who was i before they broke my heart?

233 15 14
                                    

Bahar yarıyılı başlayalı iki hafta olmuştu. Jisung ne yapıp edip beni ikna etmişti tren yolculuğu yapmaya. İlk iki hafta okula gelecektik sonra bir hafta tatil yapıp derslere girmeyecektik. Notları kim alacak diye sorduğumda ise dert etmemem gerektiğini, Jeongin adında bir çocuğun bize gelmediğimiz bir haftanın notunu vereceğini söylemişti. Bu arada onunla da tanışmış oldum. Çok zeki bir çocuktu ve Jisung ile de iyi anlaşıyor gibi görünüyordu hatta bir defasında Hyunjin hakkında laflarken bulmuştum onları ama hemen susmuşlardı. Jisung'un bu kadar tanıdığının olması da beni şaşırtıyordu. Her fakülteden 7-8 tane arkadaşı vardı en az. Gelecek sene kulüplere kaydolacağını da söylemişti. Yanımda olduğu sürece kafam dağılıyordu, hiçbir şey düşünemez hâle geliyordum. Ve onun neşesi benim mutsuzluğumun üzerini örtüyordu.

"Lino, hadi ne duruyorsun?"

Elindeki iki bavula baktım.

"On ay tatil yapmayacağız Jisung abartmasaydın keşke."

"Her güne bir kombin yaptım hem kış ayındayız yani sendeki de laf."

Gülerek valizlerden birini almak için elimi uzattım ama geri çekti hemen.

"Ben taşırım, sen yorulma."

İstasyona gidene kadar bavullarla imtihan olduk. İçeri girip biletlerimizi aldıktan sonra da bekleme salonunda oturduk bir müddet. Hyunjin ve Seungmin de bizimle birlikte geleceklerdi, onları bekliyorduk. İkisini gördüğümde elimi sallayarak biz görmelerini sağladım. Daha sonra onlar da biletlerini aldığında trenin gelmesine beş dakika kaldığını görerek bekleme salonundan çıktık. Tren 6 dakika sonra falan önümüzde durduğunda bilet kontrolleri yapıldı ve kalacağımız yer gösterildi. Yataklı olmasını istemiştik çünkü birçok noktada duracaktık ve dinlenmemiz gerekiyordu. Kalacağımız yere geldiğimizde Jisung ve ben içeri geçtik. Hyunjin ve Seungmin de yan tarafta olacaklardı. Bavulları koyduktan sonra koltuğa attım kendimi. Jisung da karşıma oturmak yerine yanıma oturdu ve kamerasını çıkardı.

"Hadi poz ver." dediğinde ona dönüp baktım ve fotoğrafımı çekti.
"Güzel çıktın."

"Hemen çektin ama poz veremedim ki."

"Olsun, sen her zaman güzelsin. Fotoğrafta kötü çıksan ne olur sanki? Senin güzelliğini mi gölgeler sanıyorsun?"

Jisung'un böyle laflar etmesine alışmıştım artık o yüzden cevap vermeyip camdan dışarıyı izledim.

"Bunu bir başlangıç say Lino. Bu yolculuk senin için."

"Tüm bu olanlardan önce kimdim ben?"

so, why did you hurt me? /minchanDonde viven las historias. Descúbrelo ahora