8.Bölüm🐍

22.2K 1.2K 81
                                    

Yüzümde yine sert bir ifade vardı.

İçeri girmem ile Çağrının yüzünü buruşturması bir olmuştu.

Bunlar niye garip bakıyor?

Doğru ya. Kaşımdaki yara izi. Okadar mı kötüydü? Vücudumu görseler ne yaparlardı kim bilir.

Sedat Bey oturmam için bir yer gösterip"Gel kızım."derken bir tane kız "Çirkin şey işte ne olacak." diyerek burun kıvırdı.

"Tanıştırayım. Cengiz deden, Selma babaannen. Amcan murat, eşi Yeliz. En büyük oğlu yani kuzenin Alp, Alaz ile yaşıt 31 yaşında doktor. Karan 26 yaşında mimar, Ada moda tasarım okudu 24 yaşında ve son olarak Yağız Bera'dan bir yaş büyük"

Sonra bana dönerek"Adran 27 yaşında."dedi. Bana sormadan mesleğimi söylememişti.

Babanne Hanım "Ee kızım evli misin ne işle meşgulsün?" dedi. Ada ise "Ay ne işi babanee boş beleş geziyo belli ki." dedi uzata uzata. Kızım lastikmi senin ağzın.

Babanne Hanıma dönerek "Evli değilim efendim. Herhangi bir ilişkimde yok." dedim.

"Babaanne diyeceksin kızım. Peki ne işle meşgulsün. Birilerini ayarlarım sana belki." dedi.

Sedat Bey "Anne! sen önce Alp Beye bul bir eş." dedi imalı bir şekilde. Alp ise "Yok amca, kalsın." demekle yetindi.

Babaanne Hanım cevap beklercesine bana döndü."Askerim."dedim kendimden emin bir sesle.

Kara'nın şaşkın bakışları beni bulduğunda kafamı iki yana salladım. Neden şaşırıyorlardı ki? Tamam az sayıda kadın asker olabilirdi ama normaldi.

Ada ise "Of Karan abi ya ne abarttınız. Masa başına almışlardır bunu silah tutmuşluğu bile yoktur bunun. Bizi kekliyor ya." demesiyle istemsizce çenem kasıldı.

Hiç bir şey kanıtlamak zorunda değildim ama içim rahat etmezdi. Telefonumun kılıfının arkasından asker kimliğimi çıkartarak önüne doğru koydum.

Ada eline alıp incelerken Karan da yanına sokulmuştu. Ada'nın yüzü düz bir hal alırken Karan daha da şaşırmıştı.

Yüzünü buruşturarak kimliği masaya fırlattı. Evet fırlattı. "İyi misin kızım sen? Bu kimlik senin makyaj malzemelerinden daha değerli." diyerek kimliği aldım ve geri koydum.

"Sana ne be!" diye çığırdı."Çığırmasan olmuyor sanki."dedim bende. Bendeki de kulak.

Yağız Yeliz Hanımın kucağından inerek yanıma geldi ve "Senin silahın mı var şimdi?" kafamı yavaşça salladım.

Onu yavaşça kucağıma aldım. Bera'nın ilk yaptığı gibi kaşıma dokundu "Peki burası acıyor mu?" Kafamı hayır anlamında salladım."Nasıl olduki bu yara?" dedi kafasını yana yatırarak.

"Kapıya çarptım" dedim en klişe yalanı uydurarak.

"Silahını göstersene" dedi Karan hevesle.

"Benimkine baktın ya ne gerek var geri-" diyecekken Alaz Bey, Sedat Bey kaşları ile büyükleri gösterip öksürüyordu. Yeter ciğerin söküldü be adam anladılar zaten.

ADRAN-Gerçek Aile✔️Where stories live. Discover now