Kurs-1 ( eve dönüş)

667 68 8
                                    

" her şey yalan, sen yalan söylüyorsun"

Çatıdan kayarken yüz üstü dönüp ellerimle kiremitlere tutundum, sol elimle tuttuğum kiremit yerinden çıktı, onun altındaki kiremitin üstünden tekrar tutundum, kiremitlerin arasından akan yağmur seli ve yüzüme yapışan ıslak saçlarım nefes almamı zorlaştırıyordu. Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki kulaklarımda sadece kalbimin sesi yankılanıyordu. Emekler pozisyona gelip kiremitlere tutunarak yavaşça üçgen camın çatısına indim, çatının hemen altında cam vardı ama inmeye korkuyordum.

Üçgen küçük çatıda sakinleşene kadar oturdum, bütün vücudum titriyordu, acaba bunları herkes mi yaşıyor yoksa "acaba ne kadar dayanacak"diye test edilmek için özellikle ben mi yaşıyordum. Yağmur bitti, ıslanmadık yerim kalmamıştı, rüzgarla beraber vücudum buz gibi olmuştu ama korkudan üşüdüğümü hissetmiyordum. Yavaşça çatının kenarından arkam dönük bi şekilde emekleyerek camın mermerine indim, ellerimle camın üst kısmından tutup korkudan rahlelerin olmasını umursamayıp kendimi içeri attım.

Rahlelerle beraber sert bi şekilde yere çakıldım, sonunda içeri girmiştim vücudumun acıması veya ıslak olmam umrumda değildi. Kurs karanlıktı, bi çukurun içine düşmüş gibi hissettim, büyük ihtimal  herkesin gittiğini sanıp ışıkları kapatmışlardı. Bunu umursamadan yerde yatmaya devam ettim, vücudum hala korkudan titriyordu.

1 saate yakın yerde yatıp bi süre daha orada hayatı sorguladıktan sonra kalktım, her yerim ağrıyordu, olduğum yerde soyundum çantamdan kıyafetlerimi çıkarıp giydim, ıslak kıyafetlerimi de yüklük dolabını açıp kapağın üstüne astım. Saçlarım hala ıslaktı ama umrumda değildi, karanlığın içinde yavaş yavaş yürüyerek alt kata indim, bütün kurs bom boştu.
Hocaların katına indim sadece bir odanın ışığı yanıyordu, o da büyük olan hocanın odasıydı, kapıyı yavaşça tıklattım.

- gel akrep

( kapıyı yavaşça açarak içeriye şaşkın bir şekilde girdim)

+ ben olduğumu nerden bildiniz

- seni geç alacağını söylemek için baban aradı.....neden saçların ıslak?

+ yağmur yağarken camdan baktım

- akrep....bana bi daha yalan söyleme, çok günah....sadece camdan bakarak saç bu kadar ıslanmaz

+ özür dilerim aslında nasıl olduğunu anlatsam belki bana inanmazsınız ben bile hala inanamıyorum

- saçlarını kurutup başını yap ve dershaneye çıkıp babanı bekle

Sessizce hocaya arkamı dönmeden geri geri yürüyerek odadan çıktım, saçlarımı kuruttuktan sonra dershane katına çıkıp bi köşeye yattım. Sadece 2 haftada başıma gelen şeylerin haddi hesabı yoktu. Bunları arkadaşlarıma anlatsam bana asla inanmazlardı, aslında bunu kime anlatsam inanmazdı, büyük ihtimal bana anlatılsa ben de inanmazdım. Tüm bunları düşünürken uyuyakalmışım.

- akrep...uyan kızım.

+anne?

- benim, Betül hoca....baban geldi.

Betül hoca ellerimden tutup yavaşça beni ayağa kaldırdı, çantamı alıp hocayla beraber yürüyerek giriş kata indik.

- saat kaç hocam

+ 10 buçuk

Eve gitmem 12 yi bulucaktı ve diğer gün sabah erkenden tekrar kursa gelicektim, ne arkadaşlarımı görebilecektim ne de evde zaman geçirebilecektim. Sadece uyumaya gidiyordum resmen.
Giriş kata indik, ayakkabılarımı dolaptan alıp dışarıda ki merdivenlere oturarak giydim.
Betül hoca içerden tuşa basıp dışardaki hapishane kapısına benzeyen demir dış kapıyı açtı.
Babam arabanın içinde oturmuş beni bekliyordu, yine kaşları çatık sanki annesini öldürmüşüm gibi nefretle bakan gözleriyle beni izliyordu.

LANETLENMİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin