24. Bölüm🐍 (Final)

5.4K 336 169
                                    

**

Hafifçe sırıtarak albayı başımla onayladım. Albay, ellerini masanın üzerinde birleştirdi ve söze girdi;

"Bir hafta, Adran. Sadece bir hafta sonra Kara Mamba olarak göreve çıkacaksın." dedi.

Ayağa kalkması ile bende ayağa kalktım. "İstanbul'a gidip ailenle vakit geçir. Seni şu bir hafta içinde Kars'ta görürsem sıkarım topuklarına." dedi

"Emredersiniz komutanım!" demem ile başı ile kapıyı gösterdi. Odadan çıkıp direkt dışarı çıktım ve Alaz'ın yanına doğru gittim.

Arabasına yaslanmış, kapıya bakıyordu. Gözlerimizin kesişmesi ile hızlıca doğruldu yerinden. Yanına doğru hızlıca adımladım ve kollarımı beline sardım. Elleri beklemeden belime gitti. Birkaç saniyenin ardından ondan ayrıldım ve mavilerine baktım.

"Ne oldu? Ne dedi Albayın?" Sorusu ile derin nefes aldım. "Bir haftam var. Bir hafta sonra göreve çıkacağım."

Kaşları çatıldı. "Çıkacağım derken?" dedi sorarcasına. Omuz silktim "Tek başıma işte... Neyse! Hadi otele falan gidelim." dedim. Başını sallaması ile arabaya doğru ilerleyip arabanın ön kapısını açıp bindim. Şoför koltuğuna da Alaz binince direkt harekete geçti.

Sol tarafımdaki haraketlilik ile başımı o tarafa çevirdim. Çağrı, başını iki koltuğun arasından çıkarmış, bana bakıyordu. "Hayırdır" der gibi başımı salladım. "Ne oldu içeride?"

"Bir haftanı iyi değerlendir." dedim sadece ve parmağım ile alnına baskı yaptım. Bu şekilde arka koltuğa sırtını yaslamıştı.

Başımı koltuğa yaslayıp akan yolu izlemeye başladım.

🐍

Otele, Hale Hanımların yanına gelmiştik. Bazen biz onlara bazende onlar bizde kalmaya geliyorlardı. Ne kadar evimde kalabileceklerini söylesem bile kesin bir dille reddetmişlerdi. Bende istedikleri zaman onlara kapımın açık olduğunu söylemiştim.

Önümdeki abur cuburlardan ağzıma biraz daha atıp arkama iyice yasladım.

"Sedat Bey," diyerek gözleri üstüme çektim. "Eğer sizede uygunsa bir haftalığına İstanbul'a, evinize gidelim mi?" diye sordum. Kaşları şaşkınlıkla havaya kalktı.

"Bir şey olmadı inşallah." dedi ve yerinde dikleşti. Başımı olumsuzca iki yana salladım.

"Olmadı. Albaydan izin aldım bir haftalık." dedim kısaca. Onlara bir hafta sonra göreve gideceğimi söyleyemezdim. Şu zamana kadar eğer ki onları yanlış tanımadıysam göreve gideceğimi duydukları an çok üzüleceklerdi ve ruhen çökeceklerdi.

Bakışlarımı abime çevirdim. Onun gözleri bendeydi zaten. Gözleri sanki "neden gerçeği söylemedin" dercesine bakıyordu. Dudaklarımı aşağı sarkıttım.

Sedat Bey başını olumluca salladı. "Hale ile de konuşayım. Onay verirse ve sizde hazırlanabilirseniz gece gideriz." dedi. Başımı salladım ve cebimde titreyen telefonumu çıkardım. Tim ile olan gruptan gelmişti.

Alaca Timi

Mete: Komutanım, askeriyeye gelmişsiniz bugün. Yanımıza uğrasaydınız keşke.

ADRAN-Gerçek Aile✔️Where stories live. Discover now