinden rahatsız olarak etrafına bakındı. Yaklaşık on beş metre uzaklarında duran genç bir adamın gözlerinin Louis'yi süzdüğünü görünce kaşları çatıldı. Yanlış anlamış olmayı umarak önüne dönmüş olan adama bakmaya devam etti. Adamın gözleri tekrar Louis'yi bulunca Harry iyice gerildi. Louis'nin yanında bir sorun çıkarmak istemiyordu. Buraya onun kafasını dağıtmak için gelmişlerdi, hiçbir şeyin bunu bozmasını istemiyordu.
"İyi misin?"
"İyiyim bebeğim, neden?"
"Gerginsin, bunu hissedebiliyorum. Bir de tutuşun sertleşti."
