Katilin Çizgisi | bxbxb

16

  "Çok beklettik mi?" Berke masanın bir ucuna oturmuş telefonuyla ilgileniyorken Çınar'ın sesiyle kapatıp masaya ters bir şekilde koymuştu. "Pek değil"

  "Sen yemeyecek misin?" Masada sadece iki tabak vardı ve tencerede en az iki tabaklık daha çorba...

  "Yedim ben gelmeden" içimden bir ses inanmıyordu ama yinede masaya oturmuş bir elime kaşığı almıştım. Çınar'da ardımdan oturmuş dikkatle çorbayı inceledikten sonra çattığı kaşlarıyla Berke'ye bakmaya başlamıştı.

  "Domates çorbası bu?"

  "Ömer istemiş" kızına albüm vereceğim polisti yanlış hatırlamıyorsam?

  "Sırf sana inat yapıyor"

  "Alıştım artık"

  "Sorun ney?" Çınar gerçekten sinirlenmişe benziyordu ve merak etmiştim ister istemez.

  "Berke'nin domatese alerjisi var. Ömer mutfaktaki abladan domates çorbası yapmasını istemiş bugün için. Karakolda onun dışındaki kimse domatesli bir yemek istemiyor"

  "Başka bir şey hazırlayalım? Evde malzeme var mı?" Ömer'in yaptığı gerçekten saygısızlıktı ama uzatmak istememiştim Çınar ve Berke'nin daha fazla moralini bozmamak adına.

  "Gelmeden yedim gerçekten. Teşekkür ederim" Berke hafif gülümseyip reddetmiş olsada Çınar'da inanmamış olacak ki kalkıp bozdolabında ne var diye incelemeye başlamıştı.

  "Aç değilim otur hadi soğuyacak"

  "Bu bakışı tanımıyor olsam belki inanabilirdim"

  Berke'nin düşen yüzü eşliğinde Çınar buzdolabından kaşar, biber ve salatalık çıkartmış tezgaha koyduktan sonra ekmek arası yapmaya başlamıştı.

  "Bora ister misin?"

  "Çorba yeterli"

  Çınar beni onaylayıp işlemine devam ettiği sırada Berke'nin çalan telefonu üçümüzünde ilgisini çekmişti. Göz ucuyla arayana baktığımda Berke'nin kaydetmediği bir numaraydı.

  "Efendim" ilgisizce açmıştı telefonu.

  "Bu gece miydi? Üzgünüm tamamen çıkmış aklımdan" Berke kaşlarını çatıp başını ovmaya başlamıştı.

  "Yarına ertelesek olur mu?" Çınar'da hazırladığı sandaviçi Berke'nin önüne bırakıp yerine oturmuş ilgiyle Berke'yi dinlemeye devam etmişti.

  "Baran ile görüştüm ama Seji ile daha fırsatım olmadı" Grup ismimizi duymam çorba içmemide durdurmuş Çınar gibi bende bakışlarımı kaçırmadan bakmaya başlamıştım.

  "Hayır sadece Bora ile görüştüm" Berke uzun süre telefondaki kişiyi dinledikten sonra göz devirmiş daha sonra bıkkınlıkla konuşmuştu.

  "Acelenizi anlıyorum ama bizimde yapabileceklerimiz sınırlı. Seji'nin şirketine dilekçe sunup grup üyeleriyle görüşme talep edebilirsiniz. Savcılıktan karar çıkartmamız grubun haberlere yanlış lanse edilmesine sebep olabilir"

  "Üzgünüm ama bu beni ilgilendirmiyor. Umarım grup üyeleriyle iletişim kurabilirsiniz. İyi geceler dilerim" Berke cevep beklemeden telefonu kapatmış tekrar ters şekilde masaya bırakmıştı.

  "Kimdi?" Çınar ve benim tek odak sorumuz buydu şuan. Seslendiren sadece Çınar olmuştu gerçi...

  "Eren'in avukatı. Bugün dava detayları hakkında görüşecektik ama çıkmış aklımdan. Baran'a ulaşabilmiş cenazede ama Seji ile de görüşmek istiyormuş" son cümlesini bana bakarak kurmuştu. Bu avukat daha fazla abartmaya başlamdan bir şeyler yapmam gerekiyordu hakkında.