Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
•Chase Atlantic -The Walss
-
Bu bölüm buradaki gitar solo gibi hissettiriyor.
Yeni yıl hediyenizi getirdim🥳
Lena'dan
Karanlık diyarlar,karanlık sonlar. Umutlu dünyanın en umutsuz kızısın artık sen Lena.Uğruna kendine geldiğin adama olana baksana.Geç kaldın işte sen. Ne sanıyordun ki? Evren onu senden almayacak mıydı sence?
Peri masalında mı yaşıyorsun sen?
Kanlar,kurumuş bir sürü kan...
Çığlıklar,ölümün habercisi olan pis çığlıklar.
Kolumun sarsılması ile hızla gözlerimi açarken terlediğimi hissetmeye başlamıştım bile.Barry ve nişanlısı Nicole kaşları çatık bir şekilde bana bakarken Nicole konuştu. "Ağlıyorsun." Elim refleks olarak göz altlarıma giderken kapatıcımın artık orada olmadığını anlamam da uzun sürmemişti.
"Sayıklayıp durdun,kabus mu gördün?"
Tepetaklak olmuş bir araba,Ejder Dayının bağırışları ve Karan'a Lena'yı görmeden ölemezsin demesi;hepsi o kadar gerçekçiydi ki vücudum pişmanlığın getirmiş olduğu sıcaklıkla kavrulmaya başlamıştı bile.
Nasıl daha önce gelemezdim?
Nasıl tüm ihtimallere rağmen gidebilmiştim?
Ölüm ne kadar yakınımızdaydı halbuki. Cesaretim taktire şayandı.
"Al su iç." Elime tutuşturdukları pet şişe ile birlikte hıçkırıp içimden sayı saymaya başladım. Biraz daha düşünürsem saçma sapan bir kriz geçirirdim ve bunu istemiyordum.Neredeyse tüm sorunlarımdan kurtulmuşken kalanlara bu kadar çabuk teslim olamazdım.
Onlar benimle ingilizce konuşmalarına rağmen ben türkçe bir şekilde teşekkür etmiş ve suyumdan bir yudum içmiştim.
Türkçe bazı kelime kalıplarını onlara öğrettiğim için beni pek sorgulamamışlar ve kafalarını sallamışlardı.
Rüya o kadar gerçekçiydi ki titremem durmuyor,gördüğüm tüm görüntüler beynimin içinde adeta cirit atıyordu.
Ya ben yokken Karan ölseydi? Ya da benden vazgeçseydi? Bunu tedavim boyunca asla düşünmemiştim.Bu ihtimalleri göz ardı etmiştim.Öyle ki,bazen Karan hiç üzülmüyordur belki deyip saçma bir teselli bile sunmuştum kendime.
