39.

31.5K 1.7K 270
                                    

Canımın sizi bekletesi gelmedi ve yeni bölümü de kaptım geldimmm

Uyarı:
!Bölüm argo içerir!
~

CEO kocam: güzelim

CEO kocam: ne yapıyorsun? (20.39)

Siz: yatıyorum sen? (21.13)

CEO kocam: bende yatıyorum

CEO kocam: nasılsın?

CEO kocam: daha doğrusu nasıl hissediyorsun?

CEO kocam: ağrın falan var mı?

Siz: daha iyiyim ağrım da yok eczaneden ilaç almıştım

CEO kocam: hap içtin mi?

Siz: onu diyosan evet

CEO kocam: anladım güzelim

CEO kocam: sen biraz daha yat dinlen istersen

CEO kocam: en ufak bir şeye ihtiyacın olduğunda beni arıyorsun tamam mı?

Siz: tamam

CEO kocam: iyi uykular güzelim

Siz: sana da bebeğim

Telefonu koyup kafamı yastığıma gömdüm. Alarmı duyamayacağımı düşünüp arka arkaya üç tane kurmuştum. Karnımdaki ağrı biraz da olsa vardı. Ve daha fazla dayanamayıp uykuya daldım.

~

Çalan üçüncü alarmı da kapatıp zar zor yataktan kalktım. Duşa girip 15 dakikanın ardından çıktım. Saçımı havlu ile sardım ve aynanın karşısına geçtim. Dünün izlerine baktım. Koca koca morluk olarak 4 tane vardı.

Boynumda iki, göğsümde iki tane vardı. Hepsi bir paralel şeklinde oluşmuştu. Safir'e iz kalıyor dememe rağmen inadına yapmıştı.

Dolaptan beyaz bir boyunlu badi aldım. Kumaşı inceydi. Altıma açık kahverengi kumaş bir pantolon giydim. Üzerime de pantolonumun renginde bir ceket giydiğimde tamamdı.

Hafif bir makyaj yapıp saçımı dalgalandırdım. Evden çıkıp şirkete gittim.

Otoparkta boş bulduğum bir yere arabamı park edip indim. Tam arabamı kilitleyip arkamı dönmüştüm ki kolum tutuldu. "Nereye gittiğini sanıyorsun?"

Başımı bana seslenen kişiye çevirdim. Emre...

"Ananın amına." Ağzımdan benden bağımsız çıkan cümleyle Emre kalakaldı. Böyle bir tepki beklemiyordu. Sinirle tuttuğu kolumu daha da sıktı.

"Ne dediğini sanıyorsun sen?!" Sesini yükseltmişti. Ama karşısında onu takan birisi yoktu.

"Düzgünce sorsaydın düzgünce cevap verirdim. Ama hayvanla insan gibi iletişim kuramıyorum."

İyice sinirlenirken üzerime doğru bir adım attı. Hiç halimden taviz vermeyip sadece yüzüne baktım. "Bana bak! Sen iyice kendini bilmez bir şey oldun." Dedi. "Akıllı ol."

Kaşlarımı kaldırıp bir adım da ben attım. "Yok yaa, olmazsam ne olur? Bir anlatsana."

Koluma artık kan gitmiyordu. Öyle sıkıyordu şerefsiz.

"Seni yaptıklarına pişman ederim." Artık dip dibeydik. Bu herif midemi bulandırıyordu. "Parla'ya bir daha bulaşmayacaksın."

Kesin bir dille söylediği cümleyi yine umursamadım. Bu halime git gide daha fazla sinir oluyordu. "O Parla orusbusuna az bile yaptım. Sende sanki o kızın yaptıklarını bilmiyormuş gibi gelip bana ahkam kesme. Yoksa o dilini keserim."

"Parla'ya bir daha öyle dediğini duyamayacağım." Dişlerinin arasından tıslamıştı.

"O. Kız. Orosbunun. Önde. Gideni." Dedim tek tek. "Bunu o kalın kafana sok emo."

Bir anda saçıma yapışıp tüm gücüyle çekince acıyla inledim. "Sana akıllı ol dedim."

Saçımı tutan koluna dişlerimi geçirdiğimde, "sikerim!" Diye inletmişti. O daha kolunu tutamadan yakalarına yapışıp bir adım geriledim. Ardından son gücümle burnuma kafa attım. "AHH! SENİ ÖLDÜRECEĞİM KIZIM!"

Önüme gelen saçlarımı geriye atıp yere düşen Emre'ye baktım. "Sen önce adam ol orusbu çocuğu!" Dedim ve sonra duraksadım. "Bak üçtür hanımefendi kişiliğimi bozuyorsunuz. Sikeceğim yapacağınız işi he!"

Emre ayağa kalktı ve bana doğru gelmeye başladı. Savunma moduna girmiştim ki otoparkta ani bir fren sesi duyuldu. Emre'den atak gelir diye dönüp bakmadım. Ama Emre baktı.

Bunu fırsat bilip gözüne yumruğumu geçirdim. Geriye sendeledi.

"LAN!" Sesi ile arkama döndüm. Atakan buraya koştu ve Emre'nin üzerine atladı. Ardı ardına yüzüne yumruklarını geçirdi. "Sen kime el kaldırıyorsun piç?!"

Atakan Emre'yi yumruklarken elimi bile sürmedim. O döverken ben hıncımı attım. Ardından Atakan ayağa kalkıp bana döndü. "Ne işi var bunun burada?" Hızlı nefeslerinden göğsü inip kalkıyordu.

Omuz silktim. "Ne bileyim. Bir anda saldırdı. Bende dövdüm."

"Yürü, yukarı çıkalım." Onu o şekilde orada bırakıp yukarı çıktık. Bileğim yumruk attığım için acıyordu. Bir de kafa attığım için alnım.

"Çok güzel kafa attım ama. Görmen gerekiyordu." Dedim asansördeyken.

Göz ucuyla bana bakıp kan olan elini sıvazladı. "Kendini savunman güzel bir şey ama bilinçsizce yapman bir yerine zarar verir." Dedi. "Acıyan bir yerin var mı?"

Bileğimi gösterdim. "Bileğim biraz açıyor ama geçer."

"Tamam inince bakarız."

Bizim kata çıkıp onun odasına gittik. Asistanı Kumsal'ı çağırdı. Beş dakika sonra kapı çaldı. "Gir."

"Günaydın efendim." Deyip içeriye giren kumral kız önce Atakan'a sonra bana baktı. Çantayı ortadaki sehpaya bıraktı. Atakan'ın elini görünce şaşkınlıkla bir Atakan'a baktı bir eline. "İyi misin?"

Endişelendiği belli oluyordu. Paniklediği için elini Atakan'ın eline atacak oldu. Sonra ne yaptığını fark edip geri çekildi. "Geçmiş olsun efendim. Bir ihtiyacınız olursa çağırın." Deyip hızla odadan çıktı. Atakan'ın gülümsediğini gördüm.

Çantayı açmakla uğraşırken ona baktım. "Hayırdır?" Dedim tek kaşımı kaldırarak. Başını iki yana salladı ama hala sırıtıyordu. "Hiç."

"Sırıtıyorsun?"

Bir anda yüz seklini düzeltip çantayı açtı. İçinden bir krem çıkarıp sehpaya koydu. Kreme uzanıp bileğime sürmeye başladım. Atakan bir de sargı bezi çıkarmıştı. Onu da bileğime sardım. O da kendi elini temizledikten sonra herkes işinin başına gitti.

Odama geçip bileğime fazla baskı uygulamadan çizimimi yapmaya başladım. Bu çizim özel bir smokindi. Safir Tuna için tasarlıyordum. Aynı şekilde kendim için de bir elbise tasarımı düşünmüştüm. Hatta elbisemin rengi ile kravatın rengini aynı yapmayı düşünüyordum. Simay Neva Moran imzalı elbise ve smokin...

Hoş dururdu.

Sten dün elbisenin hazır olduğunu ve diğer tasarımlarımı da üretmek istediğini söylemişti. Akşama doğru veya yarın uğrayıp elbiseyi alacaktım.

Telefonuma gelen mesaj ile kalemimi bırakıp telefonumu aldım. Geriye yaslanıp uyuşan bacaklarımı biraz açtım.

CEO kocam: Emre piçinin oraya geldiğini ve kavgaya karıştığını senden duysam daha iyi olurdu.

𖥸𖥸

Ne oldu ya? İyisiniz mi gençler?

Malum sahneden sonra azıcık ekşın yaratayım dedim.

Ay birde bu Parla ve Emre ikilisini pencereden sarkıtmak istiyorum ya. Aşırı gıcıklar

Neyse diğer bölümde görüşmek üzere.

DELİ GELİYORUM DEMEZ!! °Yarı Texting°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin