ÖZEL BÖLÜM I

17K 914 208
                                    

Medya: Yıldızlara bak - yaşlı amca

Ay ben bu bölümü yazmıştım atmayı unutmuşum. Kusura bakmayın aşklarrr

İyi okumalar dilerim ve giderimm💝

𖥸𖥸

Güneşin odaya vuran ışığının yüzümde bıraktığı sıcaklığı hissediyordum. Aynı zamanda burnumda ve dudağımda gezen minik parmakları. Gözlerimi yavaşça aralayıp onu korkutmamaya özen göstererek gülümsedim. "Günaydın anneciğim."

Kıkırdayıp, kendince sesler çıkardığında başından tutup kendime çekerek öptüm. Kumral saçlarının bebek kokusu çok güzeldi.

Aniden dudağımdan öptüğünde, "Talyaaa" dedim gülerek. "Babana bu kadar benzememelisin."

Babası ne yaparsa aynısını yapıyordu. Her şeyi çok çabuk öğreniyordu. Abisi Sarp'ta böyleydi küçükken.

Ah evet, artık iki çocuklu bir anneydim. Sarp 3 yaşında, Talya ise daha 8 aylık bebekti. Sarp bazı sabahlar Safir Tuna ile beraber şirkete gitmek için erkenden uyanıyordu. Biz de kızımla birlikte evde kalıyorduk. Arada canımız sıkılınca babayı ziyarete gidiyorduk ama genellikle evdeydik.

Yine Sarp erken kalkıp babasıyla beraber şirkete gitmişti. Kendisi kepçeleri çok sevdiği için babası da kırmak istemiyordu. Ah be anneciğim, fobim var benim kepçelere.

Talya'yı kucağıma alıp mutfağa gittim. Bebek sandalyesine oturtup, kahvaltı hazırlamaya başladım. Talya domatesi çok severdi. Onun için domatesi biraz fazla doğradım.

Elleri hiç durmazken, kıpırtısından dolayı eline bir dilim domates verdim. Üstteki ve alttaki iki dişlerini göstererek gülümsedi. Tam ısırmalık bir tipi vardı şu anda.

Yumurtayı Talya için haşladım ve beraber güzelce kahvaltımızı ettik. Ardından evi toparlayıp, işleri hallettim. Öğlene doğru hazırlanıp Safir Tuna'nın yanına gitmeye karar verdik.

Açık kahverengi tulumumu giyip aynısının minik boyutunu da Talya'ya giydirdim. Pişti olmuştuk kızımla. Sarı saçlarımı tarayıp bıraktım. Talya'nın babasına benzeyen kumral saçlarını da iki tane tepesinden bağlamıştım.

Sarp daha çok bana, Talya daha çok babasına benziyordu.

Evimizden çıkıp Talya'nın beyaz sporlarını giydirdim. Kendim de beyaz topuklularımı giydim. İşe gitmediğim için bunları da pek fazla giyemez olmuştum. Talya bir aralar hasta olduğu için kızımla ilgilenmem gerektiğini söyleyip işi bırakmıştım ama hala hissem vardı. Evden yönetiyordum çoğu işimi.

Önceden mini Cooper olan ama şimdi Mercedes olan arabamın arka koltuğuna, Talya'yı çocuk koltuğuna oturttum. Ardından kendim şoför koltuğuna oturup radyoyu açtım. Ailecek yolculuk yapmayı daha çok seviyordum ama pek vaktimiz olmuyordu.

Safir Tuna'nın şirketinin önünde durduğumda görevli kapımı açtı. İnip Talya'yı da indirdim. Ardından görevli arabayı park etmek için götürdü.

"Gel bakalım anneciğim." Kucağıma yerleştirip selam veren güvenliklere selam verip otomatik kapıdan geçtim. Asansöre binip Safir'in odasının olduğu kata çıktık. "Babaya geldiiikk." Diye heyecanla konuştum Talya'ya o da sanki anlamış gibi gülümsüyordu. Çok şükür ki gülen yüzü hiç düşmüyordu. Çok uslu ve akıllı bir kızdı.

Kapıya geldiğimizde tıklayıp içeriye girdik. Koltukta babasının kucağına kurulmuş Sarp ve telefonunun ekranına odaklanmış bir adet Safir Tuna vardı. Bizi görünce kocaman gülümsedi. "İşte şimdi tamamlandı eksik yanım."

DELİ GELİYORUM DEMEZ!! °Yarı Texting°Where stories live. Discover now