Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
•car's outside by James Arthur
(şarkıyla okuyun bence)
• Beni takip etmeyen ve bölüme oy vermeyen mezun olamıyormuş.Ben değil Lena söyledi 🙆♀️🙆♀️🙆♀️
Diğer bölümü 1k oy olmadan atmayayım da görün siz
🍿
|Berker'den|
"Her şey hazır mı?" Karan'ın sesi kulaklarıma dolarken ağzıma attığım 4.hindistan cevizi topu ile oturduğum sandalyeye daha da yerleşmiştim. "Hazır da Berker çikolata kaplı topları bitirdi." Lila'nın kaşlarını çatarak söylediği cümle üzerine Karan omuz silkmiş "Feda olsun be!" demiş ve bahçenin diğer tarafına yürümeye başlamıştı.
Kardeşime aşıktı.
O kadar aşıktı ki onun için mezuniyet balosu düzenliyordu ve beni romantikliği ile dumur edip duruyordu.
Kendi ellerimizle Lena'nın aşkını bulmuştuk ve her ne kadar bazen artık benimle değil de Karan ile her anında yakın olması beni yaralasa da alışmıştım.
Mutlu ediyordu.
Kardeşimi böyle görmek çok mutlu ediyordu.
Sürekli suçlu benmişim gibi konuşmaları her zaman beni korkutan eylemdi.Aylar önce ise suçsuz olduğumu anlamam beni rahatlatmıştı ama bir yandan da Lena için o kadar korkmuştum ki keşke dedikleri gerçek olsaydı dedirtmişti bu korku.
Şimdi ise bir şeyler düzelmeye başlarken zaten düzenli olan şeyler de bozuluyordu ama hayatımdaki en önemli kişi kardeşlerimken gerisi için üzülemiyordum.
Ya da ben öyle sanıyordum.
"Ne zaman tıkınmayı bırakırsın tam olarak?" Açelya'nın sesi ile kafamı elimdeki kuruyemişten-çikolataları toplar bittiği için kuru yemişe kalmıştım-çekip kumral saçlı kardeşime baktım. "Ölünce mecbur bırakıyoruz." Gözlerini devirip yanımdaki sandalyeyi çekti ve elimdeki kuru yemişten alıp ağzına attı.
"Sıkılmış gibisin."
Soruma karşılık omuz silkti. "Sıkılmak değil de bi garip geldi şuan yaptığımız şey.Ablam 1 hafta sonra gidiyor ve her ne kadar dalga geçsem de zor geliyor." Ardından elindeki bayat yemişleri elime geri döktü. "Bence o söyleyemiyor ama sen de o alışana kadar gitmelisin abi." Benim kız kardeşim büyümüştü ve abisine akıl veriyordu resmen.
