kız babası (bxb)

21✨- final

final bölümünde yaptığım ufak tefek değişikliklerle bu bölümle veda ediyoruz alper onur ve pera'ya
_

"bebeğim, hadi acele edin. geç kalacağız"

odadan gülüşme sesleri eşliğinde çıkan onur ve pera'yı gördüğüm anda çatık kaşlarım yine eski halini alıp, yerini oldukça geniş bir gülümsemeye bırakmıştı.

"geldik geldik. bebeğimizin örgüsünün ucuna takacağımız tokaya karar veremedik de. çıkalım hadi"

bugün pera'nın ilköğretime başlayacağı ilk gün, onur ile evliliğimizinse birinci yıl dönümü olduğu için üçümüz de olması gerekenden fazla mutluyduk.

"babacımlarım, akşam beni hakan dedemle melek babaanneme bırakıp siz yemeğe gitseniz daha mı iyi olur ki acaba"

pera'm, kaşını gözünü oynata oynata, kıkırtılarını bastıramadığı çocuksu ses tonuyla konuştuğunda onur iki parmağı arasına sıkıştırdığı burnunun ucunu hafifçe salladı.

"biz bir aileyiz küçük hanım. öyle ayrı gayrı bir şey yapmak yok. şimdi marş marş okula!"

pera'nın poposuna hafifçe vurduğunda pera kahkaha atarak evden çıktı, biz de peşinden.

birer elinden tutarak okuluna kadar eşlik ettiğimiz kızımızın sınıf öğretmenini bulduktan sonra kısa bir sohbetin ardından sınıfa kadar yine kızımıza eşlik ettik. sınıfın önüne geldiğimizde onur ile eş zamanlı olarak eğilip pera'nın boy hizasına indik.

"güzelim, sana öğrettiğim gibi eğer biri senin saçını çeker silgini almaya çalışır ya da sana karışırsa hemen tek-"

onur'un bacağına bir şaplak attığımda susup pera'ya göz kırparak "anladın sen bebeğim, tamam mı" dediğinde göz devirerek pera'mın yanaklarını okşadım.

"bebeğim ilk birkaç gün senin için normalden uzun ve sıkıcı gelebilir. sınıftaki arkadaşlarından bazıları ağlayabilir. her ne olursa olsun spor salonunun da kafenin de okula çok yakın olduğunu biliyorsun. çantanın ön gözünde bulunan küçük defterde adreslerimiz ve telefon numaralarımız yazıyor. eğer kendini kötü hissedersen sınıf öğretmeninle konuşmaktan çekinme. ve iyi arkadaşlıklar kurmaya çalış. seni çok seviyoruz meleğim, çıkış saatinde seni babanla birlikte kapıda bekleyeceğiz ve birlikte eve gidip akşamki kutlama yemeğimiz için hazırlanacağız. anlaştık mı"

pera güzelce dinledikten sonra başını sallayıp onur'la ikimize aynı anda sarılarak ikimizin de birer yanağından öptü.
"sizi seviyorum babacımlarım."

el sallayarak ayrıldığımız sınıf kapısından kızım içeri girerken biz de bir ileri iki geri giden adımlarla okuldan ayrıldık.

"ee şimdi ne yapacağız"

onur'un gözlerinde gördüğüm hüzünlü bakışlarına dayanamayıp burnunun ucunu öptüm. pera, bir yıldan uzun süredir, anaokulunda olmadığı her an onur'la kafede vakit geçirdiğinden şimdi gün boyu olmayışı onur'u etkilemiş görünüyordu.

"istersen öğrencilik dönemimizde yaptığımız gibi 'okulun ilk günü okulu kırmak adettendir' diyerek başbaşa vakit geçirelim."

ışıldayan gözleri ile üzerimdeki gömleğin eteğiyle oynarken mırıldandı.
"ne yapacağız peki"

gömleğimle oynayan parmaklarını okşarken, onur tekrar mırıldandı.

"önce sinemaya gidip, ordan çıkışta lunaparka geçebiliriz. ordan sonra da saate göre ne yapacağımıza karar veririz olur mu" dediğinde onaylarcasına başımı salladım, kolumu omzuna sarıp bedenini kendime çekerek saçlarını öptüm.