16.

69.7K 3.1K 681
                                    

Medya: Safir Tuna Arslanoğlu, Simay Neva Moran

Üzerime atlamaktan, uzun bölüm diye vurmaktan ve sözlerinizle beni dövmenizden şikayetçi olacağım. Saygılar.

Bölüm sana güzelim. melisramo3456

YN: bana ve karakterlerime küfür etmeyin! Aksi taktirde hakaret içeren yorumları şikayet etmek zorunda kalacağım.

İyi okumalar.

𖥸𖥸

Safir Tuna ayaklanınca bende ayağa kalktım. Onu yolcu ettim. Ayakkabılarını giydi ve gitmeden, "iyi geceler" diyerek merdivenlere yöneldi. Arkasından, "iyi geceler." Diye seslendim.

Salona geçip kahve kupalarını aldım. Mutfağa bırakıp yatağıma gittim. Uyku tutmasa da bir sağa bir sola dönerken saat 3 gibi uyuyakalmıştım.

Kapı çaldığında gözlerimi zorlukla araladım. Lambaderin ışığını kapatıp ayağa kalktım. Her kimse ısrarcı ısrarcı çalıyordu kapıyı. Eğer Safir Tuna'ysa salondaki koltuğun birini sırtlanıp kafasına fırlatacaktım.

Kapıyı açmamla birinin üzerime çullanması bir oldu. "Höst lan!"

Bir anda geri çekilince gözleri kocaman açıldı. "Lan oha! Eve kız mı atmış?!"

Ben hala anlamaz gözlerle ona bakarken elindeki bavulu kenara itti. Ayakkabılarını çıkarırken bir eliyle de omzumdan tutup yoldan çekti. "Çekil ayol."

İçeriye dalınca, "dur kardeşim geçme." Dedim.

Beni dinlemedi bile. Kafasını salon kapısından içeri soktu. "Nerede bu?" Bana döndü. "Yatak odasında mı yoksa?" Parmağıyla odayı gösterirken oraya gireceğini anladım.

Resmen havada takla atarak sarı, ay desenli pijamamla kapıya kollarımı gerdim. Ayağımla kapıyı kapatıp odaya girmesini engelledim. Hala beni çekmeye çalışırken, "cekilsene kızım. Uygunsuz bir pozisyonda mı yoksa?" Dedi muzip muzip sırıtıyordu.

"Bak sana şaplağı bir vururum cin çarpmışa dönersin. Geri bas."

Ellerini havaya kaldırıp geri çekildi. "Oww sert ablamız."

Kollarımı göğsümde bağlayıp, "kimsin? Niye hayvan gibi içeriye dalıyorsun? Ve neden salakça davranışlar sergiliyorsun?" Diye sorularımı sıraladım. Mutfağa gidip çekmecedeki büyük bıçağı elime aldım.

"Lan bir eve böyle girilir mi? Hele o kişi kadınsa. Canına mı susadın oğlum sen?!" Bıçağı ona doğru sallıyordum.

Korkmuş gözlerle baktı bana. "Ya burası Safir Tuna Arslanoğlu'nun evi değil mi?"

"Evet?"

"E tamam işte. Benim evim burası." Tabiri caizse mal gibi bakakaldım çocuğa. Benimle yaşıttı muhtemelen. Ya da bir iki yaş küçük.

"Yalanını sikerim senin." Demiştim ev pahalı olunca girmek isteyen çok olur diye. "Çık lan dışarıya! Saplarım bak şakam yok!"

Korka korka çıktı dışarıya. Kapıdan dışarı bir adım atınca kapıyı suratına kapatacaktım ki ayağını koydu. "Bela mısın kardeşim? Zumzuğu vuracağım şimdi tepeden bakacaksın sonra. Uzaklaş."

DELİ GELİYORUM DEMEZ!! °Yarı Texting°Where stories live. Discover now