22.Bölüm🐍

12.9K 845 237
                                    

**

Arabaya binmiştim ama yine abimi bekliyordum. Akşam soğuğu yavaş yavaş esiyordu, kafamı cama doğru çevirip parka baktım. On dakika olmuştu ama Alaz hâlâ gelmemişti. Buradan park gözükmüyordu.

Arabadan inip arabayı kilitledim ve parka doğru ilerlemeye başladım. Kendi kendime aksiyon oluşturmuştum resmen! Çocuk muyum ben?

Parka girdiğimde bana arkası dönük bankta oturan bir abim ve yanında Zabıta üniformalı bir erkek beklemiyordum tabiki.

Yavaş yavaş yanlarına doğru yürüdüm.

"Vay be kardeşim, seni buralarda görecek miydim ben?" dedi Alaz.

Kardeşim?

"Oğlum asıl sen burada ne yapıyorsun? Hadi benim görev yerim burada, sen?" dedi Zabıta şahısı.

Abim bir anda sanki benim onları dinlediğimi hissetmiş gibi arkasını dönmüştü. Göz göze geldik, dudaklarındaki tebessüm ile yanındaki şahısa baktı, "Benim için değerli olan biri için geldim." dedi. Tebessüm ile yanlarına gittim. Kimmiş bakalım bu kardeş?

Önlerine gelip ilk başta ağabeyime baktım ve daha sonra yanındaki Zabıtaya.

Hay şansımı seveyim. Bu o gün pazarda gördüğüm zabıtaydı.

Kaşları şokla yukarı kalktı, tepki vermemek için yüz kaslarımı fazlasıyla sıkmıştım. Ağabeyim ayağa kalktı ve yanındakini tanıttı;

"Arslan, bu kardeşim Adran. Adran bu da manevi kardeşim Arslan." dedi ve beni kolunun altına alıp saçlarıma öpücük kondurdu.

Ulan bizimde bir karizmamız var, al çizdin çizdin.

Kolunun altından çıktım ve elimi uzattım, "Memnun oldum Arslan Bey."

Ayağa kalkıp elimi tuttu ve "Bende Adra- Adran Hanım." dedi. Sen kim bana Adran demek kim köpke? Galiba Bera'nın yanında çok fazla duruyorum.

Ona ateş saçan gözlerim ile bakarken boğaz temizleme sesi ile ellerimizi ayırdık.

"Neyse kardeşim sonra konuşuruz. Hadi Allah'a emanet ol!" dedi ve belimi tutup arabanın oraya götürmeye başladı beni ağabeyim.

Kafamı iki yana sallayıp ondan ayrıldım ve ben önden yürümeye başladım. Sonuçta arabanın anahtarı bendeydi. Bu da demekti ki ben süreceğim.

Arabayı açıp sürücü koltuğuna geçtiğimde ağabeyim de yanımdaki yerimi almıştı.

Kemerlerinizi takarken arabayı çalıştırdım.

"Ah be, sana arabayı ilk ben öğretecektim aslında. Ne güzel cezalar yerdik beraber, baba parası güzeldir." diye mırıldanıyordu. Radyoyu açtım ve kanal değiştirmeye başladım.

Güzel bir şarkıyı duyunca o kanalda durdum ve sesi yükselttim. Abimin hafifçe kahkaha atmasıyla bende güldüm.

Ben kalender meşrebim, güzel çirkin aramam
Gönlüme bir eğlence isterim olsun
Ben kalender meşrebim, güzel çirkin aramam
Gönlüme bir eğlence isterim olsun

Saçları samur, gözleri mahmur, biraz da şirin olsun
Saçları samur, gözleri mahmur, biraz da şirin olsun

Kaşı gözü kara olursa olsun
Yanağında bir beni mutlaka olsun
Kaşı gözü kara olursa olsun
Yanağında bir beni mutlaka olsun

Endamı şanlı, sohbeti tatlı, biraz da şahin olsun
Endamı şanlı, sohbeti tatlı, biraz da şahin olsun

Yan bakışı yaksın, cilvesi yıksın
Olursa böylesi, böylesi olsun
Yan bakışı yaksın cilvesi yıksın
Olursa böylesi, böylesi olsun

ADRAN-Gerçek Aile✔️Kde žijí příběhy. Začni objevovat