SIMA HUMBOLDT

18

Not defterinin ilk sayfasını açan Asena, araştırmaya başladığı gün kısa kısa aldığı notlara baktı. Penanggalan, Aswang ve Kelpie'nin yanına birer işaret koydu. Başlangıç olarak kısa cümlelerle tanıttığı yaratıkların detaylı bilgilerini almayı bugün bitirecekti. Daha sonra Jack ROY'dan aldığı kitap ile ilerleyecekti.

Kısa sürede birçok olayın gerçekleşmesiyle, artık her an her şeyin olabileceğini düşünüyordu. Bu yüzden daha sıkı çalışmalıydı ve sadece bununla kalmayıp savaş teknikleriyle de insani olan bedenini çalıştırması gerekliydi. Bu sebeple şimdi, not defterinin ilk sayfasında bahsettiği beş yaratıktan geri kalan ikisini tanımaya karar verdi. Bu yaratıklar; Nacken ve Adze idi.

İlk olarak Nacken ile başladı ve bazı notlar aldı:

Nacken, İsveç folklorunda bir yaratıktır.

Akarsularda, nehirlerde, orman göllerinde ve bataklıklarda yaşar.

Çiçek açan nilüferler varsa, bu Nacken'in yakında olduğunun bir işaretidir. Yüzmeye gitmek isteniliyorsa, en iyisi önce kıyıya bir bıçak saplamaktır, bu korunmayı sağlar.

Nacken, harika bir kemancıdır. Büyüleyici müziğiyle, onu dinleyen insanların zihinlerini karıştırabilir. Böylece onun için kolay kurban olurlar.

Nacken farklı şekillerde görünebilir, ait olduğu su kadar değişkendir. Bazen genç bir çocuğa, bazen de yaşlı bir adama benzer. Hangi formda olursa olsun, uzun yeşil ve siyah saçları ve bir orman gölü gibi koyu gözleriyle tanınır.

Masum ruhları, sularına çekmek ve onları boğmak için keman çalıyor.

Nacken'ı araştıran Asena, diğer yaratıklara göre daha kolay savunma yapılabileceğini düşündü. Ama yine de tehlikeli olduğunun farkındaydı. Çünkü şuana kadar gittiği birçok kamp ve orman gezisinden birinde eğer bir Nacken ile denk gelseydi, bunu fark etmezdi. Onun şevkle akan nehrin kenarında, keman çalan müzisyen bir adamdan ibaret olduğunu düşünürdü.

Bu bilgilerden sonra artık gerçekten de denk gelirse sorun yoktu. Çünkü korunma yolunu ve farkında olacağını biliyordu. Araştırması çok kısa süren bu yaratıktan sonra bu sefer Adze ile ilgili bilgileri araştırıp not etmeye başladı:

Normalde bir ateşböceği gibi görünür, ancak yakalandığında insan şekline dönüşür.

Adze, insan formunda sıradan insanlara sahip olma ve onları cadıya dönüştürme gücüne sahiptir.

Adze'nin etkileri genellikle, ele geçirilen kurbanın ailesi veya kurbanın kıskandığı kişiler tarafından hissedilir. Ateşböceği formundaki Adze, geceleri kapalı kapılardan geçebilir. İnsanların kanını emebilir.

Son olarak, Adze'ye karşı savunmanın olmadığını öğrendi. Kendisi bile bambaşka bir varlık iken hikayeler uydurulmuş bu yaratıkların da gerçek olma ihtimali yüksekti. Bu onu biraz endişelendirsede henüz gerçekliğinden tam olarak emin olamadığı için kendisini yatıştırmayı tercih etti. Ona beyninde dolaşan Hagi algıları, olası durumda tüm savunmaların var olabileceğini söylüyordu. Çalışmasını bitirmeye karar verdiğinde çantasını topladı. Bu sırada Yuval Noah da toplanmış sayılırdı.

Göz göze geldiklerinde yanındaki adama "Siz çok fazla çalışıyorsunuz sanırım." diyerek gülümsedi. İstemsizce çekiniyordu ama buna hiç gerek yoktu. Karşısındaki adam, ona güler yüzle cevap verdi: "Evet Asena, ömrümün geri kalanını da buraya adayacağım gibi duruyor."