14.Bölüm🐍

18.5K 1.1K 379
                                    


2 gün sonra•

"Tamamdır, Allah'a emanet olun." Hale Hanım ile olan telefon konuşmamı bitirip ayaklandım ve Ares'e baktım

"Birazdan gelirim oğlum, uslu dur."

Dikişlerime dikkat ederek ayağa kalktım ve flashıda alarak daireden çıktım.

Timin dairesine gelince kapıyı çaldım.

Kapı açılınca karşımdaki Asaf abi idi. "İyi günler, görev öncesi yani yaklaşık bir ay önce bilgisayarı istemiştim ama tamirdeydi. Geldi mi acaba?"

Asaf abi bana baktı. Bir elimle belimdeki yaramı tutuyordum. Elimi hemen oradan çektim. "Sen niye ayağa kalkıyorsun. Arasana ben getireyim bilgisayarı. Geldi tamirden. Alabilirsin, hatta İçeri gel." dedi.

"Yok ben rahatsızlık vermeyeyim." dedim. Ares evde bekliyordu ve başkalarının evinde rahatsız olabiliyordum.

"Eymenler falan markete gitti zaten, kimse yok gel sen. Yüzünü gören cennetlik." dedi. Nefesimi bırakarak gözümü etrafta gezdirdim ve içeriye girip kapıyı kapattım.

"Sen salona geç ben bilgisayarı alıp geliyorum." dedi. Kafa sallayıp onayladığıma dair sesler çıkardım. Aslında bilgisayarı başka bir yerden de alabilir veya isteyebilirdim ama araya görev girince ve yaralanınca en yakınımdaki kişiden istedim.

Salona girdiğimde telefonu ile uğrşan bir Semih beklemiyordum. "Merhaba Adran." dedi kafasını telefondan kaldırarak. "Merhaba." dedim sadece.

"Ayakta kalma geç otur. Dinlenmelisin." dedi. Onun çaprazında olan koltuğa dikkatlice oturduğumda Asaf abi elinde bilgisayar ile gelmişti. "Şifre 388516" dedi bilgisayarı bana uzatarak. Bilgisayarı açtım ve şifreyi girip rahat bir konuma geldim.

"Benim bir iki işim var sen halledersin işini." dedi. Kafa salladım.

Cebimden flashı çıkarıp bilgisayara taktığımda Semih'in beni izlediğini hissedebiliyordum.

Flashın içinde bir tane video vardı. Tıkladığımda karşımda Samet abinin olduğunu görmek sertçe yutkunmama sebep oldu.

"İyi misin?" diye soran Semihe cevap vermeden videoyu başlattım ve hemen sesini biraz kıstım.

"Videoya nasıl başlanır bilmiyorum. Şu an 26 yaşındasın. Bu video 27-28 yaşlarında vermeyi düşünüyorum. Hepimiz anı amacı ile çekelim dedik. Efe ve Furkan ilk ben çekeceğim diye zırlasada abin ilk olmayı başardı." dedi ve ekrandaki Samet abi gururla gülümsedi.

Buruk bir tebessüm ile ekrana baktım. Günler, aylar veya yıllar bile geçse onları çok özleyecektim. Benim için kalbimdeki yerleri çok farklı. Onlar bana ailenin ne demek olduğunu öğretti.

Samet abi ellerini birbirine yavaşca sürtüp ekrana yaklaştı ve "So-" derken içeri Furkan ve Efe daldı.

Samet abi onlara dönerek "Oğlum çıkın lan dışarı! Zaten telefonu sabitleyeceğim diye içim dışıma çıktı!" demesiyle suratlarını üzgün bir hâle sokup geldikleri kapıdan geri çıktılar.

"Dediğim gibi diyecek pek bir şeyim yok. Sadece son nefesime kadar yanında olacağımı bil." Yüzüne tebessüm kondurdu.

İstemsizce alt dudağımı ısırırken Semih'in dikkatle burayı dinlediğini biliyordum. Çoğu kişi öyle yapıyor zaten.

Ekrana Furkan geldiğinde gözlerim daha çok doldu.

"İlk olmayı başaramasamda Efeden ikinci sırayı alarak buradayım. Bendeniz Furkan." dedi konuşma yaparcasına.

"Gerçi adımı biliyorsun söylememe gerek yoktu ama olsun. Her şeyimi biliyorsun zaten. Ee, bir zahmet bil. 9 senedir kardeşiz, bak arkadaş değil kardeş. Şimdi ne diyeyim bilemedim. Sadece seni sevdiğimi bil. Bir sürü anımız var. Bazıları kötü, bazıları iyi. Babanın seni ilk vurduğunda hastanede senin uyanmanı beklerken bir video çekmiştim. Sana göstermiştim ama belki hatırlamıyorsundur." dedi ve telefonuna yöneldi.

ADRAN-Gerçek Aile✔️Donde viven las historias. Descúbrelo ahora