EMBARAZADA DE AMOR / OMEGAVERSE NAMSEOK

☦︎ 17 ☦︎ SEZON FİNALİ

Bu bölümü Moon_rkive sana ithaf ediyorum inci tanem.

Keyifli okumalar.

Hoseok'dan

Bir hafta olmuştu buraya geleli. Geldiğimden beri her gün en az bir saat doktorlar ile görüşüyordum. İkinci günden sonra birkaç hap vermeye başlamışlardı. İlk başta korkmuş ve içmek istememiştim. Sonradan doktorum bunu neden içmem gerektiğini anlatmıştı.

Her gün istisnasız gelirdi Namjoon. Bu gün ise gecikmişti. "Geleceğine dağir umut besleme artık. Seni buraya terk etti işte." Dört gündür ortalarda olmayan Woojin bir anda belirli vermişti. İçimi sıkan sözleri ile yutkunmuş ve ona bakmadan "Belkide işi çıkmıştır." Dedim. Sonuçta çalışması gerekiyordu. Para kazanıp bize bakmak ile yükümlüydü.

"Bu kadar saf olma! Terk etti bu yere seni. Belkide yeni bir omega bulmuştur." Sonlara doğru alaycıl sesi sarstı beni bir an. Ya Woojin haklıysa diye düşünürken buldum kendimi. Dolan gözlerim ile soluklandım.

"Hayır yapamaz!" Dedim kısık bir ses tonu ile. Woojin alayla kahkaha atıp "onu ne durduracak? Tımarhaneye yatırdığı omega mi?" Hırsla ayağa kalkıp "Mühür!" Diye bağırdım.

"Tımarhaneye kapattığı omeganın(!) Mührü." Woojin kısık gözler ile süzdü beni. "Onu mühürlemiş olamazsın." Dedi. "Yalan söylüyorsun." Başımı hırsla iki yana sallayıp "hayır." Dedim. "Yalan söylemiyorum." Sinirlenmişe benziyordu.

Bu sefer ben alayla kıkırdadım. "Ne oldu?" Alay kokan sesim kızdırdı onu "Mührümün sende olmaması canınımı sıktı?" Sinirle baktı gözlerime. Tam bir şey diyecekken kapı açıldı.

"Özür dilerim Hoseok. Süslü kokona arkadaşın seni göreceği için gereğinden fazla süslendi. Neymiş en yakın- "

Namjoon önde, Tae arkasında olmak üzere girmişlerdi odaya. Namjoon dolu gözlerimi ve ayakta Woojin'e karşı olan duruşumu fark ettiğinde cümlesi yarım kaldı.

"Hoseok?" Dedi endişe ile "iyi misin bebeğim?"

Burnumu çekip "Beni buraya terk edip, başka bir omega bulmadın değil mi?" Masum ve ürkek çıkan sesim ve kurduğum cümle şaşırttı galiba onu.

"Böyle bir şeyi neden yapayım?" Sorusunu sordu. Elim ile Woojin'i işaret edip "O öyle düşünüyor." Dedim. Tae sinirle Woojin'e doğru bağırdı.

"Bana bak zombi kılıklı herif! Yollarım seni. Rahat bırak arkadaşımı. Abim onunla senden güzel ilgileniyor diye kıskanma haspaa." Woojin şok içerisinde "Benden güzel ilgileniyormuş! Hah! Kıçımın ilgisi!" Diye karşılık verdi. Tae yüzüme kısa bir bakış atıp "Ne diyor o haspa bana söyle bakayım?" Dedi.

"Totoşunun ilgisiymiş." Dedim utanarak. Tae hırsla "Salak olabilir ama en azından hatalarını düzeltmek için savaşıyor! Sen? Sen ne yapıyorsun?" Woojin sinirle gülüp "Yaptığı hataların dönüşü yok!" Dedi. Tae yine bana bakınca aralarında ki konuşmayı iletenin ben olduğumu fark ettim.

"Yaptığı hataların geri dönüşü yokmuş." Tae bu sefer Namjoon'a bir tekme attı. Namjoon bacağına yediği tekme ile sarsılıp yere düştü. "Bu gerizekalı en azından çabalıyor. Sense anca Hoseok'a kötü senaryolar fısıldayıp duruyorsun. Bu durumda kötü adam kim oluyor!"

Woojin hırsla"Ben Hoseok'u ondan korumaya çalışıyorum." Demişti. Tae ye dönüp "Beni Namjoon dan korumaya çalışıyormuş." Dedim. Bu sefer Namjoon atıldı ortaya "Neyimden koruyacakmış?" Woojin sinirle "Varlığından!" Diye bağırdı.

Tekrarladım onu. Namjoon soluklandı önce ardından derin bir nefes alıp yanıma geldi. Omuzlarımdan tutup ona bakmamı sağladı. "Varlığım sana zarar mı?" Başımı iki yana hayır anlamında saklarken Woojin hırsla bana bakıp "Sana en çok zararı o veriyor farkında mısın? Tomurcuğumuz onun yüzünden erken doğdu! Hepsi onun varlığı yüzünden."