BERZAH

🦋 17.04.22 🦋

Aşk diyorsunuz ya,
İşte orda durun bayım.
Islak, unutulmuş bir toz bezi gibi kalakaldım kendimin ucunda.
Öyle ıslak,
Öyle kötü kokan,
Yırtık ve perişan...

~Didem Madak

♬ (Mustafa Sandal - İsyankar)♬

İzninizle Belinay SEZGİN sizlere bir soru soracak efenim. Herhangi bir isyan kurumu kursam bana yandaşlık eder misiniz? Etmelisiniz. Sizlere ihtiyacım var. Hayata karşı isyan etmeme son üç!

Ya gerçekten neden ben? Neden şehvetli bir andan sonra götüm tutuşa tutuşa koşmak zorundaydım ki? Yani bi bırakmadınız iki mıncıklatalım. Yeter ya, valla yeter.

"Uyuz götümden soluyorum. Daha kaç merdiven çıkacağız?" diye bağırdım. Elimi tutmuş koşan sevgilim bey beni de peşinden sürüklüyordu. Namaza koş desem böyle koşmazdı. Göt korkusu insana her şeyi yaptırıyordu.

"Güzelim koşmazsan soluklanacağın bir götün de kalmayacak. Süleyman Albay fitil niyetine bomba sokar bir taraflarımıza." diyen Adar'ın sesinden sonra o görmese de güldüm. Ne halden ne hale gelmiştik ya? İnsaf be yaradan, insaf!

"Geldik." dediğinde koca demir kapıyı kırar gibi açan Adar içeriye girdi koca adımlarıyla. Ben ise hemen ardından. Büyük ekranların yer aldığı bu odada bir tane asker bey uyukluyordu. Korkuyla Adar'a baktım. "Görmemiştir değil mi?" diye söylendim endişeyle. Kaşları çatık olan yeşil harelim, bir kaç adımda askerin yanında bitti. Uyuyan çocuğun yakasına yapışıp onu ayağa kaldırdığında çocuk epeyce ürkmüş görünüyordu. Ayakları yere değmiyordu!

"Komutanım." dedi korkuyla.

"Serkan?" dedi Adar sinirli bir ses tonuyla.

"Komutanım?" diyen Serkan anlamsızca Adar'a bakıyordu üstten üstten. Çocuğu ayakları yere değmeyecek derecede yukarı kaldırmıştı ayı.

"Serkan?"

Bu ne kadar böyle sürecekti be? Daraldım. Vakit az anlıyor musunuz? Yakalanacağız. Annem beni lime lime doğramadan işe koyulsa bu adam iyi olur.

"Uyuz dayımlar gelecek." dediğimde Adar çocuğu hızla yere indirdi. Yakasına yapıştı aniden. Serkan denen çocuğu burnunun dibine kadar soktuğunda öfkeyle bağırdı suratına.

"Gördün mü lan?"

Serkan zerre anlamamıştı ne dediğini ama korkudan da ağzını açıp bir şey diyemiyordu. Garibim. Ne çekti bunlar senden be adam?

"Cevap versene ulan, gördün mü?!" diye gürledi Adar. Çocuğu yakalarından tutarak sarsıyordu. "Komutanım neyi gördüm mü?" diye sordu çocuk kekelerken. Haklı. Bana da böyle kudurmuş gibi bakılsa ben de korkardım.

"Spor salonu görüntülerini." dedim bezmiş bir sesle. Belli ki çocuğun gördüğü bir şey yoktu. Şuna baksana. Görse böyle durur muydu hiç?

"Yok valla görmedim komutanım." dedi Serkan korkuyla. Adar'ın yüzü seğirirken çocuğun ensesine koca bir şamar attı. "Niye görmedin it oğlu it?" diye bağırdı üstüne. Kafayı tırlatmıştı herhalde.

"Uyuz ne diyorsun?" diye sordum şaşkınlıkla. Çocuğu görüntüleri izlemedi diye şamarlıyordu.

"Komutanım ben şey..." dedi Serkan. Gözlerini kaçırıyordu mahçupça. "Sen uyuyordun değil mi asker?" diye sordu Adar dişleri arasından tıslarmışçasına konuşurken. Serkan başını salladı hafifçe. Geçmiş olsun çocum, bizden beş yıldızlı bir ceza kazandın.