Ice Angel

287 21 16
                                    

9 Şubat 2020

"Stefan! Harry'yi sıkı kavra düşürecek gibi tutuyorsun!"

Stefan, gözlerini devirip kolunu tutarak Elena'a doğru kaydı. "Defalarca tekrar ettik, kollarımda hâl kalmadı artık!"

Elena da Stefan'a göz devirdi. "Bunun için spor yapıyorsun ya zaten, kasların mı söndü bir günde?" Stefan, sahte bir kahkahayı Elena'un yüzüne doğru attı. Birbirlerine gıcık sırıtmalar gönderiyorlardı.

Pes eden Elena oldu ve Harry'ye seslendi. "Soyunma odalarına gidiyorum, gel dönüşlerini çalışalım!" Aslında bu işi piste çıkmadan önce ısındıktan sonra yapıyorlardı ama Stefan buzda tekrar etmek istediğini söylediği için direkt başlamışlardı. Elena şimdi bunu yorgunluklarını alsın ve soğumasınlar diye yaptıracaktı. Harry, başını sallayıp pistin diğer ucuna kaydı, serçe parmağı patenin içinde yara oluyordu. Patenler artık yeterli gelmeyecek kadar eskiydi. Bu yüzden katlanamayıp deri puflardan birine oturarak bağcıklarını çözdü.

Ellerinde patenleriyle Elena'nın arkasından gitmeye devam etti. İki duvarı aynayla kaplı olan, yerleri beyaz parkelerle döşenmiş salona girince köşedeki minderin üzerine kendini attı. "Su vereyim mi?" Sadece baş sallamakla yetindi ve Elena'nın bir elindeki suyu kendisine atmasını bekledi.

Havada tuttuğu şişeyi dudaklarına yaslayıp kurumuş ağzını ıslatırken Elena'nın söylenmesini dinliyordu. "Çok su içme, sen soğumadan devam edeceğiz daha. Zorlanırsın, karnını şişirme." Umursamadan yarısına geldiği şişedeki suyu, üzerine dökülmesi umursanmadan sertçe elinden alınana kadar içti. "Harry!"

Derince soluğunu verip ayaklandı, pistte üşüdüğü için üstünden çıkarmadığı sökük ceketi çıkartıp minderlerin üzerine koydu. Altındaki siyah, tüylenmiş taytı tutup bileklerinden biraz daha yukarı çekerek hafifçe sallandı. Isınma hareketlerini yapmasına gerek yoktu ama yine de ellerini başının üzerinde birleştirip kollarını kaldırarak parmak uçlarında yükseldi. Biraz daha tekrar ettikten sonra gerinerek aynanın önünde telefonla konuşan Elena'nın yanına gitti.

Elena, "Evet, sıkı çalışıyoruz dediğim gibi. Ama senin de bir görmeni isterim, gayet iyiler. Yarışmadan önce değerlendirmek için izlersin değil mi?" Diyerek tırnaklarıyla oynuyordu. Başıyla omzu arasındaki telefonun yerini düzeltti. "Hadi ama Louis! Mutlaka görmeni istiyorum! Daha tecrübeli birinin görüşü işimize yarar!"

Harry, konuşmasının bitmeyeceğini anlayınca onu beklemeyi bıraktı. Kollarını etrafına sarıp sol ayağından güç alarak kendini yukarı ittirdi, havada elleri göğsünde çarpraz bir şekilde döndükten sonra sağ ayağını geriye doğru havada kaldırıp ellerini iki yanına açarak tekrar sol ayağının üzerine indi. Koreografinin dönüşlerini tekrarladı dakikalarca, her seferinde hızını almak için birkaç kez ayağının üzerinde zıplaması gerekiyordu.

"Tamam, öyleyse! Haftaya seni bekliyor olacağım!"

Elena, telefonu kapatıp Harry'nin yanına geldi. Aynadan göz göze geldiklerinde "Louis." Dedi, telefondaki kişiyi belirterek. "Çocuklar için olan kurslardan bir arkadaşım, çok daha tecrübelidir. Gelip bakmasını rica ettim."

Harry, anladım dercesine kafa sallayıp kaldığı yerden devam etti. Elena nihayet gelip onu izlemeye başladığında Stefan ile beraber yapması gereken hareketlere gelmişti. Durup aynadan ona baktı. "Stefan gelmedi." Dedi kısıkça. Sonuçta figür çalışıyorlardı.

Elena, nefesini verip arkasını döndü, salondan çıkacakken Stefan içeri girdi.

Üstündeki tişörtü değiştirmişti ve patenleri bir elindeydi. "Seni bekliyoruz, dönüşleri çalışıyorsunuz." Stefan, bıkkınca ofladı. "Tanrım! Yetmedi mi?"

Ice Angel-LSWhere stories live. Discover now