020

1.8K 112 26
                                    

i will gladly breakmy heart  for you

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

i will gladly break
my heart  for you

‧₊˚✧ ₊˚੭。.*✩彡‧₊˚✧

Beş gün olmuştu. Hastaneye gideli ve hamile olduğumun kesinleştiğini öğrenmemden beri tam beş gün olmuştu. Elbette Suden dışında kimse bilmiyordu. Nicolo ile günlerdir bunu konuşup duruyorduk ve bizim için doğru kararı vermiştik. İkimiz de bu durumun bizim için kötü olup olmadığını düşünürken sonunda hiçbir şey elde edememiştik. Yaşımız gençti ama anne baba olma düşüncesi bizi hem heyecanlandırıp hem de mutlu etmişti. Sonunda ise durumu artık kabullenmiş ve ona göre yaşamaya başlamıştık.

Tabi bu konuyu ailemizle paylaşma kısmı geldiğinde ise aklımızdaki düşünce bu akşam ayarladığımız tanışma yemeğinde bu haberi vermekti. Nicolo'nun ailesi alışık olduğu için onları belki de benim ailem kadar şaşırtmayacak bir haber olacaktı.

Nicolo daha dün gece maçtan dolayı Antalya'dan dönmüştü ve saatin iki olmasına rağmen hala uyuyordu. Ben ise akşam yemekte giyecek bir şeyler seçmeye çalışıyordum. Çok resmi olmayan rahat bir kombin yapmaya çalışıyordum. Ayna karşısında kendime bakarken gömleğimin düğmelerini tek tek açtım ve karnıma baktım. Henüz büyük bir şişkinlik yoktu. Yemekten sonra şişen bir karın gibiydi. Yine de vücudumda bir bebeğin büyüyecek olduğu düşüncesi beni ürpertmişti.

Giyinme odasından çıkıp yatak odasına girdiğimde uyuyan Nicolo'nun yanına oturup onu dürttüm.

"Nico," dedim nazikçe. "Uyan."

Bana belirsiz bir mırıltıyla karşılık verdikten sonra bu sefer daha sert dürtmüştüm.

"Karnımı görmen gerekiyor."

Nicolo hafifçe gözlerini araladığında gülümseyerek ona baktım. Birkaç saniye kendine gelmeye çalıştıktan sonra o da gülümsemişti. Oturduğum yerden kalkıp tam karşısında dikilip yan döndüm.

"Bak," dedim karnımı gösterirken. "Birazcık göbeğim var."

"Henüz minicik," demişti Nicolo boğuk sesiyle.

"Acaba göbeğim varken güzel gözükür müyüm?"

"Her halinle güzel gözükürsün."

Tekrardan Nicolo'ya yaklaşıp elinden tuttum ve kalkması için çektim. Artık kalkıp hazırlanması gerekiyordu.

"Daha evine gidip hazırlanacaksın," dedim. "Kalk artık."

Nicolo üstündeki yorganı itip gerindi. Yatakta oynaşıp durduktan sonra nihayet kalkmıştı. Yatakta oturup bana baktığında "Kahvaltı ister misin?" diye sordum.

"Olur."

Nicolo'yu arkamda bırakıp odadan çıktıktan sonra mutfağa girip dolabı açtım. Diyette olduğu için omlet ve avokado yapacaktım. Kendime bile böyle özenli kahvaltı hazırlamamıştım.

yes to heaven, nicolo zaniolo.Where stories live. Discover now