27

8 2 0
                                    

   Kafeterya kapısından hızlı bir şekilde çıkınca etrafta kimsenin olmadığından emin oldu. İnsani bedeni ile hareket edebileceği kadar geniş zaman diliminin kalmadığını düşünüyordu. Kendisini odasına ışınlar ışınlamaz çalışma masasının üstüne yatmış Elizabeth'e koştu. Kedi, not defterinin önüne uzanmıştı. Zamanında Sima Humboldt ve oraya dair tüm bildiklerini not aldığı sayfa açıktı.

 Aklına Helen'den kulak misafiri olarak duyduğu "Benim orada hala yaşıyor olanlara desteğe gitmem gerekli. Bunu yöneticiler de biliyor, rastgele insanları seçip yollamak sadece o ucubeleri oyalamaya yarar." sözleri gelmişti ve bununla beraber Jack ROY'un odasındaki ,Kraliçe Hagi'nin insan formu olduğunu düşündüğü kadının "Onu bu işe karıştırmak istemiyorum. Helen ile konuşup onları yollama ihtimalimiz olduğunu çoktan söyledim. Zaten Boris ve Elina konusundaki ihmaliniz affedilemez bir hataydı." bu konuşması tekrar aklına gelmişti.

 Yeniden Elizabeth'e baktığında "Raziel, lütfen yardım et. Ne yapacağımı bilmiyorum." dedi. Kafasında bildiği her şey dönüyordu. Odasını tekrar ve tekrar mühürledi. Dışarıdan izole olmuş bir şekilde yatağına oturarak iki eliyle başını sardı. Kendi kendine konuşmaya başladı: "Sima Humboldt bir geçit. Işık evrenini mitolojik yaratıklar istila etti. Bunun için insanlar gönderildi ve yine gönderilecek."  

  Ardı ardına sıraladığı cümlelerden sonra susmadı. İçinde volkan patlıyor gibiydi, kendini kontrol edemiyordu. Yatağın ucundan yere kaydı ve arkasına yaslanarak "İnsanları yollamak sadece delilikten ibaret, üstelik Helen'in de onlardan farkı yok."  konuşmaya devam ediyordu. Aklına Boris, Elina ve gökyüzünde asılı bedenler gelince içinde bir sıcaklık hissetti. Sanki içinde patlayan volkan, lavlarını her yerine salmış gibiydi.

   O kadar yüksek enerjilerle doluydu ki gözlerini kapatıp "Ne zaman tüm bunlar son bulacak!" diyerek gözlerini tekrar açtığında kendinde olan değişimin henüz farkında değildi. Asena'daki değişikliği gözlemleyen Raziel, birden kedi sayesinde tekrar ona ulaştı. Sakince ona ''Asena, dönüştün.'' dedi. Asena odasını mühürlediği ya da gerçekten tek başlarına oldukları zamanlarda insani formda onunla konuşuyordu. Böylece zihinsel mesajlara gerek kalmıyordu.

 Asena ise o anda başka hiçbir şeyi coşkuyla hissetmemek için kendini dizginledi. Ayağa kalkıp üstüne baktığında insani bedenini hala koruduğunu ve sadece eklentiler olduğunu görmüştü. Kendisini incelerken, vücudundaki giysinin bedenine tıpkı yapıştırıcıyla yapıştırılmış gibi olduğunu fark etti. Göğüslerinin üstünde bir yerde ikişer ve omuzlarında ise birer tane delik bulunuyordu. Annesinin dünyevi bedenine onu korumak için koyduğu izin artık orada olmadığını gözlemleyince "Sanırım artık bir korumaya ihtiyacım olmadığı anlamına geliyor." dedi.

  Raziel, ona hayranlıkla bakarken Asena'nın rüyasındaki ondan yardım isteyen kızın görümündeydi. Raziel, Asena'nın hissetmeyeceği bir şekilde "Amacımıza ulaşmak üzereyiz." diye düşündü. Asena, hemen banyoya ilerleyerek aynaya baktı. İşte şimdi yüzündeki detayları da görmeye başladı: Masmavi gözleri, üstlerindeki ikişer iz ve yüzünün farklı yerlerindeki keskin çizgiler...

 Saçı da hala aynı renkteydi. Kendini gözlemlemeye son verdiğinde odasına geri döndü. "Raziel, kafeterya çok kalabalıktı. İstemsiz bir şekilde birisinin zihnini okudum." diyerek sözlerine devam etti: 

 "Davetliler, tıpkı Oxford'dan gönderilenler gibi Sima Humboldt'a gidecekler. Onlara Hagiler'e ait bir kaç özellik verilecekmiş ve Helen bu görev boyunca söz sahibi olacakmış." 

  Raziel bu duyduklarından sonra "Hepsini biliyorum, tatlım. Tabi ki enerjilerinin yüksek olmasının senin dönüşümünü gerçekleştirebileceğini de ön gördüm." cümlelerini sıralamıştı. "Dünya'ya, yani bu evrene ilk gönderilen bendim ama ilk dönüşen ben değilim. Selena-" diye konuşmaya başlayınca Raziel onu "Selena, dönüşmedi. Sadece Hagi özelliklerini Dünya'da kullanabildi, tıpkı Lulu gibi." açıklamasını yaparak böldü. 

 Böylece Asena "O zaman benim gibi hiçbir şeyden haberdar olmayan insanlar, benzer yollardan geçecekler. Onları nasıl bulacağız." sözleriyle içine bir merak saldığını belli etti. Raziel, Asena'dan duyduklarıyla beraber bu bilgiyi yeni öğrenmişti. Hızlı hareket etmeleri gerektiğini düşündü. "Yaşam görevini ve varoluş amacını hatırla. Elina, Boris ve gökyüzünde  sayısız asılı bedeni unuttun mu?" 

 "Dönüşmeden bir işe yaramayacağımı söylemiştin. Şimdi bana anlatır mısın?" cevabını verince Raziel, tutarsız olmayacak şekilde anlatmaya başladı:

 "Öncelikle senin ve ardından gelenlerin de birer rehber meleği olacak. Seni bana Tanrı gönderdi. Evrenlerin sırlarını bilen ve karanlığın ele geçirmiş olduğu Işık Evreni'nden bir varlığın  sana eşlik etmesini doğru buldu. Ben de bir meleğim ve sadece Tanrı'ya ibadet ederim. Işık evreni, senin bir sonraki gelişindeki gibi bir görünümdeydi. Tıpkı bir cennet gibiydi, ta ki yaratıklar orayı işgal edene kadar. Eski güzelliklerini sana illüzyon ile gösterdim. Önceki halini de gör istedim. Sonuçta orası benim evimdi. Ve sen olmadan, hiçbir varlık karanlığı yenemeyecek." 

  Asena, Hagi beynini kullanarak bilginin gerçekliği hakkında detaylı analiz de bulunsa bile ne olumsuz ne olumlu bir cevap alıyordu. Sanki hiç yokmuş gibi ona dair gözlemleri hep bir boşluk olarak kalıyordu. Bu sebeple Raziel'e dair her şeyi üstün insani özellikleriyle kararlaştırmak konusunda kalıyordu, özellikle ona inanmak ve inanmamak konusunda.

 "Tam olarak dönüştüysem hangi özelliklerimin var olduğunu öğrenmeliyim. İlk önce dönüştüğümü onlara haber vermeliyim." diyerek Roza CAST'a bir zihin mesajı yollamaya hazırlandığında, Raziel endişelense de Asena'ya bunu yansıtmayarak "Hayır, Asena." diyerek onu durdurdu ve devam etti: " Bunu yapmamalısın. Senin oraya gitmene asla izin vermezler. Hatırlasana, astral yolculuğumuzda Sima Humboldt'un dibindeydik ve bu yüzden bu gemidesin. Senin gözlerinin önünde durmanı istediler." 

  Bu sözlere karşılık Asena, "Ne yapacağım ben? Sen benim ruhumun bu evrene dönmesini sağladın." deyince Raziel onun ne demek istediğini anlamıştı. "Asena, ben sadece bunu fark etmeni sağlamıştım. Sen hislerini hatırladıkça Dünya'nın da içinde bulunduğu evreni istedin. Ve bunu yaptın." 

 "Yani tıpkı uçup, boşluktan geçebildiğim gibi. Arzulamam bir şeylerin olmasını sağlıyor. Lulu'ya Roza CAST öğretti. İnsanlara ise özellikler yüklendi. Bir tek ben öğrenme gereği duymuyorum. Bu beni diğer herkesten farklı kılan bir özellik olmalı." konuşmasını yapınca Raziel ona "Aslında deneyimlediğin her şey kendine ait bir özel parça. Ve sende olan tüm özellikler bilincinde kazılıdır. Sadece deneyimlemen gerek." cümlelerini sıraladı. Ardından yine konuşarak "Sana bu konuda zevkle yardımcı olurum." dedi.

  Asena hala dönüşmüş haliyleyken Raziel ilk olarak ona insani formuna geri dönmesini istedi. Üstüne bakıp kendisini incelediğinde gördüğü yerine insani bedenine ait görüntüleri koydu. Böylece sadece düşünce yoluyla ondan isteneni başarmış oldu. Memnuniyetle gülümsedi. Raziel "Güzel, şimdi Hagi formuna dön!" diye emir verdiğinde ona itaat ederek yine aynı şekilde dönüştü. Bu sefer içini daha coşkulu bir his kapladı. 

  Alnından gözlerinin arasına kadar gelen çizginin ucundan bir boşluk açıldı. Henüz yeni açılan üçüncü gözünden mavi bir ışık paneli süzüldü ve hologram oluştu. Raziel, bunu göremiyordu. Asena "Bunu görüyor musun? Önümde bir hologram var. Üçüncü gözüm açıldı." dediğinde Raziel ona, bunu göremediğini fark ettirmek istemeyerek "Elbette görüyorum. Fakat senin bana aktarmanı istiyorum." dedi.

 Asena ise onu "Elbette. Fakat şu an bomboş mavi bir ekran var." diyerek yanıtladı. İçinde bir şeyler imgeleme ya da isteme dürtüsü oluştu. Şu an ilk olarak tüm güçlerini öğrenmesi gerekliydi. Aklından bunu geçirdiği anda önündeki boş ekran birden yazılarla dolmaya başladı. En başta belirtilen başlıktan anladığı üzere bu listede kendisine ait tüm güç ve yetenekler yer alıyordu. Onların altında ise 'AKTİF ET' komutu vardı.

SIMA HUMBOLDT Where stories live. Discover now