20.

65.2K 3.1K 404
                                    

Sınavlarım bitsin sizi bölüme boğacağım sonra bir daha yb diyemeyeceksiniz..

𖥸

Gözlerimi açtığımda başımın yanındaki telefonda alarm çalıyordu. Kulağımın dibinde olduğu için korkarak uyanmıştım. Alarmı kapatıp yataktan kalktım. Elimi yüzümü yıkadım ve önceden hazır olan kıyafetlerimi giyindim. Saçlarımı salık bırakıp mutfağa geçtim.

Koridordan geçerken horlama sesi duyunca geri geri bir kaç adım attım. Salon tekrardan görüş alanına girince koltukta bir bacağı ve bir kolu yere sarkmış, yüzü yastığa gömülü Kayra'yı görünce bıkkınca bir nefes aldım. Yanına gidip iyice dolandığı örtüyü üzerinden çekip aldım. "Kayra,"

Hiç tepki vermedi. Ben sefer omzundan dürtüp sarstım. "Kayra! Kalksana oğlum!"

Bağırdığım için başını hızlıca yastıktan kaldırdı. Tek gözü kapalı bir şekilde etrafına bakındı. "Noluyoruz lan?" Diye bir tepki verdi. Gülmek istesem de bastırıp ciddiyetimi korudum.

"Kalk hadi ben işe gideceğim. Burada kalıpta sana bakıcılık yapamam."

Sonunda kalktığında bende mutfağa gittim. Çay koyup yanına da atıştırmak için bir kaç kahvaltılık çıkardım. Kayra'yı bunların doğuracağını sanmıyorum ama yapabileceğim bir şey yok.

Elini yüzünü yıkayıp gelen Kayra masaya baktı. "Yardım etseydim." Dedi. "Gerek yok. Hadi otur yiyelim çıkacağım ben. Geç kalamam." Deyip masaya çayı koydum. "Meyve suyumuz yok maalesef."

Eliyle ensesini kaşıyıp, "sorun değil yerim ben." Dedi. "Zaten sanada zahmet verdim."

Dediklerine şaşırsam da bir şey demedim. Ne kadar  umursamaz, vurdumduymaz gibi görünse de mütevazı ve yeri geldiğinde kibardı. Çayları doldurdum ve vakit kaybetmeden masaya oturdum. Dünden kalan iki ekmek vardı. Birisinin yarısından da azını ben aldım ve gerisini ona verdim. O da yarısını alıp pişirdiğim yumurtayı yemeye başladı.

Kahvaltımızı edip kalktığınızda Kayra toplamama yardım etti. Bulaşığa da yardım etmek istediğini söylese de izin vermedim. O da salona geçti. Ellerimi kurulayıp yatak odasından çantamı ve telefonumu alıp Kayra'nın yanına gittim. Yattığı yeri toplamış bir koltuğun üzerine koymuştu. "Hadi çıkalım." Dedim ve partmantodaki arabanın anahtarını aldım.

Kayra ayakkabısını giyerken ben kapıyı kilitledim ve ayakkabımı giyip aşağıya indik. "Sen nereye gideceksin?" Diye sordum Kayra'ya.

"Abimin siniri geçmiştir eve giderim herhalde. Bir anda parlayıp bir anda sönüyor siniri." Dedi eliyle umursamazca hareket yaparken.

"İstersen bırakabilirim."

İlk başta kabul etmeyecek gibi olsa da sonradan kabul etti ve yolcu koltuğuna geçip oturdu. Arabamı çalıştırıp onun tarif ettiği yere sürdüm. Benim kaldığım eve 10 dakika kadar uzaklıkta, 8 katlı bir binanın önünde durdurdu beni Kayra. "Teşekkür ederim Simay'cığım." Dedi ve yanağımdan makas alıp arabadan indi.

İyi alıştı bu da.

"O elini kıracağım ama ne zaman Allah bilir." Camı indirip arkasından söylemiştim bunu. Sonra eliyle bay bay yaparak, "çav beybi." Dedi.

Sabır çekerek ofise sürdüm. Arabayı otoparka, her zaman park ettiğim yere park edip asansöre yöneldim. Tam asansöre giden koridora döneceğim sırada büyük bir bedenle çarpıştım. "Ahh," diyerek acıyan kafamı tuttum. Salık bıraktığım saçlarım yüzüme kapandığı için çarptığımın kimin olduğunu bilmiyordum. Elimi kafamdan çekip önüne bakmayan dingil kimse ona bağıracaktım ki gözümü açmamla bir göğüsle bakıştım.

DELİ GELİYORUM DEMEZ!! °Yarı Texting°Where stories live. Discover now