Bölüm 5

405 120 26
                                    

Kampüsten çıktıktan sonra Caner ile birlikte cadde de yürüyorlardı. Genç adam kolunu onun omzuna atarak "Barış'ın o olaydan sonra bir daha görülmemesi sence de biraz tuhaf değil mi?" diye sordu.

Bir hafta sonra yarıyıl tatiline gireceklerdi ve Barış'ı partiden sonra bir daha görmemişlerdi. Duyduklarına göre genç adam okulu bırakmıştı.

Hafifçe omuz silkip "Bilemiyorum, belki de ayıktıktan sonra yaptığından o kadar utanmıştır ki bir daha karşıma çıkmaya cesaret edememiştir" diyerek sırıtıp kafasını çevirerek Caner'e baktı.

Caner ona yansan bir bakış atıp "Hadi oradan o ukala piçte utanma duygusunun filan olduğunu sanmıyorum" dedi.

İsra tekrar omuz silkerken "Ne olmuş olursa olsun onu bir daha görmek zorunda kalmadığım için memnunum" dediğinde Caner onun omzunu sıkıp "O akşam seni yalnız bırakmamalıydım" dedi üzgünce.

"Partiye gitmiştik ve eğlenmene bakıyordun. O günde söylediğim gibi yetişkin bir kadın olup, başımın çaresine bakabileceğimi biliyorsun"

"Evet, evet biliyorum. Tamam daha fazla bu konuda üzülmeyeceğim" diyen Caner biraz duraksadıktan sonra "Barış senin anlattığın şu adamın yeğeni değil miydi? Sence sana yaptığını görmüş olma ihtimali var mı?" diye sordu.

İsra beklemediği bu soru karşısında kaşlarını çattı. Onun çalışma odasındaydılar. Evin çeşitli yerlerinde kamera olduğu gözünden kaçmamıştı. Belki de odasında da vardı. Ancak bu durumdan haberdar olsa bile öz yeğenini okuldan alacak kadar ciddi bir tepki vermesini gerektirecek bir durum yoktu. Onun için Barış'ı uzaklaştırdığını düşünmek İsra'nın hiç ihtiyaç duymadığı bir umuda tutulmasına sebep olurdu. Adamın onu önemsediğini düşünmek istemiyordu. Garip hislerine bir yenisini daha ekleyip adama olan hayranlığını daha da arttırmanın bir anlamı yoktu.

Bir süre sessiz kaldıktan sonra kafasını iki yana salladı. "Sanmıyorum, adam benim farkımda bile değil. Arada bir gittiği balıkçıda gördüğü kız için fazla çabaya girmiş olur"

"Bilmiyorum bana biraz şüpheli geliyor. Adamın da sana ilgisi olmasın? Belki de sen farkında değilsin"

İsra bir kez daha sessiz kaldı. Olabilir miydi? Son birkaç gelişinde yaşanan garip durumları düşündü. Adam bileklerini kavradığında hissettiği çekimi hatırladı ve ürperdi.

Caner onu daha çok kendine çekip "Üşüdün mü?" diye sorduğunda genç kadın kafasını iki yana salladı.

"Yok sadece bir an ürperdim" dedikten sonra adamın yüz ifadesi aklına geldiğinde "Bence yanılıyorsun beni fark ettiğini sanmıyorum. Üstelik bir sevgilisi var" dedi. Adamın yanında gördüğü mankeni hatırlarken içi yine kıskançlıkla doldu.

"Son zamanlarda hiç gelmiyor herhalde. Bahsetmez oldun" diyen Caner'e kafasını kaldırıp baktı.

Evet ona adamla yaşadığı garip anları anlatmamıştı çünkü adamın ondan tiksindiğini düşünerek utanıyordu.

"Bu merak nereden geldi böyle? Birden bire neden merak etmeye başladın?" diye sorduğunda Caner bakışlarını ondan kaçırıp "Hiç sadece merak" dedi.

İsra ona bir süre daha baktıktan sonra "Öyle olsun" diyerek önüne döndü.

Caner "Tatilde ne yapacaksın?" diye sorduğunda İsra iç çekerek "Hiçbir şey! Restoranda amcama yardım etmeye devam edeceğim" dedi.

"Hadi ama zaten sürekli oradasın. Bence amcan birkaç günlüğüne kendi idare edebilir. Bizimkiler bu sene kayak yapmaya gitmeyi planlıyorlar. Sen de bizimle gelmelisin" diyen Caner'in teklifi fazlasıyla cezp edici olsa da İsra kafasını iki yana salladı.

Gökkuşağındaki KaranlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin