9

47 8 0
                                    

"Evet, hanımlar; belki bana da bahsetmek istersiniz. Merak ettim." Asena karşısındaki  kadınlardan cevap bekliyordu. Sadece Voliny' e  bakıp olumsuz bir ifadeyi yansıtmak istercesine kaşlarını kaldırmakla yetindikten sonra  nihayet Helen "Maalesef, Asena. Şu anlık bu konudan sana net bir şekilde bahsedemem. Bilmen gereken herhangi bir şey olduğunda Jack Bey seni bilgilendirecektir." Volinly ise özür dilercesine Asena' ya bakarak "Biliyorsun, gizliliğin esas olduğu bir kurumdayız. Ve ortak projeler olmadığı sürece diğer personellerin her birinin hangi bilgilere sahip olduğunu veya ne gibi özel görevleri, gizli projeleri olduğunu bilemeyiz." Asena içten içe daha fazla şey öğrenemediği için  sinirlenmişti. Bahsetmeme sebeplerini de tabi ki  geçerli buluyordu.

Bahsettikleri yer kesinlikle Sima Humboldt olmalıydı, bu gayet net bir şekilde anlaşılabiliyordu. Asena hiç bozuntuya vermeden karşısındaki ciddi bir yüz ifadesine bürünmüş olan kadınlara "Neyse o konuda duyduklarımı unuttum bilin, Helen sen cidden iki kurumda da çalışıyorsun öyle değil mi? Bu çok havalı bir şey olmalı fakat Bilim Departmanı hakkında benim pek bilgim yok." dedi ve gülümsedi. Neyse ki ortam biraz olsun yumuşamıştı.

Çünkü Helen, kendisinden bahsetmeyi ve övünmeyi seven başarılı bir kadındı. Helen de gülümseyip Asena' ya "Evet canım, kimyagerim fakat duyduğun gibi sizin alanlarınızla da ilgiliyim. Bilim Departmanı hakkında pek bir bilgiye sahip olmaman çok doğaldır. Çünkü önemli araştırmalara ev sahipliği yapıyoruz, kurumun nerede olduğu gibi bilgiler bu departmandan daha gizli tutuluyor. Mesela Volinly, o da bu kurumda olan bitenden bihaber. İnsanlar sadece bilmesi gerektiği kadarını biliyorlar." cevabını samimi bir şekilde verince eş zamanlı olarak Volinly onu onaylarcasına başını salladı.

"Evet, açıkçası merak etmiyor değilim. Bir de bilim için kronolojik olarak baktığımızda  Kimya'dan önce Simya vardı. Yani haliyle benim alanım da Helen gibi çift kuruma girebilecek bir alan oluyor. Beni yeterli bulsalardı ya da ihtiyaç duysalardı ben de Helen gibi olurdum. Zaten bir kimyager, gerekli derecede simya bilgilerine sahip olmadan kimyager olamıyor. O yüzden biz simyacılar biraz geri planda kalıyoruz gibi duruyor. Ama işin iç yüzü öyle değil, aslında savaş departmanında da deneyler ve detaylı teknik çalışmaları yapılıyor. "

Cümlelerini sıraladıktan sonra Helen araya girerek "Aslında iki kurumun arasındaki tek farkının çalışma alanları olduğunu söyleyebiliriz. Yani burada daha çok geçmişe yönelik deneyler, araştırmalar ve silahlanmalar gibi daha bir çok şey yapılırken diğer kurumda bugüne ve geleceğe yönelik sorun yaratabilecek durumlara karşı tedbir amaçlı kimyasal silahlanmalar, araştırmalar ve projeler gibi şeyler yapılıyor. " diye Volinly' in yaptığı konuşmanın devamını  getirdi.

Asena ise Helen'i dinlerken aklından geçen şeyden emin olmak istercesine "Yani bu kurumlar iki hatta üç zaman dilimi hakkında çalışıyor. Kulağa tamamen farklı gelsede aslında tek amaç doğrultusunda birleşiyor. Doğru düşündüm değil mi?" diye sorunca Volinly ve Helen aynı anda "Evet." cevabını verdiler.

Kaan ise ilk iş günü olmasına rağmen  çok yoğundu. Türkiye'nin seçkin ve başarıya sahip mühendislerinden biri olan Kaan Peksoy, sadece makine değil aynı zamanda elektrik mühendisliğinde de gerekli yetkinliğe sahipti. Bu sebeple Kaan, WWPO' da bir takım çalışma grubuna öncülük etmeli, süreçleri incelemeli ve aynı zamanda çalışma alanında bizzat bulunmalıydı.

O, bulunduğu kurumda müdür olmasa da geliştirecekleri ve kısa sürede yapılacak olan su altı yolculuğu için hazırladıkları geminin yapımı konusunda en yetkili kişi oluyordu. Kendine ait limanı olan bu kurumda herkes düzenli ve özenli çalışmalar yapıyordu.

Gemi inşasındaki işçiler bile çok titiz davranıyordu. Evet, bu Su Dünyası Koruma Kurumu sadece araştırma yapmakla yetinmeyip araştırma yaparken kullanacakları araç ve gereçleri de bizzat kendisi temin ediyordu. Bu gerekli olan bir şeydi, çünkü Dünya'nın  %71' i sularla kaplı ve bu demek oluyor ki  zararlı veya zararsız birçok canlı çeşidi bulunuyordu.

SIMA HUMBOLDT Where stories live. Discover now