7

2.3K 176 71
                                    

  "Hoş geldin hayatım" sahte samimiyetler... itici davranışlar... medyaya iyi görünmek için takılan maskeler... henüz dün ekip arkadaşı ölmüş insan topluluğunun olmayan gururu...

  Kapıdan girdiğim gibi bana doğru koşturarak gelen Pelin Karay, Eren'in rol arkadaşıydı yeni projelerinde. Bugün ise hem senaryo okuması hem de Eren'i anmak için toplanmışlardı. Davet edilme sebebim ise sinemaya özel müzikleri benim besteleyecek olmamdı. Eren'e söz vermiştim zamanında.

  "Uzun zaman olmuş, özlemişim" şarap bulunan elini aşağıda tutmuş boşta kalan kolunu ise sarılmak amacıyla bedenime değdirmişti.

  "Yıl oldu belki de" deyip gülümsediğimde Pelin'de geri çekilip gülümsemiş "Belki de" deyip koluma girmişti. Onu bozamayıp eşlik ettiğimde oyuncuların arasına sokmuştu ikimizi. Pelin'e karşı nefretim yoktu ama hoşlanmıyordum ondan.

  "İnan geleceğine ihtimal dâhi vermiyordum" oyunculardan bir kadın şaşkınlıkla bana bakarak konuşmuş daha sonra da yan masadan bir şarap alıp bana ikram etmişti. "Söz verdim bir kere" deyip kabul etmiştim ikramını. Haraketlerim aksine böyle bir ortamda asla bulunmak istemiyorum ama kısa sürecekti zaten. Katlanmam gereken çok kısa bir süre...

  "Eren adına çok üzüldüm. Bende gelmezsin sanıyordum" aralarından bir erkek oyuncuda kadına katıldığında Pelin omzuma elini koymuş "İş başka arkadaşlık başka canım" demişti gülerek. Buradaki birkaç kişi hariç kimsenin Eren'e üzüldüğünü düşünmüyordum ve büyük oranda böyle bir anma yapmaları sadece medyadan doğabilecek tepkileri önlemek içindi.

  "Öyle deme Pelin. Daha dün kaybettik Eren'i. Senaryo okuması dâhi ertlenmeliydi bana kalırsa" Eren'in yakın arkadaşlarından biriydi konuşan kadın.

  "Film çekimlerine az bir süre kaldı. Profesyonel olmamız gerekiyor"

  "İnsani duygularınızın da olması gerekiyor" bunu benim demem biraz epik kalmış olsada Pelin'in tavrından rahatsız olmuştum.

  "Alınma lütfen. Profesyonelliğimizi gösterirken Eren'i de anıyoruz bugün" hâla elini omzumdan çekmemiş olması beni daha da sinirlendirirken çözümü yer değiştirmekte bulmuştum. Bugün burada olan oyuncular aynı zamanda ödüller kazanmış dizi oyuncularıydı ve medya her haraketimizi izliyordu. Onlar yüzünden kendimin veya grubumun kariyerine gölge düşüremezdim.

"Nasılsın Yusuf?" Geldiğimden beri karşımda duran ama tek kelime dâhi etmemiş Eren yerine geçecek yeni oyuncunun yanında konum almayı tercih etmiştim. "İdare eder diyelim. Sen nasılsın Bora?" Yusuf ile sadece bir kere karşı karşıya gelmiştik oda Eren ile konserimize geldiği bir gündü.

  "Pek iyi sayılmam. Nasıl hissediyorsun yeni rolün hakkında?"

  "Eren'den rolü böyle almış olmak istemezdim ama çokta istiyordum rolü. Hem üzgünüm hem mutluyum" üzgün falan değildi. Eren'in ölüm haberi tamamen işine gelmişti çünkü.

  "Rahat oynayabilecek misin? Sonuçta eski yakın arkadaşının rolüydü?" Rahatsız etmek istemiştim. Zaten bizi dinleyen de yoktu. Kendi aramızda konuşuyorduk.

  "Bende hak ediyordum bu rolü" cümlemden sonra biraz sinirlendiği yüz mimiklerinden kendini hafif belli etmiş olsada hızla toparlanmış kendinden emin bir şekilde konuşmuştu.

  "Eminim öyledir" deyip gülümsediğimde Yusuf'ta samimiyetsice gülümsemiş yanımdan ayrılmıştı. Sayemde kazandığı rolü ona tabii ki bırakmayacaktım. O rol Eren'e cidden üzülen birine kalana kadar kollayacaktım senaryoyu.

  "Kısa bir röportaj yapabilir miyiz?" Sırtıma değen yabancı parmaklar ve yabancı ses tonu tanıdık bir his olduğundan arkamı dönmüş kameraya oynamaya başlamıştım. "Tabii ki"

Katilin Çizgisi | bxbxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin