017

2.1K 121 33
                                    

yalan ve yalancı

Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.

yalan ve yalancı

‧₊˚✧ ₊˚੭。.*✩彡‧₊˚✧

Mert ile Kerem'in evinde yaşanan olaydan sonra tartışmıştık ve tartışmalar onun evinde de birkaç günün ardından kesilmeyince ailemin evine atmıştım kendimi.

Şimdi ise balkonda oturup boğaz havasında kitabımı okurken aniden aldığım telefonla evden çıkmıştım. Nicolo'nun annesinin benimle konuşmak istediğini söylemesinin üzerinden günler geçmişti ve sonunda bugün beni aramıştı.

Buluşma için attığı konum Zorlu'ydu. Burada yürürken tanıdık birisi görmemek için dua ediyordum. Arabamı valeye teslim ettikten sonra bana söylediği kafeye doğru yürümeye başladım. Birkaç dakika sonra geldiğimde Francesca'yı oturup kahvesini içerken bulmuştum.

Yanına yaklaştığımda ayağa kalkıp hemen bana sarılmıştı. Ona aynı şekilde karşılık verdikten sonra karşısına oturup onun konuşmasını bekledim.

"Bir şey içer misin?" diye sordu önce.

"Ben böyle iyiyim, sağolun."

"O zaman ben konuya gireyim," Başımı salladığımda konuşmaya devam etti, "Ayrılığınız hepimizi şok etti ve senin kadar ben de nedenini merak ediyordum. Nicolo ile konuştuğumda işte kafasının karışık olduğunu söyleyip duruyordu. Biliyorsun Nicolo uzun zamandır mental olarak kötü bir haldeydi ve tedavi yolunda bipolar bozukluk teşhisi konuldu"

Duyduklarımı sindirmeye çalışırken dudaklarımdan bir "Ne?" çıkmıştı. "Onun mental durumunun kötü olduğunu biliyordum ama bipolar bozukluğuna sahip olduğunu bilmiyordum."

O hem kendiyle savaşırken hem de çevresiyle savaşmıştı. Bunu bilmediğim için de belki de bu hale gelmiştik. Ne o bana söylemişti ne de ben bunu düşünebilmiştim.

"Nicolo bu konuları konuşmaktan çekiniyor," dedi Francesca. "Sakın bilmediğin için kendimi suçlama."

"Bilseydim ona yardımcı olabilirdim."

"Zaten bir tedavi sürecindeydi ama o kendini iyi hissettiğini söyleyip süreci aksatıyordu. En azından ilaçlarını aldığı için mutluydum ama uzun zamandır ilacını kullanmadığını öğrendim. Bu yüzden hareketleri, tavırları ve düşüncelerini mantığıyla beraber kullanmıyordu."

"Ben... Ben gerçekten ne diyeceğimi bilemiyorum. Eğer bunu fark edebilseydim ona yardımcı olurdum. Yemin ederim böyle olmasına izin vermezdim."

"Çok geç değil. Ben onunla konuştum ama beni dinlemedi. Sen konuşursan dinleyeceğine eminim."

"Konuşacağım," dedim hemen. "Antrenmanı var mı bugün?"

"Hayır, evde tek başına takılıyor. Onunla baş başa konuşmak istersen Igor ve ben burda olacağız."

yes to heaven, nicolo zaniolo.Où les histoires vivent. Découvrez maintenant