2

5.4K 302 79
                                    

  Karakola geldiğimizden beri kalkmadığım siyah koltuktan bir buçuk saat sonra bir polis memuru tarafından çağırılmam sonucu kalktım. Arabada yanıma oturan polis beni bu koltuğa bırakmış ve beklememi söylemişti çünkü.

  Tahminimce sorgu odasına gidiyorduk. Gergin miyim? Hayır.

  "Şüphelendiğin biri var mı Bora?" İsmimi bilmesi dikkatimi çeksede kısa sürmüştü. Koltuğa oturduğum ilk dakikalarda bir polis memuru gelip kimliğimi ve telefonumu istemişti. Oradan öğrenmiş olmalıydı.

  "Aklıma gelmiyor" Sesimi titretmeye özen gösterdim. Korkak görünenle uğraşmazlardı. Haksız bir önyargıyla...

  Cümlemin arkasından sessizliğini korumuş, eliyle kolidorlara yönlendirmeye devam etmişti. Çınar'ın yanında birkaç kez görmüştüm bu memuru. Olay yerlerine pek gelmezdi ama şüphelilerle yakından ilgilenirdi.

  "İçeriye geçip otur. Beş dakika sonra sorgu için gelecekler" Emir vermesi sinirimi bozsada son kalan sabır kırıntılarımla şimdilik ses çıkarmadım. Daha sonra Kapıyı benim için açıp sol omzumdan hafifçe ittirip içeriye yöneltmişti bedenimi. Yüzümdeki yoğun üzüntü siması kaslarımı rahatsız etse de katlanmam gereken kısa bir süre kalmıştı.

  Demir sandalye ile masa arasına sığabileceğim kadar boşluk yarattıktan sonra sakince ve sahte korkuyla oturdum. Psikolojik kitaplar her zaman ilgimi çektiğinden tekrar tekrar okur, cümlelerin her ayrıntısına özen göstererek aklıma kazırdım. Ellerimle oynamaya başladım. Açık şekilde gerginlik belirtisi.

  Kapı açılma sesiyle o tarafa bakmadım. Yere bakıp ağlamakla meşguldüm.

  "Bora Çelebi. Sana soracağım sorularda açık olmanı istiyorum."

  Karşıma oturmamıştı. Tam arkamda sandalyemin sırt kısmının uçlarına ellerini dayamış kafamın üstünde dikiliyordu. Cevap vermedim, korkuyordum sonuçta.

  "Eren Yenel neyin oluyor?" İnsan gibi karşıma otursa belki daha iyi anlaşabilirdik.

  "Yakın arkadaşım" Ağlamayı kesmiş yere gözlerim dalmıştı.

  "Neden normal bir yerde değilde ormanda buluştunuz?"

  "Her zaman orada buluşuruz. Bizi tanıyan kime sorsanız bilir" Bu doğruydu. İkimizde ağaçların bize huzur verdiğine inanırdık.

  "Buluşma saatiniz gece 22.00 anladığım kadarıyla. Peki Eren'in saatler öncesinde orada olma sebebi ney?" Arkamdan çekilmiş karşımdaki sandalyeye oturmuştu. Arabada yanıma oturan yeni polisti karşımdaki.

  "Bilmiyorum" Uzun konuşmak yalan söylemenin kanıtlarından biriydi ve koz veremezdim.

  "Neden o saatte oramanda buluşma kararı aldınız?" Yüzümü, mimiklerimi ve el haraketlerimi çok dikkatli inceliyordu. Benim kadar dikkatli olamazsın polis!

  "Özel bir şey anlatacağını söylemişti" Gözlerimi gözlerine çevirdim cümlemin daha inandırıcı görünmesi için. Hareketimle kaşlarını çatıp bedenimi süzmeye başlamıştı. Üstümde beni ele verebilecek hiçbir şey yoktu. İplerimi getirmemiştim ormana. Sadece bir tane yanıma alıp çıkmıştım evden. O da Eren için heba olmuştu.

  "Evin için arama izni çıkarttırdım. Umarım bu durum seni rahatsız etmez?" Zekiydi ama benim kadar değil. İşimi ihtimallere veya şansa bırakmazdım. İplerim yorganlarımın dikiş ipleri olmuştu tabiri caizse.

  "Dün gece Eren benim evimde kalmıştı. Umarım bugün için bir iz bulabilirsiniz" Onların tarafında görünmeliydim ki karşılıklı güvenimiz oluşmalıydı.

  "Umarım. İmzalayıp çıkabilirsin" Gözlerini yüzümden çekmiş sakince kalktıktan sonra odayı terk etmişti. Kağıdı imzalayıp ben de ayrıldım odadan.

  "Bora" Kolidorun başından bana seslenen polis, buraya beraber geldiğim memurdu. Mimik göstermeksizin ona doğru yürüdüm. Yanına ulaştığımda ise onun masasına kadar sessizce beraber ilerlemiştik.

  "Evine kadar eşlik edeceğim ve bizimle beraber birkaç arkadaş daha. Berke arama izini çıkarttırmış. Ben her ne kadar gereksiz görsemde prosedür işte."

  "Berke?" Beni sorgulayan polisin mi ismi olduğuna emin olmak istemiştim.

  "Sorgunda ki polis"

  "Bahsetmişti sorguda. Problem değil belki benim fark edemeyeceğim bir şeyleri fark ederseniz. Yardımcı olabilirsem ne mutlu bana" Tamamen zaman kaybı.

  Masasının çekmecesinden telefonumu ve kimliğimi çıkartıp bana uzattı. Sicilim temizdi. Okulda disiplin suçum bile yoktu. Telefonumda ise bir iki resim, rehberim ve iletişim uygulaması dışında hiçbir şey yoktu. Elinden alıp cebime koyduktan sonra kapıya doğru yürümeye başlamıştık.

  "Bora" Adımın seslenilmesi ve beklemediğim anda bana sarılan bedenle vücuduma kal gelmişti. Baran Yenel. Ünlü model ve Eren'in kuzeni. Eren ile aşırı yakınlardı ve birkaç kez aynı ortamda bulunmuştuk.

  Baran kahve saçları, ela gözleri, traşlı yüzü ve dolgun vücuduyla güzel bir adamdı. Magazinlerde adı düşmeyen, reklamların aranan yüzüydü. Birçok dizi ve film teklifi gelmiş olsada hepsini reddetmiş reklamların, dergi çekimlerinin ve modelliğin daha keyifli olduğunu her zaman desteklemişti.

  Baran'ın buraya gelmesi basının dikkatini çekeceğine emindim ve "katilin çizgisi" bir kez daha ve daha uzun süreli bir gündem hâline gelecekti. Bu riskli olsada insanların benden korktuklarını dile getirdikleri yorumları okumak günümü keyiflendiriyordu. O yüzden bu seferlik alttan alabilirdim.

  "Nasılsın?" Bedenlerimizi ayırıp gözlerimin içine bakarak sormuştu.

  "Kelimelerle ifade edemiyorum." Geri sarıldım ona. Gerçekçi olmalıydım.

  "Sana bir şey olmadı değil mi?" Kuzeni ölmüş olsa bile beni de merak etmiş olması garip hissettirmişi.

  "Ben geldiğimde olaydan saatler geçmiş" Cümlemin sonunda bedenlerimizi tekrar ayırıp yüzüme ve kollarıma bakmıştı. Herhangi bir hasar görememiş olacak ki derin nefes verip olabildiğince gülümsemeye çalışmıştı.

  "Bora benimle kalsa olur mu?" Sorusunu arkamdaki polise sormuştu.

  "Evi için arama izini çıkarttırdık. Oraya gidiyorduk"

  "Ne demek arama izini? Kim istedi bunu?" Sinirlenmişti.

  "Size bu konuda bilgi veremem. Gidelim mi artık?" Son sorusunu bana yönelik sormuştu. Hafifçe baş sallayıp ilerlemek adına adım atmak istemiştim ama Baran önümden çekilmeyip izin vermemişti.

  "Kimi suçladığınızın farkında mısınız? İzin çıkarttıran polis ile görüşmek istiyorum" Arkamdaki polis başını ovmaya başlamıştı. Sinirleniyordu. Kolidordan geçen bir polise seslendi.

  "Hakan, Berke'yi çağır"

...

  Düşüncelerinizi merak ediyorum yorumlarınızı görmek benim için önemli ve vote atmayı unutmayın lütfenn

Katilin Çizgisi | bxbxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin