21.BÖLÜM: KAÇIŞ

269 37 78
                                    

Multi Uzay'ın dövmesi fakat altında kırmızı harflerle Almira yazıyor ve kolunda değil göğsünde.

Bölüm Şarkıları:

Lorde-Everybody Wants To Rule The World

Demi Lovato- Cool For The Summer

Zaz- Je Veux(Türkçe anlamına bakın, çok güzel.)

Almira'dan

İkimiz de yol boyunca sessiz idik. Dün gece olanlardan sonra ikimizin de buna ihtiyacı vardı. İkimiz de sinir krizi geçirmiştik ve yorgun düşmüştük. Sessizlik düşüncelerimizin olgunlaşması için gerekliydi.

Dün buraya geldiğimden beri geçirdiğim en garip ama en de güzel geceydi. Uzay'ın beni dizine yatırarak saçlarımı okşaması, film izlerken aşk dolu sahnelerde yüzünü buruşturup homurdanması bunlar nasıl kötü olabilirdi ki? Sonuçta o Uzay'dı. Sevdiğim adam. Fakat evlenecek kadar da değil. Onu evlenecek kadar çok sevsem bile bu mümkün değildi. Ona güvenmiyordum. Dün gece ona açık açık olanları anlatmasını rica etsem de beni duymazdan gelmişti. Bu durumda o da bana güvenmiyordu. Güven olmadan bir evlilik yürür müydü ki?

Bu saçma bir soruydu. Tabiki de yürümezdi. Her ne kadar o Uzay olsa da bu olamazdı. Belki de onu kafamda çok büyütüyordum. O normal bir adamdı ben de normal bir bayan. İkimiz de normaldik. Kötü bir adam ve masum bir kız yoktu bizim hikayemizde. Tüm bu hikayelerde adam abartılır kız küçültülürdü. Adamın yakışıklılığı ve kötülüğü dillere destan, kızın güzelliği ve aptallığı yergi malzemesi olurdu. Halbuki öyle bir şey yoktu. Bizim hikayemizde biz normaldik. Pekala başımıza gelenler normal değildi ama her gün herkes bu tür şeyleri yaşıyordu. Bu kadar abartmaya gerek yoktu. Uzay da normal bir adam gibi yakışıklıydı. Eminim ki ondan daha yakışıklıları vardı.

Uzat dediğime meydan okumak istercesine bana dönüp bir bakış attı. Kalp ritmim bozulurken derin nefesler aldım. Mavi gözleri kısılmış yolu takip ediyordu.

Dün gece olanlardan sonra Uzay telefonu ona geri vermemi istemişti. Ben de geri vermiştim fakat bu kaçmayacağım anlamına gelmezdi. Her şey hazırdı. Tek yapmam gereken soğukkanlı olmaktı. O da zaten cepteydi.

"Matt ve Dean bütün gün yanında olacaklar," dedi. "Sakın aptalca bir şey yapayım deme Almira. Bir de sen zorlaştırma işlerimi." Uyarışı oldukça sertti. Kafamı yavaşça aşağı yukarı salladım ve önüne döndüm. Tedirgin olmamalıydım. İki adam beni engelleyemezdi.

"Bana cevap ver Almira," ses tonu öfkelenmeye başladığının işaretiydi ki kaçmadan önceki son saatlerimdi bunlar. Şimdi onu sinirlendirerek her şeyi mahvetmek istemiyordum. Uysal ol Almira, diye uyardım kendimi içten içe.

Kafamı ona doğru döndürmemle tekrar bir nefes düzensizliği yaşadım. Kafasını sola yatışmış, yarısı camdan dışarı bakıyordu. Dudaklarının arasındaki sigarayı biçimli parmaklarıyla karayıp dudaklarının arasına yerleştirdi. Kusursuz bir denge ile oraya duruyordu zehir. Cebinden çıkardığı zippoyu alevlendirerek sigaranın ucuna tuttu. Sigaranın ucundaki küller turuncu bir ateşle yanıp savrulurken dış tabakası erimeye başlamıştı bile. Derin bir nefes çekti. Bunu yaparken elmacık kemikleri öne çıktı ve gözleri kısıldı. Bir süre bekledikten sonra ciğerlerindeki kirli dumanı günün aydınlık ışıklarının arasına salmıştı. Duman birbirinden bağımsız bir şekilde dağıldı.

Dudağımı ısırırken ''Hala içiyor musun?'' diye sordum fakat bunu söylerken sesim oldukça endişeli çıkmıştı? Bana neydi ki onun sigarasında?

MUTLU KALTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon