13

68.5K 3.8K 550
                                    

🧚🏼‍♂️İNCİ🧚🏼‍♂️

Polis Bey Ahmet Emir'cim: İnci (02:02)

Polis Bey Ahmet Emir'cim: Ağlamadın dimi? (02:02)

İnci: Ağlamadım

İnci: Ağlayasım geldi ama

Polis Bey Ahmet Emir'cim: Gelirim yanına şimdi, istersen?

İnci: Geç olmuş gibi biraz saat, ne dersin?

Polis Bey Ahmet Emir'cim: Nöbetteyim ondan anlayamıyorum saatten

İnci: Anladımm nereye geleceksin?

Polis Bey Ahmet Emir'cim: Nereye gelmemi istersin?

İnci: Bana?

Polis Bey Ahmet Emir'cim: Çok kalmam

İnci: Fark etmez

Polis Bey Ahmet Emir'cim: 5 dakikaya oradayım.

İnci: Kahve yapıyorum.

Aniden gelen mesajına aniden cevap verdiğim için ne dediğimin farkında değildim.

Yatağımdan çıkıp odamın ışığını yaktım, aynadan kendime bakıp güzel hissedecek bir şey bulamadan ışığı kapattım.

Pijamamın üzerine siyah kapüşonlumu giydikten sonra örülü saçlarımı açıp elimle şekillendirdim.

Bizim bu adamla görüşmelerimiz hep böyle ani olmak zorunda mıydı?

Elim ayağıma dolanmıştı.

Mutfağa girip kahve makinesine kahve koyduktan sonra lavabonun içinde duran bulaşıkları hızlıca yerleştirdim.

5 dakika çoktan geçmişti.

Mutfak masasında öylece otururken telefonumun zil sesini duyunca oturduğum yerden hızla kalktım.

Ahmet Emir arıyordu.

Aramayı cevaplayıp kulağıma götürdüm. "Efendim?"

"Aşağıdayım, hangi zile basacağım?" diye sorduğunda basmasına gerek kalmadan otomatiğe basıp kapıyı açtım. "4. zil. Adım yazmıyor mu ya?" diye söylenirken telefon kapandı.

Yüzüme kapatmıştı ama önemli değildi, yanıma geliyordu zaten.

Adım seslerini duyup kapıyı birazcık kapattım. Açıktı tamamen, onu beklediğimi çok belli etmesem de olurdu.

Kapının önüne geldi, delikten bakıyordum.

Kaşları çatıktı ama o kadar güzeldi ki yüzü.

İNCİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin