Kurs-1 (jülide)

731 78 21
                                    

Sabah kahvaltısındayken kapıcı kız koşarak kapıya gidip boynundaki anahtarla kilitleri açtı, içeriye bi kız girdi. Onu görünce herkes bi anda masalardan kalkıp kızın yanına koştular, bi tek ben kalmıştım kalkmayan, uzaktan onları izledim kızı kalabalıktan göremiyordum, kızların sürekli sorular sorduğu bi uğultu vardı kızın etrafında.

Merak ettim ama umursamıyormuş gibi aralarından geçip dershaneye çıktım 5-10 dakika sonra kızlarda konuşarak yukarı gelmeye başladılar, şevval gelip yanıma oturdu.

- o kız kimdi?

+ hangi kız?

- az önce yeni gelen kız kimdi?

+ heeee şey Jülide

- eee ?

+ ne eee?

- neden herkes kızın etrafına toplandı?

+ Jülide 5 yıla yakındır bu kursta yani eskilerden, onu herkes tanıyıp seviyor, kursun ablası gibi bişey

- hangi ders grubunda?

+ bizimle aynı grupta, başlarda yaptığı şeyleri unutmaya başlamış tekrar ederek bilgisini sağlamlaştırmak istemiş o yüzden bizimle aynı grupta yoksa o çoktan bütün dersleri yaptı

Tam o sırada Jülide  eftalya ile beraber konuşarak yukarıya çıkıyordu, belki yanıma oturur diye şevvali hemen kovdum, ama onun yeri zaten belliymiş. yanımdan geçip tam karşıma oturdu, bana bakıp 5-6 saniye göz gezdirdi yüz ifadesi birden düştü. Ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.

Jülide 1.75 boylarında, zayıf, keskin yüz hatlarına sahip, koyu kahve rengi gözleri ve kalkık kaşlarıyla çok ciddi birine benziyordu, bakışları ve yüz hatları çok çekiciydi. İnsanı kendine çeken tuhaf bi enerjisi vardı, çok güzeldi ama ciddi görünüşü yüzünden biraz da ürperticiydi, tanışmak konuşmak istedim ama çekiniyordum.

Ders başladı, tekra göz göze gelmek için sürekli ona bakıyordum ama o asla beni takmıyordu, yanındakilerle bişeyler konuşup gülüyordu, bütün ders boyunca onu izlemekten hiç bişey yapamadım, büşra hoca bana dönüp " ezberlediğin yeri jülideye dinlet hem o da tekrar yapmış olur" dedi. Heyecanlandım, kitabı alıp kalktım onun yanına gidip oturdum, dersim olan yeri parmağımla ona gösterip " burdan buraya kadar" dedim. Kafa sallayıp kitabı önüne çekti, bi türlü başlayamıyordum heyecandan ezberimi unutmuştum, bi kaç kelime kekeledikten sonra Jülide sert bi şekilde kitabı kapatıp "al olmamış" dedi.

Çok utanmıştım oysaki o kısım eski dersimdi, takılmadan verebilirdim ama onunla yakın olmak beni heyecanlandırmıştı, hala yüzüme bakmıyordu kitabımı alırken ben yüzüne baktım, yakından bakınca alnında benimkine benzer küçük bi kesik izi vardı.

Kalkıp yerime geçtim, kitaba bakıyordum ama hiç bişey anlamıyordum, sürekli onun nasıl biri olduğunu düşünmekten derse odaklanamıyordum, onunla konuşabilmek için ne yapabilirim derken ( az önce eftalya ile beraber geldiler, demek ki onunla arkadaşlar ben en iyisi ona sorayım) dedim.

Ders bittikten sonra eftalyanın yanına gittim.
( beni görünce gülümsedi elini yanına hafif hafif vurarak oturmamı imâ etti)

+ gel akrep....bişey mi oldu?

- ben şeyi merak ettim şu yeni gelen bi kız vardı ya.

+ senden başka yeni gelen olmadı ki kimden bahsediyorsun

- yok hayır öyle yeni değil yani eski bi öğrenci ama yeni geldi az önce......he adı şeydi Jülide.

+ he jülideyi soruyorsun.....eee nolmuş ona

- siz onunla arkadaş mısınız?

+ evet ikimizde bu kursa geldiğimizde senin şuanda olduğun yaştaydık

- peki neden bana bakmıyor?

+ nasıl yani anlamadım

- karşıma ilk oturduğunda yüzüme baktı biraz sonra bi anda somurttu anlamadım.

- sen de kendini görüp üzülmüştür belki

+ Nası yani.....ben ona mı benziyorum?

- dış görünüş olarak değil sana bakınca uğradığın zorbalığı görmüştür, o da senin kadarken buna benzer şeyler yaşamıştı, belki sana baktıkça kendini hatırlamıştır o yüzden bakmıyordur kötü düşünme

+ onun başına ne geldi ki

- taaa 2009-2010 falandı galiba, o zamanlar çok zorba bi kız vardı, hocalar bile ona kızmaktan korkuyorlardı. Adı ceylandı, sürekli paralarımızı alır kıyafetlerimizi kullanırdı, kimse korkudan bişey diyemezdi. Ceylan parasını alamasın diye Jülide kendine demirden bi kumbara aldı, paralarını onda saklıyordu, bi gün Ceylan jülidenin kumbarasını dolabından alıp sert şeyler sokarak açmaya çalıştı, Jülide bunu görünce koşarak Ceylan'ın yanına gidip elindeki kumbarayı almaya çalıştı, bi süre kendi aralarında çekiştirdikten sonra Ceylan kumbarayı jülidenin elinden alıp sert bi şekilde kumbarayla jülidenin alnına vurdu. Hepimiz şok olmuştuk, Jülide alnından akan kanla yer de baygın bi şekilde yatıyordu.

+ ben gördüm

- ne....neyi gördün?

+ alnındaki izi gördüm

- evet o iz çarpan kumbaranın izi, aynı senin almındaki gibi

+ peki sonra ne oldu?

- artık jülidenin canına tak etmişti, o olaydan sonra o da kızı korkutacak bişey yaptı şuan sana ne yaptığını söyleyemem bunun için yaşın küçük, sonra Jülide zorba kızların korkusunu, onlardan zorbalık gören kızların sevgisini kazandı.

+ çok güzel....ben de onun gibi olmak istiyorum

O sırada ara verilen süre bitmişti, herkes kendi gruplarına dönüp oturmuştu, ben de eftalyanın yanında kalkıp kendi grubuma gidip oturdum, tekrar jülidenin yüzüne baktım, sürekli benden gözlerini kaçırıyor bana bakmamaya çalışıyordu. Onunla nasıl konuşabilirdim nasıl dikkatini çekebilirdim bilmiyordum, eftalyanın anlattığı şeylerden sonra ona karşı olan ilgim ve merakım artmıştı.

Akşama kadar sürekli onu izleyip onunla konuşmak için bahaneler aramıştım, ama o beni hiç bir şekilde umursamıyordu. Yatış saati geldiğinde acaba o nerde uyuyor diye bakmak için kızların arasında gezmeye başladım her yere baktım ama o yoktu, galiba alt katta uyuyor diyip kendi yatağıma doğru giderken bişey fark ettim, benim yatağımın yan tarafı her zaman boş oluyordu ama bu sefer doluydu. Meğer orası jülidenin yeriymiş ben de kimse benim yanıma yatmak istemiyor herhal de diye düşünüp üzülmüştüm, Jülide yatağına oturmuş diğer tarafındaki kızla bişeyler konuşup gülüyordu. Saçlarını ilk kez o an gördüm, beline kadar gelen simsiyah,dalgalı,parlak saçları vardı. Ses tonu biraz kalın ve mattı, bu ses onu daha olgun gösteriyordu, ona bakarak keşke onun gibi olsam diyordum.

Yatış saati geldi, herkes yataklarına girdi ve ışıklar kapandı, onu izlemek için kasıtlı olarak onun olduğu tarafa doğru dönerek yattım, o da farkında olmadan benimle aynı tarafa doğru yattı, dışardan vuran sokak lambasının sarı ışığı gözlerimize vuruyordu. Her yer karanlıktı sadece gözlerimiz görünüyordu, Jülide bana doğru döndükten sonra göz göze geldik,( gülümsedim) şaşırıp hemen yan tarafa kendini çevirerek  bana sırtını döndü.

Eftalyanın anlattığı şeylerden sonra ona karşı daha anlayışlı olmaya çalışıyordum (belki de bana bakınca gerçekten de çocukluğunu görüp üzülüyor, o yüzden bakmaması gayet normal) diyerek kendi kendimi teselli ediyordum. Sırt üstü dönüp tavanı izleyerek sessizce fısıldadım.

İyi geceler Jülide

LANETLENMİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin