Kurs-2 ( büyü)

560 63 20
                                    


Eftalyayı görme ümidiyle Mery hocanın güvenini kırmamın üzerinden 1 hafta geçmişti, belki buzlar erir bana karşı tekrar eskisi gibi olur diye onu 1 hafta boyunca rahatsız etmedim. Mery hoca bana karşı kırılması zor bi duvar örmüştü bense o duvara resimler çizerek onun beni affetmesini bekliyordum.

Ne zaman ona baksam gözünü kaçırıyor, ders vermeye gittiğimde benimle yüzüme bakmadan sadece ders hakkında konuşuyordu. Onun bana karşı olan bu soğukluğu beni her geçen gün daha çok öldürüyordu, ona baktığımda bana gülümseyen yüzünü çok özlemiştim. Artık hiç bişeyin eskisi gibi olmayacağını anlamıştım, artık o kursunda sonunu getirme vaktim gelmişti.

Kafamda bayağ riskli bi plan yapıp akşam olmasını bekledim, dersler bittiğinde ve herkes yattığında saat 9 buçuktu, uykularının yoğunlaşması için saat 11 e kadar uyuma numarası yaparak bekledim. Herkesin uyuduğundan emin olduktan sonra yatağımdan çıktım, camın önüne gidip perdeyi açtım. Sürekli kursu izleyen kadının dikkatini çekmek için bir kaç kere ışığı yakıp söndürdüm, sonra zıplayıp kollarımı sallayarak beni görmesi için çırpındım. Üstünde bornozu ve elinde çay bardağıyla kadın camın önüne geldi. Beni görünce çok şaşırdı hemen elinde ki çay bardağını camın önündeki mermere bıraktı, hızlıca cama nefesimi üfleyerek buhar yaptım, ve o buhardan buğulanan kısıma "POLİSİ ARA" yazdım.

Kadın hızlıca çay bardağını alıp camın önünden kayboldu, plan istediğim gibi gidiyordu, kadın polisi aramaya gitmişti. Hemen hızlıca yatağıma girip beklemeye başladım, biraz sonra çıkacak olan kaosun korkusu ve heyecanından titriyordum, kalbim yerinden çıkacak gibi hızla atıyordu. Bunu yapmak için bilerek gece olmasını bekledim böylece herkesin uykusundan kalkıp saklanması zor olucaktı ve yakalanıcaktık.

Polisin geldiğini haber veren ara sokağın başındaki kadın da büyük ihtimal uyumuştu o yüzden polislerin geldiğini haber vermek için kimse aramadı, plan tam istediğim gibi işliyordu, cama yansıyan kırmızı mavi ışıkları gördüm. Polis sokağa giriş yapmıştı, hemen ardından zil çaldı.

Baş hoca ve Mery hoca uykulu ve telaşlı bi şekilde odalarından çıktılar, baş hoca " sokakta polis arabası var, polisler gelmiş çabuk kızları uyandır"dedi. Baş hoca kapıya gidip " lütfen biraz bekler misiniz üstümü giymem gerekiyor" dedi. Sonrasında hızlıca odasına gelip bi kitap aldı ve yanımıza geldi.

- şimdi beni iyi dinleyin, kimse yataklarından çıkmayacak, yorganın altına girip sessiz bi şekilde bekliceksiniz, ben izin verene kadar kimse kafasını çıkarmayacak tamam mı? Hadi şimdi hepiniz yorganların altına girin.

Şaka mı yaaa polislerden yorganın altına girerek mi saklanıcaz derken baş hoca elinde ki küçük kitaptan hızlıca bişeyler okuyup üzerimize üfledi, diğer kızlar yorgan altındayken ben kenardan hocanın ne yaptığını izliyordum. Kapıda bekleyen polis sinirli bi şekilde " hanfendi çabuk açın kapıyı" diye bağırdı. Baş hoca elindeki kitaptan bişeyler okuyup üflemeye devam ediyordu. En sonunda gidip kapıyı açtı, polisler çok hızlı bi şekilde içeri girdiler, bizim bulunduğumuz odaya geldiklerinde gayet normal bi şekilde içeri girip etrafa baktılar.

Şok olmuştum.

Yanımızdan geçip bizi görmüyorlardı, ayaklarının dibinde yatıyorduk ve onlar odada ileri geri yapıp dolaplara baktıktan sonra geri çıktılar, polislerden biri elinde ki telsize "burda kimse yok" dedi.

Tüğlerim diken diken olmuştu, bu olay beni o kadar çok etkilemişti ki kitlenip kalmıştım, resmen yanımızdan geçip bizi görmemişlerdi, böyle bir şeyi bana bir başkası anlatsaydı " yaaaa yürü git başkasını kandır" diyerek dalga geçerdim. Gördüklerim inanılacak gibi değildi, diğer kızlar yorganların altındayken ben kenardan olup biteni izliyordum. Şaşkınlıktan gözlerimi kapatamıyordum, vücudum gördüklerim karşısında buz gibi olmuştu. Polisler Bodrum kata da baktıktan sonra gittiler.

LANETLENMİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin