2.Bölüm🐍

31.1K 1.4K 473
                                    


Ben Adran.

Adran Çağlan.

Hayatı zorluklarla dolu olan kadın.

Babasının bile sevmeyip kendi elleriyle 18 yaşında doğum gününde silahla vurduğu kişi.

Kendi doğum günümde esir düşmüştüm.

Herşeye rağmen hayallerinin peşinden giden o kızım ben.

Şu an ellerim ayaklarım bağlı bir şekilde duruyorum.

Demir, kalın çubuktan sarkan zincirlerle ellerim bağlı bir şekilde asılıyım.

Ayaklarımda yere zincirlenmiş durumda.

Yaklaşık 20 dakikadır uyanıktım. Başım eğik olan biteni anlamaya çalışıyordum.

Kapının gıcırdama sesi ile nefesimi biraz daha normalleştirdim ve dinlemeye başladım.

"Uyanmamış daha ağbey"dedi Türkçesi bozuk olan biri

"Ne duriysunuz? Uyandırun o zaman" dedi başka bir ses.

Muhtemelen bu kişi başlarıydı.

Yüzüme yediğim soğuk su ile gözlerimi açıp yeni uyanmış gibi etrafa baktım.

"Yüzbaşi uyanmışsen" dedi sırıtarak.

İğrenç dişlerini sanki gözüme sokmak istiyormuşcasına gülüyordu "Köpekmi işedi lan dişlerine"dedim ve kahkaha attım.

Gözlerinden sinirlendiği açıktı.Ayrıca oda küf kokuyordu.Az kaldı kusucam yüzlerine.

Yanındaki ite işaret verdi ve adam odadan çıktı. Aradan birkaç dakika geçti ve içeri işaret verdiği adam elinde aletlerle girdi.

Konuşmam için işkence edeceklerdi.

Türk askeriyim ben, konuşturamazlar beni.

Kapalı hâlde duran çakıyı alıp açtı ve ucuna bakmaya başladı. Bana doğru birkaç adım attı ve görev kıyafetimi karnıma kadar sıyırdı.

Yapacağı işlem belliydi. Derin bi' nefes aldım ve tavana bakmaya başladım.

"Hıdır ağam" dedi içeri giren heval. Sırıtıp sessizce nefes verdim. Artık adının Hıdır olduğunu öğrenmiştim.

Hıdır derin bi' nefes çekip elindeki çakıyı yanındakine verdi ve "Sen yüzbaşiyi halledirsin ben geliyrim birazdan" dedi ve küflü odanın kapısından çıktı.

Birde doğru konuşabilseydi. Yüzbaşıda ki "ü" harfinin noktaları götüne girsin şerefsiz.

Çakıyı verdiği adam arkama geçip görev kıyafetimi omuzlarıma kadar çekti. Ellerim ve ayaklarım bağlı olmaya size yapacağımı biliyorum da neyse.

"Hazır misen yüzbaşi" dedi ve gülmeye başladı. Bende alayla "Her zaman hazirem" dedim ve kahkaha attım.

İrili ufaklı, kimisi derin, kimisi yüzeysel kesikler atıyordu. Artık işkencelerken ne kadar derin attığını da anlayabiliyordum.

Canım acıyordu fakat ses çıkarmıyordum. Onlara zevk veremezdim.

"Söyleyecek misin artık yüzbaşi." dedi ve ekledi "Sen neyden bahsettiğimi anlamışsen."

Önemli bir dosyadaki isimleri soruyordu. Albay bahsetmişti böyle bir dosya olduğunu. Bu dosyanın yıllar önce teroristlere bildirildiği de söylemişti.

"Ölmekten beter etsen de yine de ağzımı açmam" dedim sert bir sesle.

Benim cevabıma karşılık kenarda biraz daha kızarsa kül (!) olacak demiri aldı ve kesik attığı yerin üzerlerine bastırdı.

ADRAN-Gerçek Aile✔️Where stories live. Discover now