53

21K 1.4K 167
                                    

🫶🏼İNCİ🫶🏼

Biz geldik diye bu kadar kalabalık olduğumuz pikniğe geldiğimizden beri hayatımın anlamıyla vakit geçirememiştim. Sürekli birileri ona seslenip duruyordu. Hayır da diyemediği için herkese bir şeyler anlatmaya çalışıyordu.

Ailemle iç içe olması hoşuma gitmişti. "Yüzüğüne bakayım bir daha."diyen halama parmağımı uzattım. "Nazar duası da oku." dediğimde gülerek elime vurdu. "Sen de ki şans var ya." dedi ve ağzının içinden söylenip yüzüme tükürdü. Yani tamamen tükürmek değil de 'maşallah sana püü' gibi tükürdü. "Biliyorum canım sağ ol." öpücük atıp kafamı Ahmet Emir'in olduğu tarafa çevirdim.

Abimlerle oturmuş konuşuyordu. Yanlarında eniştelerim de vardı ve ortamın boğuculuğunu düşünüp bir tur da ben boğulmuştum. Kıyamazdım yavruma.

Babam da mangalın başında durmuş, bakınıyordu öyle. Oturduğum yerden kalkıp abimlerin masasına doğru ilerledim. "Ne yapıyorsunuz?" diyerek Ahmet Emir'in yanındaki küçük boşluğa oturdum. Eli sırtıma gitmişti hemen.

"Konuşuyorduk öyle." dedi benim duyabileceğim seste. Abimler enişteme telefonundan bir şey gösterirken iyice Ahmet Emir'e yanaşıp elini tuttum. "Sıkıldın mı?" diye sorduğumda kafasını iki yana salladı. "Hayır bir tanem, iyiyim. Sen keyfine baksana." dediğinde omuz silktim. "Ne biliyim ben yalnız olsaydım çok sıkılırdım burada, o yüzden senin de sıkılacağını düşünüyorum." Kafasını iki yana salladı. "Sıkılmadım ama seni rahat rahat öpememek sinirimi bozmaya başladı." Biraz daha yaklaşıp kulağıma doğru "Markete mi gitmemiz gerekse?" diye sordu.

Hiç tepki vermeden omuzundan destek alarak masadan kalktım.

Annemlerin yanına gidip "Mayonez almadınız mı anne?" diye sordum. Annem kaşlarını çatıp kafasını iki yana salladı. "Unutmuşuz herhalde, abin gitsin alsın."

Bunu diyeceğini bildiğim için tam da bu soruyu sormuştum. "Yok." dedim karşı çıkarak. "Gerek yok." Elini kaldırıp abimi çağırdı yanımıza. "Yemezsin sen doğru düzgün. Gitsin alsın abin."

"Abim gitmez şimdi, biz gidelim Ahmet Emir ile. Sıkıldı zaten eniştemlerin yanında." dediğimde "Tamam." dedi. "Gidin alın ama oyalanmayın çok, hazır olur yarım saate." Baş parmağımla onaylayıp tekrar abimlerin yanına gittim. "Marketten alınacak şeyler varmış." diyerek abime baktım.

Asla sevmiyordu böyle işleri. İkisi de.

"E-ee." dedi yüzünü ekşiterek. "Tamam gideriz biz Ahmet Emir'le." dediğimde Ahmet Emir'cim elindeki sigarayı söndürüp masadan kalktı. "Gidelim." dediğinde annem seslendiği için abimler bir şey diyememişti. Yoksa ikimiz gittiğimiz için bir çıkıntılık yapmadan durmazlardı. Annem 10 numara bir kadındı gerçekten.

Arabaya bindiğimizde Ahmet Emir gülmeye başladı. "Ne oldu?" diye sordum saf saf. "Şeytansın sen." dedi bana.

Terbiyesiz.

"Ne dedin annene? Anında boş an yarattın."

"Özledim diye ağladın kulağıma, sus diye yaptım." Anahtarı çevirip arabayı çalıştırdığında uzanıp benim kemerimi taktı. "Unutma bunu." diye polisliğini yaptığında "Bir polis memurunun gelip takmasını bekliyordum." diye karşılık verdim. Ters ters bakınca "Adı Ahmet Emir olan bir polis memurunun." Kurduğum cümleden memnun olup "Aferin." diyerek yola çıktı.

"Ablanlar yarın kaç gibi gelecek?" heyecanımı bastırmaya çalışıyordum da çok başarılı değildim.

Yarın geleceklerdi ve ailelerimiz tanışacaktı. Büyük ihtimalle bu tanışmadan hemen sonra da yüzük takmış olacaktık.

İNCİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin