Katilin Çizgisi | bxbxb

5

  "Berke gelişme var mı?" Ömer amirin sorusu karşısında Berke üzerimde olan bakışlarını ayırmış Ömer amir ile gözgöze gelip olumsuzca kafasını sallamıştı.

  "Çınar nerelerde?"

  "Olay yerinde" pek konuşmayı seven birine benzemiyor gibi görünüyordu. "Buradan ayrılmadan yanıma uğramanızı bekleyeceğim" kibar bir emrivakiydi Berke'nin yaptığı. Baran ile bana gözlerini gezdirerek konuştuktan sonra çıkmıştı odadan. Ömer amire veda etmemesi dikkatimden kaçmamıştı.

  "Yaşı genç ama arkadaşınızın davasını aldığı için şanslısınız" Ömer amir de pek takmışa benzemiyordu bu durumu.

  "Katilin çizgisi davasıyla ilgileniyor muydu?" Kafamı kurcalayan soruyu sormaktan gocunmamıştım. Daha önce Çınar ile olay yerlerine gelmediğine emindim çünkü.

  "Şehir dışındaydı başka bir dava için ama söz konusu katil için de uzaktan irtibat hâlindeydik onunla"

  "Umarım bu sefer bulabilirsiniz manyak herifi" Baran bıkkınlıkla konuşunca Ömer amir de ona katılıp bıkkınca "Umarım" demişti.

  "Her neyse o zaman benim konser için çalışmam gerekiyor. Berke'yi de bekletmeyelim" Berke'nin polis kişiliği hakkında bilgi sahibi olmak istiyordum en kısa sürede ve istemeden sabırsızca davranmıştım. Çınar'ın katillere yaklaşımı hakkında az çok bilgi sahibiydim ama Berke sürpriz oyuncu olmuştu polislerle oynadığım küçük oyunuma.

  "Kalkalım madem" Baran'da beni bozmayıp peşimden ayaklandığında Ömer amir de ayaklanmış "Tekrar beklerim çocuklar" demişti. Gerçi üçümüzde biliyorduk artık sık sık görüşeceğimizi. Kısaca el kaldırıp bizde veda ettiğimizde odadan ayrılmış ortak alana girmiştik. İlk geldiğimizden daha çok polis vardı şuan.

  "Merhaba biz Berke'ye bakmıştık" Baran herhangi bir polisi çevirip sorduğunda polis önce bizi süzmüş daha sonra "Çınar komiserimin odasındadır" deyip yanımızdan ayrılmıştı. Çınar'ın odasını biliyordum ama kimseye sormadan gidersem Baran'ın da dikkatini çekebilirdim.

  "Çınar komiserin odasını arıyorduk?" Bu sefer ben önümdeki polise soru atımında bulunmuştum. "Sol taraftaki koridora girin en sondaki oda" deyip gülümsediğinde genç polis kız bende gülümseyerek karşılık vermiştim.

  Baran beni geçip önden ilerlediğinde bende arkasından ilerlemiştim. Polisin tarifine uyarak ilerlediğimizde bahsettiği kapının önünde durmuş eminsizlikle birbirimize bakmıştık. Kapıda herhangi bir isim de yazmıyordu.

  "Çalıyorum?" Kafamı onaylar biçimde salladığımda Baran hafifçe kapıyı tıklatmış içeriden duyulan "Gelebilirsin" izniyle kapı koluna uzanmıştı. Heyecanım hat safadaydı şuan.

  Baran içeriye adımladığımda bende ardından ilerlemiştim ama tahmin ettiğimin aksine lüks koltuklar ve büyük bir masa yoktu. Masalara yığılmış kağıtlar, en az dokuz bilgiseyara sahip olan başka bir masa, iki koltuk ve sandalyelerle lüksü andıran hiçbir şey yoktu odada.

  "Biz Berke'ye bakmıştık ama?" Baran hafif utanarak Çınar'ın bakışlarına cevap verdiğinde Çınar gülümseyip "Burada" demişti. Çınar'ın bakışlarını takip edip masaların ardında yere oturmuş kulaklıkları takılı biçimde belgeleri okuyan Berke'yi görmek tatlı bir komiklik eklemişti duruma. Etrafı kağıtlarla çevriliydi ve elindeki kağıda bâya yoğunlaşmış gibi görünüyordu.

  Çınar hemen sağında bulunan Berke'nin kulaklığını kulağından çekince Berke "Ne var?" dercesine ilk Çınar'a bakmış daha sonra bizi fark edince ifadesini düzeltip ayağa kalkmıştı.