SIMA HUMBOLDT

29

     Kafasında duyduğu konuşmayı Dalyn Corff'un yaptığından neredeyse emin gibiydi. Diğer çadırdakilerle birleşerek beraber kutlama yemeği için kurulan alana gittiler. Bu alanda kurulan masa, çok güzel bir manzaraya sahipti. Henüz daha günün ortasında oldukları için her yer aydınlıktı. Uzaktan çeşitli kuş ve canlı sesleri geliyordu. Yemyeşil bir cennettelerdi. 

   Karışık bir şekilde masalara yerleştiklerinde onlara birden fazla görevli servis açmaya başladı. Bir tek yemeklerin sunulması kaldığında Dalyn Corff masanın başına geçti. Herkes birbiriyle konuşmayı keserek ona baktı. "Hoş geldiniz, iyi dinlendiğinizi umuyorum. Size bilim odamızda yükledikleri özellikler dinç kalmanızı sağlıyor olmalı. Çünkü hepinizi güçlü görüyorum." sözlerinden sonra dudakları gülermiş gibi hafif yana kıvrıldı.

 Etraftaki görevlilerin analizini yaparken yeşil hagilere dair bir buluntusu yoktu. Çoğu farklı bir yaratık izlenimi veriyordu. Asena'nın burnuna kötü kokular geliyordu. Dalyn Corff sözlerine devam etti: "Bugün size özel menümüzde hiçbirinizin karşı koyamayacağı şeyler var." 

 O sırada görevliler, tüm yemekleri getirmeye başladılar. Normal yemek sunumunun aksine başlangıç, ana menü, aperatifler aynı anda gelmişti. İçecek olarak ise Sangria kokteyli tercih edilmişti. Bu içecek, Portekiz ve İspanya'da meşhur olan Uruguay ve Arjantin'de de tüketilen bir alkollü şarap türüydü. Tüm lezzetli yaz meyvelerini, şarabı ve soda suyunu karıştıran kokteyl, yaz mevsiminin en iyisi denilebilirdi.

  Sandy, Asena ve Sam yan yana otururlarken Sam "Burada bu kadar iyi bir menü beklemiyordum." deyince Asena "Ben de öyle." ona katıldı. Sandy ayrı bir ilgiyle Asena'ya dönerek "Adın Leo, öyle değil mi? Bizimle pek iletişim kurmamıştın." dedi.

 Asena onu "Evet, adım Leo. Genelde insan canlısı değilim, kendimi çalışmalarıma adarım. Fakat buraya alıştıkça sizinle daha canlı olacağımı biliyorum." sözleriyle cevapladı. Tüm yemeklerin yerleşmesiyle beraber bu geçen süre boyunca görevlilerin başında duran Dalyn "Hepinize afiyet olsun." dedi ve oradan hızla ayrıldı. Asena istemsiz bir şekilde tekrar bir şeyler algıladı: "Güzel günlerinizin son yemeği. Zevkle yiyin ve için, sonra bir anda halsiz düşüp uyuyun."

 Dalyn Corff'un niye ona olumsuz bir şeyler hissettirdiğini bilmiyordu. Çevresindeki insanlara yüklenen temel hagi özellikleri sayesinde zihin okuma yapabildiklerini düşünüyordu. En azından buna ihtimal verdiği için düşüncelerine hükmetmeye çalışıyordu.

 Etrafına bakınırken herkesin çoktan yemeklerin tadına bakmaya başladığını gördü. Kimisi özel sotelenmiş et bonfileden kimisi sebzeli pilavdan yiyor, kimisi de kokteylden yudumlar alıyordu. Kendilerinden başka kimse bu alanda kalmamıştı. Ve kimse hiçbir şeyin farkında değildi. Yemeğini yemek yerine boş boş baktığını fark eden Sandy, ağzına attığı pirzola parçasını çiğnedikten sonra "Neden yemiyorsun Leo? Her şey çok leziz." dedi.

 Asena etrafta kimsenin olmadığından emin olmak istiyordu. Sandy'e bakarak "Etrafta bizi gören, işiten var mı? " diye soru yöneltti ve ona zihin mesajı yolladı: 'Bunu fark etmeliyiz, yemeklerde halsizleşmemizi sağlayan bir şey var.'

 İletilen bu zihin mesajının ardından Sandy, onu ciddiye alarak kendisine özel olarak yüklenen algı özelliğiyle etrafı taradı. Leo'ya yaklaşıp fısıldayarak "Kimse yok." dedi. Bu konuşmayla beraber yemeğini iştahla yemiş olanlar yavaş yavaş uyku haline geçtiklerinde Sandy "Leo, ne yapacağız?" diyerek endişelendi. Masa da Helen de dahil olmak üzere kendileri dışındaki herkes uykuya geçtiğinde Asena artık kendi görünümüne geçmeye karar verdi.

  Bir hızla Asena, kendi görünümüne döndüğünde Sandy, şaşkınlıkla ona baktı. Asena direkt olarak ona "Sen uyanık kalmalısın." diyerek onun tabağındakileri bir illüzyon ile yok etti. Ve ardından "Uyuyor numarası yap, sakın belli etme!" diye tembihledi. Böylece Asena, önündeki tabaklarını da aynı şekilde bitirmiş gibi gösterdiğinde bizzat kendi görünümüyle uyuyormuş gibi yaptı. Ve Sandy ise sadece uyum sağladı. Ne olacağını bilmemek ürkütse de içine yükledikleri özellikler onun soğukkanlı kalmasını sağlıyordu.