21.

63.4K 3.2K 681
                                    

207k√

Bakın size bir günde iki bölüm atıyorum. Sınavım olmasına rağmen.

Muhteşem bi karıyım dimi? Jekdjkejs

𖥸𖥸

Yaklaşık bir dakikadır Sertuğ, ben ve Esra ayakta dikilip birbirimize bakıyorduk. Hem Sertuğ'a hem de Esra'ya sinirli bakışlar atarken Safir, "otursanıza, dikilip kaldınız." Demesiyle bakışlarımı onlardan çekip sandalyeye tekrar oturdum. Esra Sertuğ'un arkadaşı diye bahsettiği kişinin safir Tuna olduğunu söylemesi gerekiyordu.

Ayrıca daha önce Sertuğ'u görmediğim için sabah kiminle tartıştığımı bilmiyordum. Esra gördüğü çoğu erkeği yakışıklı bulduğu için ilgilenmemiştim. Her göstermek istediğinde banane deyip geçiştirmiştim. Zaten onun sayesinde bir sürü erkeği -isim olarak- tanıyordum.

Safir oturduğu sandalyeden kalkıp Esra'ya yer verdiğinde Esra karşıma, Sertuğ'un yanına oturdu. Safir Tuna da benim yanımdaki sandalyeye oturdu.   Sevgilileri ayırmak istememişti. Bu hareketine gülümseyip yanımıza yaklaşan garsona baktım.

Garson bir Esra ve Sertuğ'a, bir tane de bana ve Safir Tuna'ya menü bıraktı. Mekan elit bir yer olduğu için çoğu şey pahalıydı. "Ben bir tortilla alabilir miyim?" Dedi Esra. "Aynısından." Dedi Sertuğ. "Bir de beyaz şarap."

Menüyü görebilmesi için Safir Tuna'ya yaklaştırdım. O menüye bakarken ben seçtiğim yemeği garsona söyledim. "Bende bir şatobriyan ve beyaz şarap alabilir miyim?"

Safir kafasını kaldırıp garsona, "aynısından." Dedi.

"Bir daha karşıma çıkma lan puşt." Sertuğ'un sesini incelterek bu gün ona söylediğim cümleyi bana geri söylemesine kaşlarımı çattım. "Öyle diyordun değil mi bu gün?"

Bir de pişkin pişkin sırtıması yok muydu! Tam ağzına çarpmalık!

"Niye çıkıyorsun o zaman?" Kaşlarım hala çatıktı. Esra bir Sertuğ'a bir bana bakarken, "neler oluyor?" Diye sordu. Safir Tuna'da Esra gibi merakla bize bakıyordu. "Şu aptal adam sabah bana çarptı, üstüne bir gerizekalı muamelesi yaptı ve bir şey diyemeden çekip gitti." Ona hakaret etmeme sinirlenmiş olacak ki kaşlarını çatmıştı.

Bize yamuk yapana af yok kardeş!

Sabah belki insan gibi özür dileseydi böyle konuşmazdım.

"Nerede karşılaştınız ki?"

Sertuğ sevgilisinin sorusunu ona bakarak cevapladı. "Bahsetmiştim ya sana sabah bir işim var diye. Atakan'ın yanına gittim. Onunla konuşmam gerekiyordu. Sonra bir anda su çatlakla çarpıştık. Hem önüne bakmıyor hem de bana atar gider yapıyor." Son sözlerini bana bakarak söylemişti.

Bu yemekten kavga olmadan kalkıp gitmek istiyordum. Fark ettiğim detayla Safir Tuna'ya baktım. "Atakan?" Dedim sorarcasına.

"Ben, Sertuğ ve Atakan aynı bölgede askerlik yaptık. Oradan tanışıyorlar." Diye açıklamada bulundu. O zaman bunca zamandır biz bunları nasıl görmemiştik?

Yanımıza yaklaşan garson elindeki tepsinin içindeki yemekleri tek tek hepimizin önüne koydu. Afiyet olsun dedi ve arkasını döndü. Önüme koyulan yemekten bir parça bıçakla kesip ağzıma attım. Safir'in hala dokunmadığını gördüğümde yüzüne baktım. Yüzünde sinirli bir ifade vardı ve ileriye doğru bir yere bakıyordu. Nereye baktığını anlamayınca kolundan dürtüp çenemle yemeğini yemesini işaret ettim.

Kendine geldiğinde yemeklerimizi yeyip şarapımızı içtik. Hala Sertuğ'un salakça güldüğüne denk geliyordum ama tatsızlık çıkmasın diye ses etmiyordum. Esra'nın sevgilisi olmasa ve yanımda Safir Tuna olmasa şimdiye onun üzerine atlamıştım. Ama şu an rezil olmak, istediğim en son şey bile değil.

DELİ GELİYORUM DEMEZ!! °Yarı Texting°Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu