Ups! Ten obraz nie jest zgodny z naszymi wytycznymi. Aby kontynuować, spróbuj go usunąć lub użyć innego.
yorumlarınızı bekliyorumm
oh, be my once in a lifetime
‧₊˚✧ ₊˚੭｡.*✩彡‧₊˚✧
"Karan," dedim yattığım yerden. "Bana su verebilsen keşke."
Söylediğime karşın aldığım tek cevap birkaç mırıldanma olmuştu. 1,5 yaşındaki bir bebekten de bu beklenirdi sadece. Halının üzerinde oyuncaklarıyla oynayan Karan'nın yanından geçip sehpanın üzerindeki pet şişeyi aldım. O sırada ıslak saçlarıyla içeri Aylin girmişti. Aslında ona hep Aylin Abla demek istiyordum ama kendisi karşı çıkıyordu.
"Napıyorsunuz bakalım."
"Oğlun çok yaramaz ya, peşinden koşa koşa yoruldum."
Aylin, Karan'ı kucağına alıp onu yalandan azarlamaya başladı. İkisi o kadar tatlıydı ki, bir süre öylece onları izledim. En sonunda yanlarına oturduğumda "Hasta olacaksın," dedim Aylin'e. "Saçların ıslak kalmasın."
"Tamam tamam, şimdi kuruturum."
Cevabıyla istemsizce gülümsedim. Aynı bir zamanlar babaannem ve benim aramda geçen bir konuşmaya benziyordu. Babaannem hep beni ıslak saçlarımla dolaştığım için azarlar, ben de iyi bir azar işitmeden saçlarımı kurutmazdım. Keşke şimdi burada olsaydı ve beni yine azarlasa diye düşünüyordum. Hatta son üç aydır tek düşündüğüm buydu. Yakın çevremden birisini ilk kez kaybediyordum ve son olmayacağı düşüncesi beni mahvediyordu. Babam bile acısını yaşayamadan benimle ilgileniyordu. Kendimi bir türlü toparlayamıyordum ve bu döngüden çıkamıyordum.
Çalan telefonumla bakışlarımı yerden çektim. Kerem arıyordu, hemen açıp kulağıma götürdüm.
"Efendim Kerem?"
"Neredesiniz?" diye sordu hemen.
"Aylin ve Karan ile odamızdayız işte. Nerede olabiliriz?"
"İyi o zaman, öğle yemeğinde buluşalım."
"Tamam," diyerek cevapladım ve telefonu kapattım.
"Ne dedi?" diye sordu Aylin.
"Öğlen yemeğinde buluşalım," dedi. "Herhalde antrenman bugün kısa."
"O zaman ben şu saçımı kurutayım. Siz ikinizi yine baş başa bırakıyorum."
Aylin, Karan ve beni bırakıp banyoya doğru ilerledi. Bir süre koltukta oyalandıktan sonra odama çıkmıştık. Onu yatağa oturtup destek için etrafına yastıklar koyduktan sonra dolabı açtım.
"Bugün güzel gözükmek istiyorum," diye mırıldandım.
En azından eşofman ve sweatshirt ikilisi haricinde bir şey giymek istiyordum. En sonunda siyah pantolon, lacivert kazak ve deri cekette karar kılmıştım. Aylin gelip Karan'ı aldıktan sonra üstümü giyindim ve biraz da makyaj yaptım. Kombindeki tek açık renk item olarak da beyaz ve kahve detaylı bir şal seçmiştim.
