YARI AÇIK CEZAEVİ

850 70 14
                                    


"Yeni bir hayat!"

Buna hazır mıydı? Son zamanlarda yaşadıkları herkes gibi Songül içinde çok fazlaydı. Ailesine verdiği sözü tutamadan o nikah defterine imza mı atmış olacaktı?

Evlilik!

Daha önce bir aile kurmayı, kalabalıklara karışmayı ne zaman düşünmüştü?
Hiç!

Sonuçta bu da bir görev Songül dedi kendi kendine... İntikamını alabilme şansı evli olmaktan geçiyorsa varsın evli olsundu.
Büyük camın önünde kollarını göğsünde birleştirmiş bu düşüncelerle bir süredir dışarıyı izliyordu. Adamın da onu izlediğinin farkında olmadan...
Dış kapı açılınca ikisi de kendine geldi. Gelen Yaver'di.

"Hoş geldin koçum!"
"Hoş buldum ağam. Dediğin gibi komiserin arabasını aldım. Bizim mekanıda bir gözetledim ağam ama tanımadığım tipler etrafta dolanıyordu. Açığa çıkmamak için çok kalamadım."
"İşler karıştı Yaver!"
"Nasıl? Ne oldu?"
"Sular ısındı hatta kaynadı. Yedi Emin öldü diyorlar. Duymadın mı?"
"Allah korusun ağam o ne demek yav?"
"Tanışalım. Ben Payaslı! Sadi Payaslı..."
"Af buyur ağam?"
Emin kalktığı sandalyeye yeniden çöküp başını ellerinin arasına aldı.

"Ne zaman yola çıkacağız?"
Kadının sorusu ile durumu kabullenişine şaşırdı Emin bir cevap verememişti.
"Önce evime uğramam lazım en azından anılarımı alabilirim diye düşünüyorum."
'Tamam!' diyebildi adam sadece...
'Ama önce dosyamı incelemek için biraz izin istiyorum kafamı toparlamam lazım' diyerek merdivenleri adımladı.
Yaver şaşkın gözlerle bir Emin'e, bir Songül'e bakıyordu.
"Ağam Allah hakkı için ne oluyor? Ben hiç bişey anlamadım."
"Geç koçum ben anlatayım her şeyi sana."

------------------------------------------------------------

- Songül Payaslı
- 34 yaşında
- İstanbul Organize Şube'de komiser
- Evli
- Eşi Sadi Payaslı
- 44 yaşında
-İstanbul Karabayır Lisesi'nde Coğrafya öğretmeni

Sayfalarda yazılan her satırda biraz daha nefesi kesildi. Bir süredir bir esaretin içinde çırpınıyordu boğulmamak için ama şimdi ne yapacaktı? Yeni hayatı bir nevi 'yarı açık cezaevi' gibiydi. Tam zamanlı bir tanık koruma programı değildi bu görev zaten kim kimi koruyacaktı orası da belli değildi ya...

'Ne olursa olsun sen kendini koruyacaksın Songül!' dedi.
"Bu hep böyleydi, bundan sonra da böyle olacak.Hadi kızım gardını düşürme!"
Hep yaptığı gibi her şeye inat gülümsedi.

Üzerindeki kıyafetlerden kurtulup kendini banyoya attı. Ne de olsa şartlar değişmişti.
Banyo ile kafasında inatlaşmayacaktı.
Sıcak su o kadar iyi hissettirmişti ki üzerine umut kırpıntıları dağıtıyor gibiydi. Uzun uzun kaldı bedeni gibi kötü düşünceleri de temizlenene kadar...

Emin'in daha önce onun için yatağa bıraktığı kıyafetleri giyindi bu defa siyah t-shirt ve ona epey uzun gelen eşofman altı... Komik görünüyordu ama umursamadı kapşonluyu da üzerine geçirip alt kata indi.
Hava kararmak üzereydi. Mutfaktan yemek kokuları geliyordu. Bugün hiç birşey yemediğini anımsadı.
Emin! Hayır artık Sadi demeliydi...
Koltukta oturmuş 'YİNE' belgesel izliyordu.
Yaver neredeyse masayı hazırlamıştı. Madem bundan sonra ki hayatında bu iki adam olacaktı o zaman ne kadar normal davranırsa belki o kadar çabuk alışabilirdi...

"Yaver ne yapıyorsun? Bende yardım edeyim."
Yaver masaya son bardağı koyarken duyduklarına şaşırsa da kadının oyununa ayak uydurdu...
"Yok! Sen geç masaya yenge ben hallettim. Tencereyi de alayım geliyorum."

Şaşırma sırası Songül'de idi.
Şahane bir üçlü olmuşlardı.
Bir polis, bir organize suç lideri ve onun sağ kolu... Şaka gibi ...
Sinirleri bozuldu kadının kahkahalarını bir türlü bastıramıyordu.

KELEPÇE Onde histórias criam vida. Descubra agora