Bölüm 15

483 112 20
                                    

İsra gözlerini kırpıştırarak karşısındaki yüzüğe baktı. Hızlanan kalbini sakinleştirmeye çalışarak elini kalbinin üstüne koyarken hafifçe yan dönüp bakışlarını genç adama dikti.

Yağız kuruyan dudağını yalayarak "Bir cevap verecek misin?" diye sorduğunda İsra "Hayır" dedi.

Genç adamın kaşları çatıldı. Elinde tuttuğu yüzük kutusu gürültülü bir pat sesiyle kapandı. Yağız, İsra'dan hızla uzaklaşırken genç kadın onun kolunu kavrayarak "Bekle yanlış anladın" dedi.

Yağız öfkeli bakışlarını ona çevirip "Hayır cevabının başka bir anlamı olduğunu sanmıyorum" dediğinde İsra "Şuan için hayır, çünkü birbirimizi daha yeni tanıyoruz ve sen daha birkaç gün öncesine kadar bana bir..." diyerek sustu.

Genç adamın bakışları yumuşadı. "Anlıyorum" diye mırıldandığında İsra iki eliyle onun elini kavrayıp "Anlıyor musun gerçekten? Çünkü yanlış anlaşılmaktan bıktım. İki yıldır sana olan hislerimi saklama gereği duymadım ama önce küçük bir kız çocuğu gibi görmezden gelindim. Daha sonra umursanmadım ve son olarak da beni bir seks objesi olarak gördüğünü açıkça belli ettin. Şimdi ne değişti bilmiyorum. Açıkçası sana güvenemiyorum" dedi.

Yağız alayla güldü. "Bana güvenemiyor musun?" diye sorarken genç kadına yaklaşıp diğer elini onun ensesine atarak gözlerinin içine baktı.

"Söylesene gökkuşağım ben sana nasıl güveneyim?" diye sorduğunda İsra gülümseyerek "Diğer söylediklerimi görmezden gelip sadece son sözlerime takıldığının farkında mısın?" diye karşılık verdi. Yağız ile yaşadığı kötü tecrübelerden sonra artık sessiz kalmak, çekingen davranmak istemiyordu. Hissettiklerini ve düşündüklerini hiç çekinmeden söyleyecekti.

Yağız gülümseyerek ona doğru eğildi. Burunları birbirine değerken "Sen de soruma cevap vermediğinin farkında mısın?" dedi.

Genç kadın "Bu zamana kadar güvenini sarsacak herhangi bir şey yaptım mı?" dediğinde Yağız "Bu yapmayacağın anlamına gelmez" dedi.

İsra hafifçe geri çekilip temaslarını bozarken "Böyle de hayat yaşanmaz Yağız Ateş. Her an birinin ihanet edeceğini düşünerek hayatını yaşayamazsın. Ayrıca eminim her iş anlaşmanı kötü sonuçlanacağı ihtimalini düşünerek imzalamıyorsundur" dedi.

"Aslında tam olarak öyle yapıyorum. Yaptığım her anlaşmayı kötü sonuçlanacağını düşünerek yapıyorum ve ona göre savunmamı alıyorum. Alternatif seçeneklerim her zaman hazırda duruyor"

Genç kadın ona hayretle bakarken "O zaman benim için de bir alternatif seçenek oluştur" dediğinde Yağız onun yüzüne düşünceli bir ifadeyle bakıp "Bunun mümkün olacağını sanmıyorum" dedi.

İsra göz teması kurmadan "O zaman birbirimize güvenmenin bir yolunu bulacağız Karanlığım. Bu yüzden bu teklif için ikimizin de zamana ihtiyacı var" dediğinde Yağız gülümseyerek "Karanlığım?" dedi ve onu kendine çekti.

Genç kadın "Ben senin gökkuşağın oluyorsam sen de benim karanlığımsın" dediğinde Yağız dudaklarını sertçe birleştirdi. İsra'nın kolları boynuna sarıldığında genç adam onu çevirerek güvertenin üstündeki minderlere yatırdı.

Yağız öperek boynundan aşağı inip elbisenin eteklerini yukarı sıyırırken İsra onu omuzlarından tutup hafifçe itti.

Genç adam soru sorarcasına kafasını kaldırdığında "Etrafta insanlar olabilir" dedi ürkek bakışlarını sonsuz gibi görünen gökyüzünde ve denizde gezdirerek.

Yağız gülerek "Denizin ortasındayız. Bizden başka kimse yok" dediğinde İsra dudaklarını yalayıp "Emin misin?" diye sordu.

"Eminim" diyen genç adam tekrar onun dudaklarını öperken pantolonunun fermuarını açıp pantolonu kalçalarından aşağı indirdi. Genç kadın ellerini onun sırtına koyarak vücudunu vücuduna yapıştırdığında Yağız'ın beklemek için sabrı yoktu.

Gökkuşağındaki KaranlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin