15.BÖLÜM "APTALLIK"

388 60 100
                                    

Bölüm Parçaları:

M83-Wait

Sia-California Dreamin

Dillon - Thirteen Thirtyfive

Birdy- People help the people

(Kafamdaki Mezarlık'a bakarsanız sevinirim ;))

Almira'dan

Sıklaşan nefesimi düzene sokmak için bir kaç kez dudaklarımı araladım ama karşımda Uzay varken bu oldukça zordu.

Zaman makinemi alıp bir hafta öncesine yolculuğa çıktım. Kaçırıldığım gün beni yangının ortasında bırakıp gidişi gözlerimin önüne geldi. Hemen ardından dudaklarıma ve boynuma yaptığı işkence doldu zihnime. Tüm gücümü toplayıp Taştan yapılma göğsüne yumruk savurarak ittim onu. Aramızdaki mesafe açıldı ama gece mavisi gözleri hala gözlerime değmekten vazgeçmiyordu.

"Dokunma bana." Diye tısladım. Lanet olası duvarlarını dikmişti yine. Bir adım atarak sırtımın duvarla bitişmesine neden oldu.

"Dokunursam ne olur?" Kılıç gibi sesi ruhumda bir kaç yara izi bıraktı.

Dudaklarımı bir kaç kez açıp kapadım. Diyecek bir şeyim yoktu. Güçlü olan oydu, ben değil.

"Ne zamandır bayanlara istekleri dışında dokunuyorsun?"

Tek kaşını kaldırıp sırıttı.

"Sana isteğin dışında dokunmuyorum. "Ses tonu yine değişmişti. Bu sefer aralardan arzu tohumlarını rahatlıkla toplayabiliyordum.

Yüzünü boynuma gömdü. Burnunu boynumda hissettiğimde midemde bir şeyler yer değiştiriyordu.

Bir kaç kez sürttü burnunu boynuma. Elleri belime yerleşti. Bir kaç kez okşadı bel çukurlarımı. Dokuduğu yerler alev alıyordu. Yakıyordu ruhumun her bir zerresini. Kirlenmiş elleriyle dokunuyordu ruhuma. Kirletiyordu her zerremi. En kötüsü de zevk alıyordum bundan. Kokusunu yakından alabilmek, gözlerini hissedebilmek, Dudaklarındaki Sıcaklığın tenime değmeden ısıtması... Her birini seviyordum.

Sağ elini yavaşça yukarı çıkarırken sol elini yavaşça aşağı indiriyordu.

Göğsümün altındaki ve kasığımın üstündeki elleri bedenimin amansızca titremesine neden oldu. Anlamıyordum. Anlama kavramını yitirmiştim. En basit şeyleri bile öyle karmaşık hallere getiriyordu ki.

Bir eli daha yukarıya diğeri daha da aşağı inmeye başlayınca nefesimi tuttum. Tam şimdi 'dur' demeliydim. Ama çıkmıyordu ağzımdan o söz. Nefesimi soluk boruma yakın bit yerlerse kaybediyordum. Amansızca dolaşıyordu bedenimde alabildiğim tek bir çekimlik nefes.

"İşte." Diyerek nefesini boynuma üfledi. Nefes alış verişlerimiz hızlandı.

"Kimseye isteği dışında dokunmuyorum güzelim. "Boynumdan ayırdı burnunu ve dudaklarını.

"Neden buradasın?" Dedim sesimi topladığımda. Bana dokunmamalıydı. Kendime hakim olamıyordum.

"Seni görmeye geldim. "diye fısıldadı yüzüme doğru. İşte tam o anda sinir katsayım tavan yaptı. Omuzlarından tüm gücümle ittim bedenini. Aramızda en fazla beş santim vardı artık.

"Ama ben seni görmek istemiyorum. Mümkünse hayatımın sonuna kadar. Şimdi geldiğin yere geri dön. "Gözlerimi ondan -özellikle bedenimi delip geçecekmiş gibi bakan gözlerinden - uzakta bir yerlerde tuttum.

MUTLU KALOnde histórias criam vida. Descubra agora