Sonumuz mu..?

8 3 0
                                    

Doğrulduğum da yalvaran gözlerle Ömer'e bakıyordum. 'yardım et' der gibi.

O da bana bakıyordu. Ama bu sefer gözlerimizi kaçırmadık. Ben ona 'yardım et', o bana 'birşey bulacağım' diyordu

Birden kendime engel olamayıp ona sarıldım. Çünkü bir daha yapabileceğimi düşünmüyordum.

Birkaç saniye öylece kaldıktan sonra Ömer benden ayrılıp kolumu tuttu. Ve beni yatak odasına götürdü. Oradan balkona çıktık. Balkondan da bahçeye indik. İşte alın size 'birinci katta oturmanın faydaları' adlı çalışma!

Peki ya ama Can..?

Bahçeden çıktığımız sırada Can'ı gördüm. Ne ara anlaşmışlardı yahu. Bunlar profesyonel suçlu herhalde.

Beraber boş olan bir polis arabasına bindik.

"Sür sür sür!" Can Ömer'i gazlarken Ömer arabayı gazladı.

Hızımız ilerledikçe 300'e çıkarken benim karnıma ağrılar girmeye başlamıştı.

Sırası mı şimdi?

Bu ne demek biliyordum. Karnım ne zaman ağrısa bu kötü birşeye işaretti.

Araba ile hızla ormanlık bir alana girdik. Polis arabalarının hemen arkamızdan geldiği siren sesinden anlaşılıyordu.

Ömer arabayı durdurup inip kaçmamızın daha mantıklı olacağını diğer türlü arabanın bizi çok belli edeceğini söyledi. Arabadan indik ve hep beraber ormanın derinliklerine girdik.

En çokta neyimizi seviyorum biliyor musunuz? Hani herşeyi hep beraber yapıyoruz ya. İşte bunu çok seviyorum. Hep beraberiz...

Ormanın sonunda bir uçurum vardı. Yolun sonu idi. Ve sanırım bizim beraberliğimizin de sonu...

Şuan yolun, dostluğun, özgürlüğün, hayatın, herşeyin sonuydu. En kötüsü de... Her ne olursa olsun kopmayacak olan bağımızın...

Sonuydu...

Karanlık Sokaklar...Место, где живут истории. Откройте их для себя