25

15 2 0
                                    

Asena, Kraliçe Hagi'yi dikkatle dinleyerek bu evrene dair bir çok şeyi öğrenmişti. Hagiler'in insan formundayken beyne sahip olduklarını biliyordu. Fakat bunun sadece Dünya'da geçerli olduğunu bilmiyordu. "Her evrende farklı forma sahibiz. Bizi insanlardan veya diğer yaratıklardan ayıran çok fazla şey var. İnsanlığın, bulundukları evrenin sonunu getireceğini hep sezdik. Ve Karina ile sen aynı anda var olduğunuzda bunun bir sebebi olduğunu biliyorduk."

Annesini pür dikkat dinlerken "Neden ben?" diye sormadan edemedi. Buna karşılık "Neden yönetim gücü ve bana ait tüm özellikleri Tanrı verdiyse seninki de aynı sebepten dolayıdır." cevabını alsa da tam olarak idrak edememişti. Kraliçe "Ben kardeşimle beraber melek olarak yaratıldım. Ama sen Hagi olarak kardeşiyle var olan tek örneksin. Hiç bir varlıkta bulunmayan ruha sahipsin. Evet, ben senin annenim. Fakat benden bir parça taşımadığını Tanrı'nın özel yaratımı olduğunun farkına vardım." sözlerini sıraladı.

Bu duyduklarından sonra şaşırıyordu. Rüyadan uyansa şaşırmazdı ama her şey fazlasıyla gerçekti. "Tanrı'nın özel yaratımı?" dediğinde "Evet, senin ruhun insan bedeninde varlığını sürdürebilecek bir özellikteydi. İlk insan olarak gönderilen Hagi sensin, sen var olana kadar böyle bir şeyi düşünmemiştik. Ve ardından bizzat annelerinin ruh enerjisiyle var olan Lulu, Selena gibi ruhları gönderdik. "

Asena "Bu neyi sağladı? Neleri değiştirdi?" diye sorduğunda bu sefer "Şu an insani deneyimini tamamladın ki burada bizimlesin. Şimdi Hagi benliğini kazanacaksın. Böylece varoluş amacını kendin bulacaksın. Senden sonra gönderilen ruhlar da senin yolunda destekçi olarak görevliler." sözlerini duymuştu. İtiraz edecek olsa da her şeyin ona net bir şekilde söylenmeyeceğini bazı şeyleri ruh deneyimleriyle kazanacağını biliyordu.

Ardından annesi tekrar "Kraliçe Hagi olarak bir şekilde yaradılışa destek olmam gerekliydi. Karina'nın da kendine has özellikleriyle var olduğunu anladığımda Tanrı'dan bir istekte bulundum, kabul etti. Bu sayede Hagiler arasında çeşitlilik oluştu." bu sözlerle açıklama da bulundu. Asena "Hagi benliğimi ne kadar sürede kazanacağım?" diye sorduğunda burada zamanın işlemediğini tekrar hatırladı. Ve zaten Kraliçe, Dünya'ya göre her şeyin daha hızlı gelişeceğini ona belirtmişti.

"Hazır mısın?" lafını duyduğunda "Evet." dedi. Böylece Kraliçe Hagi, korumalara doğru yükselerek yaklaştı. Bundan sonra da görevliler ve mor ışık dağıldı. Annesi gözden kaybolduğunda bir anda birçok renkli enerji etrafında belirdi. Aralarında Lulu da vardı fakat onunda kendisininki gibi bir rengi yoktu. Diğer toplanmış enerjiler, tıpkı birer farklı evrenlerin temsiline benziyorlardı. Onlar ise şu an sadece boşluktan ibaret gibiydiler.

Herkes karanın üstünde öylece dururken, tam karşılarında havada duran Karina ve Roza belirdi. Ve arkalarında Uzmanlar Bölgesi'nden anımsadığı bir çok sima yer alıyordu. "Kraliçemizin emri üzerine bu bölgede, farklı evrenlerden gelen yarı hagiler farklı alanlarda eğitim görecek. İlk olarak ruhlarınız askıya alınarak, potansiyeliniz görülecek ve sonra diğer bölgelerle irtibat halinde iken zaten Hagi formunda olduğunuz için direkt eğitime başlayacaksınız."

Roza konuşmasını yaptıktan sonra bir anda beliriveren ruhlar tekrar yok olmuşlardı. Şimdi sadece Lulu ve Asena kaldığında, "Dünya'ya sadece biz gönderilmemişiz. Ama şu an burada bir tek biz varız." diye düşündüğünü dile getiren Asena'ya, Lulu "Bilmiyorum. Ben de hagi formumu henüz göremedim. Fakat bir çok özelliği kullanabiliyorum. Sende görmeden gerçek görünümümüzü de bilemeyeceğiz." dedi. Buna karşılık "Bunu da biliyordun." dese de Lulu sakinlikle ona "Yarı insan ve yarı hagi olanlar, tıpkı benim gibi bunun bilincinde olacaklar." dedi.

Asena "İlk ben dönüşeceğim ve bu nasıl olacak bilmiyoruz." dediğinde aralarına Kraliçe Hagi, tekrar dahil olmuştu. "Evet ve bunu sadece sen sağlayabileceksin." lafını işitti. Lulu "Bunu nasıl yapacak?" diye sorduğunda ona Kraliçe "Her şey öğretilseydi, yaşam amacı olur muydu?" tekrar soruyla cevap verdi.

Asena ve Lulu, ona karşılık vermeyince de "Lulu, tüm özelliklerimizi biliyorsun. Annen seni bu konuda eğitti. Sadece Yeşil Hagi Bölgesi'ne gidip fiziki güç takviyesi almanız gerekli. Asena'nın ruhuna, buraya ve kendine dair bilmesi gereken her şeyi işleyeceğim." bu sözlerinden sonra Asena'ya bakarak "O zaten yolunu bulacaktır." dedi. Ve ardından Asena'ya odaklanarak bilgileri ruhuna eklemeye başladı.

 Asena'nın buna inancı vardı. O, ona Tanrı tarafından bahşedilmiş her türlü özelliği kullanacaktı. Her şey o kadar hızlı olmuştu ki hagi olduğunu öğrendiğinde bile deneyimler kazanması bir anda gelişmişti. Buradaki herkesin kendine ait görünümü vardı. Onların ise özündeki diğer görünümlerini kazanmaları gerekliydi. Lulu'ya dönerek "Bana ruhun kahve yaptığı gün, gözlerin masmaviydi." dediğinde Asena, "Hagi formunun belirtisi." cevabını aldı.

 Orada dururlarken bir şeyler hissetti. Bu normal değildi çünkü hissedebileceği tek bedeni Dünya'da bulunuyordu. Sanki yumuşacık bir şeyle ruhu temas ediyordu. Buna anlam veremedi fakat bir anda kendi bedenini isterken buldu kendini. Bunun farkına varan Kraliçe neyin gerçekleşmek üzere olduğunu sezmişti. Asena'nın silikleşmek üzere olan görünüşünün ardından tamamen ortadan kaybolduğunda Lulu ve Kraliçe orada kalmıştı.

 Gözlerini açtığında bedenine geri döndüğünü fark etti. Lulu'nun insani bedeninin hala uykuda olduğunu görünce ona yaklaştı. Nefes alıyor ve kalbi atıyordu, aslında dünyevi yaşamı değişmiyordu. Miyavlama sesi geldiğinde Elizabeth'i fark etti. "Sen buraya nasıl geldin?" dediğinde onun Raziel olduğunu ve burada görünür olmayacağını biliyordu. Bu yüzden aracılık sağladığı kedisini odasına ışınladı.

Ayakta öylece kalırken 'Vay canına. Tanrım ben ne yaptım öyle!' diye düşündü ve şaşkınlıkla gülümsedi. Hareketliliği fark etmiş olsalar gerek dışarda bekleyen korumalar bir anda içeri geldi. Evren değiştirmeden önce göz göze geldikleri yeşil hagi "Tek başına mı geri döndün?" diye sorunca sadece "Evet." dedi.

Görevli Lulu'ya doğru giderek onu geri döndürecek işlemi yaptığında Lulu ile eş zamanlı olarak Roza da gelmişti. Lulu, insan bedenine dönmesiyle bir anlık afallasa da toparlanması saniyelerini bile almadı. Roza, görevlilerle odanın önüne çıkıp iletişim kurarken Lulu bir heyecanla ona "Kraliçe, bana yaptığın şeyden bahsetti. Bunu deneyimleyen tek varlık sensin." dedi ve ardından ekledi: "Senden hemen sonra fiziki güç takviyesi aldım. Sen alamadın ama buna ihtiyacının olmadığını söylediler."

Asena "Bir anda oldu ve çok zorlanmadım." diye belirtince Lulu ona cebinden telefonu çıkarıp göstererek "Bak daha henüz yeni gece yarısı olmuş." dedi. Gerçekten de o kadar şey yaşanmıştı ki en az bir gün geçmiş denilebilirdi. Fakat sadece bir kaç saat geçmişti. Gülümsedi, sanki daha enerjik hissediyordu kendini. En azından artık kim olduğunu ve bir çok şeyi biliyordu. Kapının önündeki hareketlilik son bulunca bu sefer "Hadi odalarımıza gidelim. Evrenler arası geçişlerde bünyem zayıf düşüyor." sözlerini duyduğunda Asena, kendisinin normal hissettiğini söyledi.

"Bu çok olası bir şey, Tanrı'dan gelen Asena." diyerek kapıya doğru yönelen Lulu'yu Asena takip etti. Dışarıda kimse yoktu, anlaşılan herkes istirahat etmek üzere kendi alanına çekilmişti.

Lulu'dan ayrılarak odasına girdiğinde, Elizabeth onun yastığının kenarına kıvrılmış uzanıyordu. Gözleri kapalı bir haldeyken onun yatağa yaklaşmasıyla birlikte gözlerini açtı ve o sırada Asena'nın zihninde bir ses belirdi. Bu ses, ona odadaki enerjileri sabitlemesi gerektiğini söylüyordu. Böylece dışarıdan hiç kimse bu odadaki farklı enerjileri fark edemeyecekti. Odasının her detayına göz gezdirdi ve bu odayı kendine mühürlediğini sesli bir şekilde dile getirdi.

Yaptığı bu işlemin başarıyla gerçekleşmiş olduğunu, yatağında artık kedisinin yerine Raziel'in yer almasıyla anlamıştı. "İnsan bedenime dönüş yaptığımda kedi benimleydi. Korumalar fark etmeden nasıl geldin?" diye sormadan duramadı.

SIMA HUMBOLDT Where stories live. Discover now