19.Bölüm🐍

15.9K 1K 259
                                    


**

Erdem abi elini omzuma koyarak "Tamam, sakin ol. Ne kırdıysa alırız bir daha." dedi.

"O öyle olmuyor işte. Öyle olsa bende alırım kendime bir küre ama o küre farklı." diyerek ayağa kalktım.

Telefonun tekrar çalmasıyla "Çattık yemin ederim, çattık ya. Bir insan hiç mi bıkmaz?" diyerek bu sefer engelledim.

"Ağzımı bozduracak yine abdestli abdestli." diyerek odadan çıktım.

Kendi odama girip üstümü değiştirdim. Dikişlerin alınmasına 3 gün kalmıştı. Şimdi bir Yarbay falan denk gelir, uğraşamam.

Tekrardan odadan çıktığımda Sinan,  "Komutanım siz bugün fazla mı agresifsiniz?" diye sordu.

Ona kötü kötü baktığımı görünce "Yani hep agresifsinizde bugün bir ayrı gibi," derken Mete "Sıvama sıvama bırak öyle kalsın kardeşim." diye ağzının içinde konuştu.

Telefonu çıkararak tarihe baktım.

"Cidden mi? Hepsi mi üst üste gelir Allah'ım." diyerek giderken "Bu akşam bize yemeğe gel istersen" diyen Mete ile "Bir günde siz gelin be aslanım," dedim ve yoluma devam ettim.

Arkamdan "Akşama sendeyiz o zaman." dediklerini duymuştum sadece.

🐍

Eve gelmiştim, yemekleri pişmeleri için ocağa bıraktığımda Semih için doktor işini halletmeye karar verdim.

Telefonumdaki "Deniz Sıçanı" yazan kişiye tıklayarak aradım.

"Alo?"

"Alo, Ege nasılsın?"

"İyiyim Adran sen, siz ne yapıyorsunuz? Telefon sıfırlandı, tüm numaralar gitti. Biliyorsun yurtdışındaydım zaten sizin iş malum, görüşemedik." dedi uzun açıklamasıyla.

"İyiyim bende işte Türkiye'ye döndün diye biliyorum, yanlış mıyım?"

"Evet, evet döndüm. Hayırdır inşallah, bir sıkıntı yoktur umarım?"

Derin bir nefes aldım. "Ben seni bir arkadaş için aradım. Fizik tedavi için iyi bir doktor ayarlamam gerekiyor, benimde aklıma sen geldin. Yardımcı olabilir misin?" Ege fizik tedavi doktoruydu ve işi gereği yurt dışına gidebiliyordu. Çocukluğumuzdan beri arkadaştık.

"Tabii tabii ama ben Kars'tayım, biliyorsun. Sen en son İstanbul'daydın."

"Tayinim Kars'a çıktı." dedim gülüp

"Anladım, kim bu arkadaş?" diye sordu ima yaparcasına.

"Ege! Normal arkadaş." dedim ismini bastırarak.

Ege aynı bizim Ege'ydi ve bir kahkaha patlattı.

"Tamam, tamam öyle olsun bakalım. Ne zaman boş arkadaşın? Ona göre bir muayene zamanı ayarlayalım. Hem sizde gelin, özledim seni, eski günleri tekrarlarız."

"Gelirim tabii. Bu hafta boşsan arkadaşı getiririm sonra beraber bir şeyler yaparız"

"Olur olur. Sen Furkan'ı falanda al gel eski günlerdeki gibi vakit geçiririz."

Furkan demesi ile kalbimde bir ağrı hissettim. "Yok, Furkan yok, Şehit oldu o." dedim gözlerimi sıkıca yumup fısıldarken.

"N-nasıl? Senin doğum gününden bir gün önce konuştum ben onunla. Sana sürpriz yapacaklardı, iyiydi." dedi inanmazcasına.

"3 günlük dünya Ege. Doğum günümü kutlayamadık. Görev çıktı işte." dedim geçiştirerek.

"Sana bir şey olmadan görüşmeliyiz, Adran. Çocukluğumuzdaki gibi vakit geçirmeliyiz." dedi.

ADRAN-Gerçek Aile✔️Where stories live. Discover now