kız babası (bxb)

8

onur ile olgu'nun yardım ettiği geceden üç gün sonra, murat amca tamamen iyileşip evine çıktığında, pera ile geçmiş olsun ziyaretine gitmek için erkenden uyandık.
banyodaki küveti pera için doldurup içine oyuncaklarını koydum. pera oyuncaklarıyla oynarken saçlarını özenle yıkadım.
henüz iki yaşındayken, ilkay çok ısrar ettiği için bir gün pera'yı yıkamaya çalışmış ve kulağına su kaçırınca da pera fazlasıyla korkmuştu. o günden beri duştayken kulağına su kaçacak diye korktuğundan ancak bu şekilde, oyuncaklarıyla onu oyalayabiliyordum.

dalgalı saçlarını güzelce yıkadıktan sonra minik bedenini de yıkayıp küvetten çıkardım. tavşan kulaklı bornozuna sıkıca sarıp odasına götürdüm, saçları tararken acımasın diye kullandığımız spreyle dikkatli bir şekilde saçlarını taradım, giyeceği giysileri seçen kızımı tamamen hazır edip kendim de hızlıca odamda giyindim.

"babacım murat dedeme giderken çiçek alabilir miyiz"

saçlarını seçtiği kurdeleli tokayla bağlayıp şekil verdikten sonra öperek onayladım.
"çıkalım mı meleğim"

başını sallayarak onaylayan kızımla birlikte evden çıkarak, hava soğuk olduğu için arabaya bindik. biraz ilerideki çiçekçiden murat amca için pera bir demet çiçek seçti ve onu da aldıktan sonra murat amcaların evine sürdüm.
apartmanın önüne park ettiğimde pera heyecanla camdan bakıyordu.

"peracığım, geldik babacım"

şapkasını ve kendisi kadar olan çiçek buketini alarak yavaşça indiğinde pera'yı kucağıma alarak apartmanın asansörüne bindim.
murat amcaların dairesinin önüne geldiğimizde pera'yı kucağımdan indirerek zile bastım ve kısa sürede yasemin teyze kapıyı açtı.
"hoş geldiniz ayy benim melek torunum mu gelmiş? hoş geldin peracımm~"

pera yasemin teyzeye sıkıca sarılıp yanaklarından öptü.
"yasemin babanecim murat dedecim nerde"

murat amca da bu esnada salondan çıkmış bizi karşılamaya gelmişti.
"buradayım güzeller güzelim, hoş geldin yahu sen nerelerdesin bakıyım. özledim seni"

pera koşarak murat amcaya sarıldı,
"beni özlediğin için mi hasta oldun dedecim"

murat amca gülerek başını salladığında pera elindeki çiçeği ona uzattı.
"keşmiş olsun çiçeği aldık sana babacımla, beni özlediğin zaman bunu kokla dedecim bir daha hasta olma"

murat amca çiçeği bir eliyle alırken diğer eliyle pera'yı kucakladı.
"melek torunum benim melek. ne iyi ettiniz de geldiniz vallahi ilaç gibi bir şey bu kız."

murat amcalarda oturduğumuz günün akşamı eve dönerken aklıma gelen piyano kursunu pera'yla konuşmaya karar verdim.
eve girip üzerini değiştirdikten sonra yatağına yatırdığım kızımın saçlarını okşarken mırıldandım, "meleğim"

"efendim babacım"

"olgu ablanı hatırlıyor musun kızım geçen gün gelmişti buraya"

başını salladığında anlatmaya devam ettim.
"olgu ablanın bir piyano kursu varmış meleğim, senin yaşındaki birkaç öğrenciye ders veriyormuş. sen de gitmek ister misin"