Kayıp Kız

47 4 17
                                    


Vefa'nın hastaneye kaldırılışının üzerinden neredeyse bir ay geçmişti ve durumunda hiçbir değişiklik yoktu. Uyanmıyordu. Doktorlar böyle giderse uyanacağına da ihtimal vermiyordu. Kalbi ona ait olmadığı için çok zorlanıyorlardı. Doktor ölüm olasılığından bile söz etmişti ki bu hiç sevmediğim bir ihtimaldi.Uyanacağına şüphem yoktu birimiz öleceksek bu ben olmalıydım. Vefa bensiz yaşardı neticede bunca zaman bensiz yaşamıştı. Ama ben... Ben onsuz yaşamayı göze alamıyordum çünkü biliyordum o olmazsa ben de olmazdım yıllarca bir hayalet gibi uzaktan izlemeye razıydım tıpkı eskisi gibi... o iyi olsun bana yeterdi.

Vefa'nın olduğu odaya küçük camdan bakarken Sinem yanıma gelip aldığı kahveyi bana uzattı.
"Naz, kendini harap ettin günlerdir. Biraz dinlenmelisin unutma tek hasta olan Vefa değil."

"İyiyim ben Sinem o uyanmadan hastaneden adımım dışarı çıkmayacak ancak cesedim çıkar.", dedim kafamla Vefayı göstererek.

"Bak Naz konuşmayayım konuşmayayım diyorum ama dayanamayacağım senin hayatın Vefadan ibaret değil. Hatta bahse girerim o olmasaydı çok daha konforlu bir yaşamın olacaktı. Gerçek babanla Yaren pisliğinin sürdüğü  mis gibi hayatı sen de sürecektin. Baban sana bir yabancı gibi bakmayacaktı. Artık kendine gel lütfen Naz. Onun için çok şeyden vazgeçtin. Babandan bile üstelik annenden babana kalan tek hatıra senken bence onun bilmeye hakkı var. Yani aslında Görkem Amcanın senin baba-"

Endişeyle etrafa bakıp Sinem'i susturdum. Görkem amca Vefa'nın durumunu öğrendiğinden itibaren her gün istisnasız onu ziyarete geliyordu ve her an gelip bunları duyabilirdi.

" Hayır Sinem bilsin istemiyorum. Şimdiye kadar nasıl hayatta kaldıysam şimdiden sonra da öyle olacak. Zaten hissediyorum benim zamanım geldi annem beni bekliyor."

"Naz deme şöyle Hazan teyze oradan seni izliyor ve seni mutlu görmek istiyor. Babana kavuşmanı istediğine adım gibi eminim. Sonuçta o psikopat adam anneni öldürmeden önce onun hamile olduğunu biliyordu. Baban fark etmeden seni kaçırdığını sen bana söylemiştin. Annenin ruhunun bu yüzden huzursuz olduğuna eminim. "

Evet. Annem ve babam yani Görkem Amca annem bana hamileyken - evlendikleri gün oluyor bu da- annemin psikopat  bir hastası tarafından  öldürülmesi üzerine beni kaçırmış. Babam annemin hamile olduğunu biliyormuş. Annem 7 aylık hamileymiş ama babama öldüğümü söylemişler.yaşamam imkansızmış. Ben de bunları o ruh hastası ölmeden önce öğrenmiştim. Ama bunca yıl sonra sevgili babama (!) sürpriz ben senin ölen kızın demek istemedim.

"Lütfen Sinem kapatalım şu konuyu bu saatten sonra ne ben baba isterim ne de o bir kayıp evlat. Düzen bozmaya gerek yok."

Sinem çaresizce başını öyle olsun der gibi sallayınca ona gülümseyip iyiliğimi düşündüğü için teşekkür ettim.

O sırada Vefa'nın odasından işlerin yolunda olmadığını anladığımız o berbat makine sesleri geldi. Ardından doktor ve hemşireler içeri girdi. Kalbimin kalbi duruyordu. Doktor anlamadığım Latince terimler kullanırken hatırladığım tek şey  ayaklarımın uyuşup gözlerimin karardığıydı. Duyduğum son sesler hemşire ve doktora ait seslerdi.

"Hocam hastanın kalbi duruyor."

"Kalp masajına başlıyorum."

"Defiblatörü hazırlayın. 150 joule"

"Hazır."

"3,2,1 geri çekilin" .

"Başarısız hocam."

"200 joule hazırlayın."

"Hazır."

"3,2,1 geri çekilin"

"İşe yaramıyor hocam."

"Son kez 360 joule"

"Hazır."

"3,2,1 geri. Çekilin."


Ve Karanlık...

BÖLÜM SONU.
Merhabaa böyle tadımlık bir şey olsun istedim ve bölüm attım.

Görkem'in kızı hakkında şaşırdığınıza eminin :)

Umarım bölümü sevmişsinizdir.

Güzel bakın kendinize hoşçakalın :)

Mücadelem Where stories live. Discover now