17. {Sukûtuhayâl}

654 305 44
                                    


Günlük 🖊

Sessiz bir boşluğa düşmüş gibiyim. Sonsuz bir karanlığın içinde yuvarlanıp duruyorum. Bu sessiz, karanlık ve bomboş evin içinde ışığı yakmak için bile hiçbir çaba harcamadan anlamsız saatler geçiriyorum. Her şey anlamsız geliyor artık. Caddeden aşağı ırmak gibi akan o insan seli... Karınca gibi insan kaynayan ışıltılı mekânlar... Boş görünüyor gözüme.

Bir sonbaharın daha sonuna geldik. Bundan böyle günler kısa, geceler uzun. Yaz Üçgeni görünmüyor artık. Sirius bile eskisi gibi parlamıyor sanki. Bahçemde onun ayak izleri yok mesela. Açtığı müziklerin sesi de ulaşmıyor artık kulaklarıma. Bana sonsuz sevgisini aşılayıp verdiği gül, solmaya yüz tutmuştur şimdi.

Onun içindeki son umudu da kül ettim. Onu kırdım, küstürdüm kendime. Yılların dostluğu ziyan olup gidiyor. Benim içimden bir şeyler kopup gidiyor.

 Benim içimden bir şeyler kopup gidiyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

72 beğenme

ayizi_akyldz "Her şey bir anda anlamsız gelecek, işte biz o gün tükeneceğiz... "

21. Gün

Bugün ayrı bir kötüsün, demişti Canan. Öyleydi. Her gecekinden farklı bir geceydi. Daha zifiriydi sanki... daha soğuk... daha yalnız... ve daha sancılı...

O gecenin sabahı da aynı değildi diğer günlerle. Tam yarasından ısırıyordu içini ısıtmayan güneş. Bulutlar bile zifiri.. ama örtemiyordu güneşi. Bir örtebilse belki bu kadar acımayacaktı kanayan yarası. Bu kadar yanmayacaktı canı. Yok, bu dünyayı sevemedi Ayizi. Bu dünyada o yoktu ki. Onun olmadığı dünya ne kadar güzel olabilirdi?

Her şey o olmalıydı şu dünyada. Baktığı her yerde onu gördüğü gibi, her şey ona dönüşmeliydi. Neydi bu sevgi? İnsan arkadaşını böyle mi severdi? Arkadaş böyle mi sevilirdi? Bu biraz... fazla değil miydi? Fazla ve farklı...

Ama bu dünyada o yoktu işte. Sevgi orada, onun dudaklarının arasında tüten bir sigaranın dumanında saklı kalmıştı. Sevgi orada, onun kanatlarının altında kalmıştı.

Bugün hafta sonu olduğu için tatildi. Gündüz evin etrafında biraz yürüyüş yaptılar. Akşam ise Ömer onları yemeğe götürecekti. Aslı'ya bir sürprizi olduğunu söylemişti. Heyecanla ve merakla hazırlanıp çıktılar. Ne kadar ısrar etseler de Ayizi evde kaldı. Hiç o modda değildi.

Önce biraz evi topladı. Sonra uzanıp televizyon izledi. Yaklaşık bir saat sonra Aslı'dan bir fotoğraf geldi. Yüzünde kocaman bir gülümseme ile sağ elini uzatmıştı. Yüzük parmağında dikkat çekecek kadar şık, göz kamaştırıcı bir yüzük gördü. Ortasında orta büyüklükte zarif bir pırlanta, kenarlarında da küçük taşlar vardı. Aslı'nın zarif parmaklarına çok yakışmıştı. Ve onun gözlerinde tarifsiz bir mutluluk yuvalanmıştı.

YERALTI SEVDALILARI I - AYİZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin