Korkunçtu...

68 7 0
                                    

Uyandığımda birinin kollarında değil birinin evinde hatta koltuğundaydım!
Karşımda da ki koltukta ise ismini bile bilmediğim siyah koyu kumral karışımı saçlı bir çocuk duruyordu. Hafiften uyukluyor olmasına rağmen yüzü çok ciddi idi.

İçgüdülerim hemen birşey yapıp buradan kurtulmam gerektiğini söylüyordu. Zaten ne diye o lanet sokağa girmiştim ki! Normal yoldan gidemiyormuydum sanki!? Kafamda kendimle olan kavgam bittiğinde koltukta doğruldum. Derin bir iç çekerek kendime güven vermeye çalıştım

Yapabilirsin Yağmur... Bu çok kolay

Kendimi sonunda hazır hissettiğimde ayaklarımın üzerine doğruldum. Ufak ve sessiz adımlarla o çocuğa yaklaştım. Elimi kapalı gözlerinin önünde birkaç kez salladım.

Derin uyuyor...

Diye iç geçirdim elimi geri çektiğimde. Kapı hemen solumda idi. Yine yavaş ve sessiz adımlarla yürümeye başladım. Kapının dışına adımımı atar atmaz kolumda soğuk bir el hissettim. Hızla arkama döndüm ve o çocuğun mat yeşili gözleri ile karşılaştım.

"Nereye?" Diye sordu kalın sesiyle.

Gülümsedim ve etrafıma baktım
"Sizce nereye gidiyor olabilirim? Eve tabii ki!"

"İzinsiz mi?"

"Bir de izin mi isteyecektim?" Dedim sesimi biraz yükselterek.

Arkasına yaslanıp kollarını göğsünde birleştirdi. "Tabii ki isteyecektiniz...Bayan."

Bayan? Bayan mı?! Bana bayan mı dedi o!

"Bakın. Şuan polisi arayabilirim...BEYEFENDİ"
Dedim elimi ceplerime götürerek.
Ve hüsran.

Tabii ki de telefonum cebimde değildi!

"Telefonum nerede?!"
Dedim hücumla.

Delikanlı gülümsedi ve oturduğu koltuktan kalkma zahmetine SONUNDA girdi. Boyunun ne kadar uzun olduğunu ayağa kalktıktan sonra anladım.

Yüzüme doğru eğildi ve tek bir kelimde söyledi: "gidemezsin."

"Ha-ha! Bana ne zamandan beri karışıyorsun?"

"Şuandan beri." Dedi sakin bir sesle.

Ben bu kadar stres yapmışken o nasıl bu kadar rahattı?
Gururumu bu kadar kolay kıramazdı! Elimi kaldırıp ona sert bir tokat attım. Fakat yüzü oynamadı bile. Yaptığı hamle ise beni omuzlarımdan tutup itmek oldu. Sert bir şekilde koltuğa düştüğüm sırada "bir daha bana tokat atma." dedi tane tane. Ondan korkmalı mıydım? Ne yapmam gerektiğini artık bende bilmiyordum... Tek bildiğim ânın korkunç oluşuydu. Ve o çocuk... Korkunçtu...

Karanlık Sokaklar...Onde histórias criam vida. Descubra agora