16. Bölüm🐍

15.6K 1.1K 256
                                    


Herkese merhaba. Bu bölüm biraz acele ile oldu.

İstediğiniz sahne varsa lütfen belirtin.

Keyifli okumalar dileriz.

**

"Alo, Adran merhaba, geçen günki konuşmamız pek iyi geçmedi. Çağrı'ya sordum bir şey demedi. Neyden bahsediyordun?" diye sordu Alaz Bey.

Boğazımı temizleyerek "Merhaba Alaz Bey, ben Adran Yüzbaşımın timinden Mete. Kendisi şu an dosyalar ile ilgileniyor." dedim. Ona 'Adran Yüzbaşı vuruldu. Garibim geçenlerde olan bir görevde de vuruldu, birde üstüne Yarbay işkence çektirdi.' mi deseydim?

Boşuna telaş yapmasına gerek yoktu.

"Anladım, telefonu neden sende?" diye soru yöneltti

"Telefonu başka bir odada unutmuştu. Ben yakındaydım." dedim. Umarım bu yalanlardan sonra burnum uzamaz

"Peki, müsait olduğu bir zaman bana geri dönüş yapmasını söyler misin?"

"Tabii, iyi günler" dedim.

"İyi günler" dediğinde aramayı kapattım.

Derin bir nefes alıp telefonları cebime koydum ve revire doğru adımlamaya başladım.

Adran Yüzbaşı aramıza yeni katılmıştı ama şu kısacık sürede bile küçücük bir aile olabilmiştik. Semih Yüzbaşının yaralanması ile hepimiz ciddi kusurlar almıştık. Görevlere çıkınca bile başarısızlıkla dönüyorduk.

Askeriyede birkaç tim vardı ve bir tane tim ile kavgalıydık. Yumruklarımız devreye girince güzel bir ceza almıştık. Dış fırçası ile tuvalet temizlemeden tutun silah temizlemeye kadar.

Görevlerde başarısız olunca o tim bizi küçük düşürmesini biliyordu. Tabii göt korkusundan bunu üstlerimizin yanında yapamıyorlardı.

Şerefsizler.

Adran Yüzbaşı gelip ilk görevimizi başarı ile sonuçlandırdığımızda güzel bir göt olmuşlardı.

Biz yine onların bir kusuru olduğunda kapatır, ceza almamalarını önlerdik.

Büyüklerimiz bize bunu öğretti.

Yeri geldi arkamızda durdular tabii. İki timin göreve gitmesi gerektiğinde birbirimize sırtımızı dayamışlığımız var.

"Ulan iyiyim oğlum ben! Salın lan beni, abi vallahi de billahi de yaram sızlamıyor. Yeter!" Revirin kapısına geldiğimde duymayı beklediğim şeyler bunlar değildi. Adran Yüzbaşıyı kızdırmış olmalılar.

Kapıyı nezaketen tıklatıp içeri girdim. Yüzbaşım, sedyede oturmuş time bir şeyler anlatmaya çalışıyordu.

Yüzümdeki tebessüm ile yanlarına gittim. Eymen bana döndü.

"Komutanım, komutanım hastaneye gitmeyi reddediyor." dedi ve daha sonra cümlenin değişikliğini düşünmüş olmalıki kıkırdayıp kafasını iki yana salladı.

Adran Yüzbaşı ona şaşırmışlıkla baktı. "Ulan az önce sen değil miydin 'Komutanımı rahat bırakın, sizin komutanını-'" Cümlenin sonunu  mırıldanıp tekrarladı ve sırıtıp time baktı.

"Gençler, bu bir emirdir, çekilin yolumdan!" dedi sesini yükseltip ve hızlıca ayağa kalktı.

Ayağa kalkması ile inleyip geri yerine oturması bir oldu. Hemen yanına gittim.

"Allah'ım ya rabbim sen bana sabır ver. Üst müst dinlemiyorum. Abin olarak sana şimdi hastaneye gidip yarana iyice bakmalarını söylüyorum." dedi Erdem abi sinirle.

ADRAN-Gerçek Aile✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin