MUTLU KAL

6.BÖLÜM: "DOĞUM İZİ"

Arkadaşlar biraz geç oldu özür dilerim. Bazı problemler çıktı. 1.9k süpersiniz! Bu hafta tatile gideceğim bu yüzden bundan sonraki bölüm biraz geç gelebilir. Kafamdaki müthiş bir kurgu var. Umarım yeni bölümü beğenirsiniz. Mutimedia Berke :) Öpüldünüz :*

"Hadi kalk bugün Ankara turu yapacaktık unuttun mu?"

"Lanet olsun Batu git başımdan!"diyerek kafamı yorganın içine soktum.

"Eğer kalkmazsan en sevmediğin şeyi yapacağım Almira 10 saniyen var!"

"Öyle bir şey yaparsan çok kötü olur Batuhan!"

"8"

"Batuhan saçmalama."

"5"

"Keser misin şunu?"

"3"

"Öyle bir şey yaparsan hortumla donuna kadar ıslatırım Batu."

"Ve 0. Bunu sen istedin."cümlesini bitirmesiyle tüm yorganı üzerimden çekmesi bir oldu.

"Yedim oğlum şimdi seni!"Evet evet çok saçma biliyorum ama yorganla bizim düzenli bir ilişkimiz var. Yorgansız uyuyamam. Aynı zamanda çorapla da uyuyamam ve bir ayağım her zaman yorganın dışında olmalı. Ve sessiz olmalı. Müzikle uyuyamam mesela, uyuyanlara da şaşıyordum açıkcası.

"Ben seni uyarmıştım Almira'cığım."

"Almira'cığımmış göstereceğim ben sana Almira'cığımı!"diyerek peşinden koşmaya başladım. Merdivenlerden inerken annem durmamız için bir şeyler mırıldandı ama şu anda benim gözüm yorganla arama giren Batu' dan başka hiçbir şey görmüyordu.Öküz bir de nasıl koşuyor. At gibi mübarek!

"Batu biraz yavaşla." yine yavru köpek suratımı takınarak yavaşlamasını bekledim. Omzunun üstünden bakarak

"Hee tabi yavaşlayayım da yakala beni yok ya!" diyerek koşmaya devam etti. Evin içinden koşmamız bitince bahçeye çıktık. Bahçıvan bahçeye suluyordu koşarak elindeki hortumu aldım ama Batu etrafta yoktu. Kim bilir nereye saklandı? Etrafa bakındım burada olmadığını anlayınca evin yan tarafına doğru yürüdüm. Karşılaştığım manzarayla gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Batu bir yandan hortumu musluğa takmaya çalışıyor bir yandan da küfürler mırıldanıyordu. Piç smile'ımı takınarak Batu'ya doğru yürüdüm ve başından aşağıya doğru ıslatmaya başladım. Aniden ayağa kalktı.

"Almira! Lanet olsun! Öldüreceğim kızım seni!"

"Hahahah tabi canım sen onu benim külahıma anlat."bir yandan kahkaha atıp bir yandan koşmaya başladım taa ki Batu'nun arkamdan beni tutup yere yatırmasına kadar.

"Bak Batuhan bence bu işi güzellikle halledelim, hiç gerek yok böyle atraksiyonlara"

"Tabi canım. Sen onu beni ıslatmadan önce düşünecektin minik cadı!"diyerek hortumu yüzüme tuttu. Pislik ya sonuna kadar açmış bir de. Elimde suratımı siper aldım fakat hiç bir işe yaramıyordu. Bahçeyi Batu ve benim kahkahalarımız kapladı. Sonradan aklıma gelen dahice fikirle kendimi tebrik ettim.

"Aaa! Ada mı o?"

"Hani nerede?"

"Keriz!"diyerek yere düşürdüğüm hortumu aldım ve birbirimizi ıslatmaya başladık. Kahkahalar içinde gülerken yana dönmem ve gülen bir Çağakan ile karşılaşmam bir oldu. Batu da benimle birlikte bakışlarını Çağakan'a çevirdi ve elindeki hortumu yere bırakarak onun yanına gitti. Bense elimde mal mal hortumu tutmaya devam ettim. Batuhan Çağakan'ın kulağına eğilmiş bir şeyler anlatıyordu fakat Çağakan gözleri benim üzerimdeydi. 'Ne var' bakışlarımı attıktan sonra Batu'ya döndü. Bir süre konuştuktan sonra Çağakanın gözleri yine beni buldu. Bu sefer kaşlarını çatmıştı. Ne olduğunu anlamak için üzerime baktım. Tabi altımda kısa ıslak bir şort üzerimde de ıslak bir atlet olunca böyle bakması doğal. Kafamı kaldırdığımda Batu da bana bakıyordu.